Veriler ve gelişmeler, dünyada da yaygınlaşmakta olan elektrikli ve hibrit otomobillerin, Türkiye otomobil pazarından aldığı payın yükselmeye devam ettiğine ve daha da yükseleceğine işaret ediyor. Yapılan anket çalışmaları da elektrikli araçlara ilişkin satın alma ilgisinin oldukça yüksek olduğunu ortaya koyuyor.
Türkiye otomobil ve hafif ticari araç toplam satışları, bu yılın ocak-ekim döneminde bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 63,7 artarak 958 bin 942 adet olarak gerçekleşti.
Söz konusu dönemde otomobil satışları ise yüzde 67,8 artarak 749 bin 501 adede, hafif ticari araç satışları da yüzde 50,6 büyüyerek 209 bin 441 adede ulaştı.
Elektrikli ve hibrit satışları dizeli geride bıraktı
Türkiye otomobil pazarında, bu yılın ilk 10 ayında benzinli otomobiller 502 bin 639 adet satışla birinci, dizel otomobiller ise 111 bin 354 adetle ikinci sırada yer aldı.
Hibrit otomobil satışları 78 bin 387, otogazlı otomobil satışları da 8 bin 238 adet oldu.
Elektrikli otomobil satışları ise 48 bin 883 adet seviyesinde gerçekleşti. Böylece elektrikli ve hibrit otomobil satışları 127 bin 270 adetle, dizel otomobil satışlarını geride bıraktı.
Geçen yılın ocak-ekim döneminde 4 bin 939 elektrikli, 47 bin 90 hibrit otomobil satılmıştı.
Elektrikli otomobil satışlarında yüzde 889,7 artış
Benzinli otomobil satışları bu yılın 10 ayında 2022'nin aynı dönemine göre yüzde 60,6, dizel otomobil satışları yüzde 49,1 ve otogazlı otomobil satışları yüzde 17 yükseldi.
Bu dönemde hibrit otomobil satışları yüzde 66,5 ve elektrikli otomobil satışları da yüzde 889,7 artış kaydetti.
Elektriklinin pazardaki payı yükselmeye devam ediyor
Ocak-Ekim 2022'de yüzde 70,1 olan benzinli otomobillerin satışlardan aldığı pay, bu yılın aynı döneminde 67,1'e geriledi. Söz konusu dönemde dizel otomobillerin payı yüzde 16,7'den 14,9'a ve otogazlı otomobillerin payı 1,6'dan 1,1'e düştü.
Türkiye'de elektrikli otomobillerin toplam satışlardaki payı da yüzde 1,1'den 6,5'e yükselirken hibrit otomobillerin payı değişmeyerek 10,5 oldu.
Elektrikli ve hibrit olarak ele alındığında, toplam pazarın yüzde 17'si elektrifikasyona sahip araçlardan oluştu.
ODMD verilerine göre, Türkiye'de en az bir elektrikli model satan marka sayısı 2012'de bir adetken, bu sayı 2021 yılına kadar 10 adetin altında seyretti. 2021 yılında elektrikli otomobil satan marka sayısı 13'e, 2022'de 16'ya ve bu yılın ekim ayı itibarıyla listeye BYD'nin de dahil olmasıyla 27'ye yükseldi. Bunlar arasında 6 Çinli marka da bulunuyor.
En fazla satılan elektrikli otomobil modelleri
Verilere göre, Türkiye otomobil pazarında bu yılın 10 ayında en fazla satılan elektrikli otomobil modeli, 10 bin 700 adetlik satışla "Tesla Model Y" oldu.
Ardından 9 bin 171 teslimatla Türkiye'nin yerli elektrikli otomobili Togg T10X ve 4 bin 498'lik satışla Nissan Qashqai e-Power sıralandı.
MG4, 2 bin 167 satışla dördüncü sırada konumlanırken, Megane e-Tech 2 bin 93 satışla beşinci oldu.
81 ilde 10 bin 100 şarj noktasına ulaşıldı
Elektrikli otomobillerin en önemli bileşenlerinden olan şarj istasyonu ağının oluşturulması anlamında da önemli adımlar atılıyor ve Türkiye genelinde şarj istasyonu yatırımları yapılıyor.
Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, elektrikli araç piyasasının altyapısını kuran ve şarj hizmetlerini düzenleyen Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) da bu alanda sektörün önünü açmaya, elektrikli araç sahiplerinin hayatını kolaylaştıracak adımlar atmaya devam ediyor.
Türkiye'deki şarj istasyonu sayısı her ay neredeyse katlanarak artıyor. Son rakamlara göre, Türkiye'de 81 ilde, 2 bin 800'ü hızlı şarj olmak üzere 10 bin 100 halka açık şarj noktası bulunuyor.
Türkiye'de yaklaşık her 14 araca bir DC şarj noktası düşüyor ve araç başına düşen DC şarj noktası açısından Türkiye Avrupa genelinde 1. sırada bulunuyor. Bu durum araç sayısı ile doğrudan ilintili olmasına karşın, bir yandan elektrikli araç sayısı hızla artarken aynı süratle şarj noktalarının da artmasının önemli olduğuna işaret ediliyor.
Bir elektrikli otomobil kaç TL yakar?
Elektrikli otomobil satın alırken tüketicilerin tercihlerini belirleyen en önemli konulardan bir tanesi de ekonomik yakıt tüketimi oluyor.
Elektrikten güç alan otomobillerin, her 100 kilometrede ortalama olarak 15-18 kWh arasında elektrik tükettiği belirtiliyor. Ancak her otomobilin bataryası farklı kapasiteye sahip olabileceği için elektrikli otomobillerin ne kadara dolacağı konusunda aracın modeli, özellikleri ve batarya kapasitesi belirleyici oluyor.
Elektrikli otomobilde yakıt tüketimi hesabı, aracın hangi tip şarj ile doldurulduğuna göre de değişkenlik gösteriyor. Bunun yanı sıra dolum maliyetleri kullanılan şarj istasyonuna, konuma ve dolum yapılan saatlere göre de farklılaşıyor. Dolayısıyla "Bir elektrikli otomobil kaç TL yakar?" sorusuna cevap vermek için pek çok faktörü göz önünde bulundurmak gerekiyor.
Ev tipi prizler, yavaş dolum sunmakla beraber en uygun maliyetli dolum yöntemi olarak kabul ediliyor. İstasyonlarda ve bazı AVM'lerde bulunan AC ve DC şarjlarda ise maliyet, şarj hizmeti sunan firmaların tarifelerine göre değişiyor.
Togg T10X'in enerji tüketim maliyeti
Togg'un kısa ve uzun menzilli otomobillerinin dolum maliyeti, sahip oldukları bataryaların kapasitesi nedeniyle değişiklik gösterebiliyor. Kısa menzilli T10X, 52,4 kWh bataryasıyla 314 kilometre yol alabilirken, uzun menzilli versiyon ise 88,5 kWh bataryasıyla 523 kilometre yol gidebiliyor.
Togg'un şarj ünitesi Trugo'yu baz alarak bir maliyet hesabı yapıldığında, kWs başına 180 kW'lık (hızlı şarj) ve 300 kW'lık (hızlı şarj) istasyonlarda birim başına dolum ücreti 7,99 lira, 22 kw'lık (yavaş şarj) istasyonlarda ise 5,95 TL oldu.
Batarya kapasitesi 52,4 kWh olan kısa menzilli Togg'un bataryası Trugo istasyonlarında hızlı şarj ünitesi ile 418,6 TL'den dolarken, kilometre başına harcadığı enerji maliyeti de 1,33 TL oluyor.
88,5 kWs batarya kapasitesi bulunan 523 kilometre uzun menzilli T10X'in tam dolum maliyeti 707,1 lira olurken, kilometre başına harcadığı enerji de 1,35 lira seviyesinde kullanıcıların cebine yansıyor.
Şarj tamamlandıktan sonra şarj istasyon alanında kalmaya devam edilmesi durumunda da dakika başına 0,5 lira ücret alınıyor.
Elektrikli otomobilin avantajları ve dezavantajları
İçten yanmalı motora sahip otomobillere kıyasla elektrikli otomobillerin birçok avantajı bulunuyor. Bunlar arasında "çevreye duyarlılık, düşük bakım maliyeti, düşük yakıt maliyeti, konforlu ve sessiz sürüş, son teknolojik donanımlara sahip olması ve otonom sürüş" gibi maddeler öne çıkıyor.
Elektrikli otomobillerin dezavantajları arasında ise "sıfır elektrikli otomobillerin fiyatlandırması, ikinci elde piyasa şartlarının belirsiz olması, şarj süreleri, evde şarj imkanları ve batarya kapasitesi" gibi konular yer alıyor.
Türkiye, en geç 2030 yılında Avrupa'nın batarya üretim üssü konumuna gelmeyi hedefliyor
Veriler ve gelişmeler, dünyada da yaygınlaşmakta olan elektrikli ve hibrit otomobillerin, Türkiye otomobil pazarından aldığı payın yükselmeye devam ettiğine ve daha da yükseleceğine işaret ediyor. Yapılan anket çalışmaları da elektrikli araçlara ilişkin satın alma ilgisinin oldukça yüksek olduğunu ortaya koyuyor.
Dünyada bu yıl 7 milyonu Çin, 3 milyonu Avrupa ve 2 milyonu Amerika'da olmak üzere toplamda 14 milyon adet elektrikli araç satışı bekleniyor. Türkiye'de ise elektrikli otomobil satışlarının yıl sonunda 60 bine ulaşacağı tahmin ediliyor.
Elektrikli araç bataryasında 70 gigabayt saatlik bir üretim kapasitesine ulaşan Türkiye, en geç 2030 yılında Avrupa'nın batarya üretim üssü konumuna gelmeyi hedefliyor.
Kaynak: AA
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? Google News’te KONHABER'e abone olun.