Ardından restorasyon çalışmalarının planlaması yapılarak, toprak işlemeden doğal gençleştirme yapılacak alanlara, doğaya uygun tohumların hazırlanmasından toprak işlemeye kadar işlemler belirlenerek adımlar takvime uygun şekilde atıldı.
Aradan geçen yaklaşık 2 yıllık dönemde, bölgede yaşanan değişim fotoğraflara da yansıdı. Yanan alanlar tamamen temizlenirken bölgedeki bitki örtüsünün de canlanmaya başladığı görüldü. Gelecek dönemde bölgenin giderek yeşile bezenmesi bekleniyor.
"Yanan hiçbir ormanda yapılaşmaya müsaade etmedik"
Orman Genel Müdürü Bekir Karacabey, orman yangınlarında zarar gören alanlarda gerçekleştirilen çalışmalara ilişkin değerlendirmede bulundu.
2021 yılında yangınlarla tahrip olan bölgelerdeki rehabilitasyon çalışmalarının tamamlandığını belirten Karacabey, söz konusu bölgelerde tekrar eski, hatta eskisinden daha sağlıklı yapıya kavuşması için büyük gayret gösterdiklerini, bu hususun Anayasa ile de güvence altına alındığını söyledi.
Karacabey, yanan alanlarda bugüne kadar herhangi bir yapılaşmaya müsaade edilmediğini, bu gibi söylemlerin temelinin bulunmadığını, ortaya atılan iddiaların da manipülasyondan ibaret kaldığını ifade ederek, belli aralıklarla medyada servis edilen görüntülerin ormanla ilgisinin olmadığını bildirdi.
Bekir Karacabey, şunları kaydetti:
"Anayasa'mızın 169'uncu maddesi gereği bir yerde orman yangını meydana geldiğinde, o alan için ivedi olarak ağaçlandırma çalışmaları başlar. Bugüne kadar zarar gören tüm orman alanlarında olduğu gibi, 2021 yılında yanan 139 bin 500 hektar orman alanının tamamında da 2022 sonu itibarıyla tüm teknik çalışmalar tamamlandı. Bu alanın yaklaşık 30 bin hektarlık kısmında herhangi bir teknik müdahale yapmadık, sadece yanan ağaçları alanlardan çıkarıp, tohum serperek kendi doğal haline bıraktık. Geri kalan 100 bin hektarlık alanın yüzde 30'unu iş makinalarıyla sürdük ve fidan dikimi gerçekleştirdik. Geri kalan yüzde 70'lik kısımda ise arazi hazırlığını yapıp tohum ekmek suretiyle tekrar ormanlaştırma faaliyetlerimizi gerçekleştirdik. Şunu net ifade ediyorum, bugüne kadar yanan hiçbir orman alanında imara, yapılaşmaya ya da ormanın dışında başka bir maksatla kullanılmasına müsaade etmedik, etmeyiz."
"İlkbaharın yağışlı geçmesi, orman yangınları açısından olumlu"
İklim değişikliğinin de olumsuz etkisiyle tüm dünyada son dönemde kuraklık, orman yangınları ve su taşkınları gibi doğal afetlerin yoğun yaşandığına dikkati çeken Karacabey, uzmanların buna bağlı olumsuz şartların gelecek yıllarda etkisini artıracağı yönünde tespitleri bulunduğunu dile getirdi.
Karacabey, 2021 yılının temmuz ayından itibaren tüm dünyada büyük orman yangınları yaşandığını anımsatarak, bunlardan biri olan ABD'nin Kaliforniya eyaletindeki "Dixie Yangını"nın temmuz sonunda başladığını ve 105 gün sürdüğünü anlattı.
Geçen yıl 2021'deki gibi yangına müsait hava şartlarının çok yaşanmadığını vurgulayan Karacabey, 2021'de de tüm olumsuzluklara rağmen başarılı bir sezon geçirildiğini ifade etti.
Karacabey, 2021'de güçlü hava filosuna ve kara ekiplerine sahip olmalarına rağmen tabiatla mücadelenin mümkün olmadığını söyledi. Küresel ısınma ve iklim değişikliğinin gölgesinde son 5 yıllık yangın istatistiklerine bakıldığında, meteorolojik koşulların olumlu seyrettiğine işaret eden Karacabey, geçen yıl ayrı tutulduğunda, genel itibarıyla yangın adedi ve toplam yanan alanlarda artış olduğunu kaydetti.
Karacabey, bu yıl da ilkbahar döneminin yağışlı geçmesinin orman yangınları açısından olumlu bir durum olduğunu belirterek, yağışlardan dolayı mayıs ayı itibarıyla geçmiş yıllarda yanan alanların yarısı kadar bir bölgenin bu yıl yangınlardan etkilendiğini bildirdi.
Kaynak:
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? Google News’te KONHABER'e abone olun.