Bundan tam 12 yıl önce, Urumçi’de; güya hukuka önem veren, güya insan haklarını önemseyen ‘modern’ ve ‘çağdaş’ dünyanın gözleri önünde kardeşlerimize karşı sergilenen vahşet, Komünist Çin’in 1949 sonrası dönemdeki zulüm ve baskısını yeni bir aşamaya getirmiş, Doğu Türkistanlı soydaşlarımız sistematik soykırımı daha derinden hisseder hale gelmişlerdir.
Katliam sorumlularının bırakın hesap vermesini, adlarının bile konulamadığı bu sistematik ve acımasız vahşet dönemi insanlığın ve vicdanın bittiğini herkese ilan etmiştir.
Birleşmiş Millet Güvenlik Konseyi’nde daimi üyelik statüsü verilerek semirtilen bu vahşi devlet ve yöneticileri hukuk tanımazlıklarına her geçen gün yenilerini eklemeye devam etmektedirler. Uluslararası düzende haksızlığın, hukuksuzluğun ve zulmün ayyuka çıktığı günümüzde uydurma delillerle, suni gündemlerle ve göz boyamaya yönelik sahnelerle insanlık önünde tiyatro sergileyen kesimler, kendi zulümlerini görmemesi, dillendirmemesi karşılığında bu zorba devletin soykırımlarını görmezden gelmektedirler.
Katil devletle sahne arkasında dost, önünde düşman görünen bu katilleri de yakından tanıyoruz. Gözümüzün içine baka baka rol kesenler, Ziya Paşa’nın sözleriyle; “En ummadığın keşf eder esrarı derunun, Sen herkesi kör, âlemi sersem mi sanırsın” sözlerini fazlasıyla hak ediyorlar.
Benzer zulüm ve baskı düzenini dünyanın farklı bölgelerinde sürdüren bu barbarları anlamak mümkün: Onların görevi batılı temsil etmek. Hazreti Adem’den beri devam eden ‘hak – batıl’ mücadelesinde yerlerini net biçimde belirlemişler.
Oysa bizi asıl düşündüren ve üzen, bu aşağılık barbarlarla aynı kulvarda hareket eden, hakkı ve hakikati görmeyen, duymayan, konuşmayan, ancak dost ve kardeş olduklarını söyleyenlerdir.
Merhum Aliya bu gibi durumları ne de güzel ifade etmiş: "Ve her şey bittiğinde, hatırlayacağımız tek şey; düşmanlarımızın sözleri değil, dostlarımızın sessizliği olacaktır! Ne yaparsanız yapın ama soykırımı unutmayın. Çünkü unutulan soykırım tekrarlanır!".
Bizler Gülce’de; Urumçi’de ve daha nice belde ve şehirlerde yapılan katliamları unutmadık. Unutmayacağız.
Konya Sivil Toplum Kuruluşları Platformu olarak, Doğu Türkistanlı kardeşlerimizin yanındayız. Kardeşlerimize yöneltilen zulme ve haksızlığa karşı ellerimizle, dillerimizle ve kalplerimizle neler yapabileceksek onları yapma kararlılığındayız. Bugün bizim yanımızda olduklarını söyleyen kesimlerin on yıllardır nerelerde olduklarını da merak ediyoruz. Güya Meclislerinde soykırımı tanıdıklarını söylüyorlar, fakat katillerle işbirliğinden geri de durmuyorlar. Kimsenin elinde sopa, silahın kurşun olmadan, kendi davamızı kendimiz savunuruz.
Birleşmiş Milletler teşkilatında bunlarla kol kola, kucak kucağa oturan kesimler bugün soykırımı hatırlıyorlar; zalim devleti telin ettiklerini söylüyorlar. Soykırımları ve haksızlıkları BM gündemine taşısınlar; Çin’i BM Güvenlik Konseyinden def etsinler, bizler de samimiyetlerine inanalım. Bunu Güney Kore için yapmışlardı; başka yerlerde de yaptılar. O zaman Doğu Türkistan için de yapsınlar.
Hiç kimsenin oyuncağı olmayız…
Amacımız haksızlık ortadan kaldırılıncaya kadar mücadele etmek. İnanıyoruz ki bu zulüm düzeni bizlerin gayretleri ve Cenab-ı Allah’ın yardımıyla bir gün bitecek. Bizler doğruları haykırmaya devam edeceğiz.
Bu vesileyle; kamuoyunu bu konuda duyarlı olmaya, her platform ve aracı kullanarak bu haksızlığın son bulması için mücadele etmeye davet ediyoruz. Lütfen her imkânı değerlendirelim, hiçbir şeyi küçümsemeden tavrımızı ortaya koyalım, bu barbar totaliter devlet ve yetkilileri hesap verene kadar mücadele edelim.
Zafer mutlaka bizlerin olacaktır. Gayretlerimizi esirgemeyelim. Allah yar ve yardımcımız olsun. Ebediyete intikal eden, şehadet şerbetini içen kardeşlerimize rahmet; halen zulüm ve baskıya maruz kalanlara da Müslümanlara haklarını helal etmelerini niyaz ediyorum.
Cenab-ı Hak ne güzel buyurmuş: (Ey mü’minler, kâfirlere ve zalim düzenlere karşı) Sakın gevşeklik göstermeyin, üzüntüye girmeyin (ümitsizliğe düşmeyin). Eğer inanıyorsanız (sonunda) galip ve üstün gelecek olan sizsiniz. (Ali İmran; 139)
Kaynak:
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? Google News’te KONHABER'e abone olun.