Mersin'in Mezitli ilçesindeki polisevine yönelik terör saldırısını kınayarak sözlerine başlayan Şentop, saldırıda şehit olan polis memuru Sedat Gezer'e Allah'tan rahmet, ailesine ve Emniyet Teşkilatı'na baş sağlığı diledi.
Devletin dirliğine ve milletin birliğine kasteden bütün terör örgütlerini ve gizli-açık destekçilerini lanetleyen Şentop, "Ne kadar tuzak kurarlarsa kursunlar Türkiye'nin bu tuzaklara düşmeyeceğine, kimi odakların istediği gibi kaosa sürüklenmeyeceğine inancım tam" mesajını verdi.
Şentop, yeni yasama yılının yarın başlayacağına işaret ederek "Meclisimiz, 1 Ekim 2021'de başladığı 5. Yasama Yılı'nı sonlandırmış ve tarihinde ilk kez 6. Yasama Yılı'na başlamış olacak" dedi.
Genel Kurul'da 818 saat 50 dakika çalışma yapıldı
Meclis'in, yoğun bir yasama yılını geride bıraktığını anımsatan Şentop, 5. Yasama Yılı'nda, Meclis Genel Kurulu'nda, 112 birleşim ve 486 oturumun gerçekleştirildiğini, 818 saat 50 dakika çalışma yapıldığını, Genel Kurul, komisyonlar ve Başkanlık Divanı çalışmaları kapsamında toplam 74 bin 694 sayfa tutanak tutulduğunu bildirdi.
Şentop, geride kalan yasama yılında aralarında Paris Anlaşması'nın onaylanmasını uygun bulan, kadınlara ve sağlık çalışanlarına yönelik şiddet eylemlerinin cezalarını artıran, nükleer enerji ve iyonlaştırıcı radyasyona ilişkin faaliyetlerin yürütülmesi sırasında uyulması gereken ilke ve esasları belirleyen, genel seçimlerde ülke barajını yüzde 10'dan yüzde 7'ye düşüren, müsilaj sorununun çözümü için alınması gereken önlemlerin hukuki çerçevesini çizen ve kamu çalışanlarının özlük haklarında iyileştirmeler öngören çok önemli düzenlemelerin de bulunduğu toplam 83 kanun teklifinin yasalaşarak yürürlüğe girdiğini, TBMM Genel Kurulunda çeşitli konularda 31 TBMM Kararı alındığını anlattı.
"Yazılı soru ve Meclis araştırması önergelerinde rekor"
Şentop, Meclis'in yasama dışında çok önemli bir diğer fonksiyonu olan denetim faaliyetleri kapsamında 5. Yasama Yılı'nda, milletvekillerince Meclis Başkanlığı'na 19 bin 710 yazılı soru önergesi verildiğini söyledi.
TBMM Başkanlığı'na sunulan yazılı soru önergesi sayısının 73 bin 500'ü geçtiğine dikkati çeken Şentop, 27. Dönem'in, daha önceki yasama dönemleriyle kıyaslandığında TBMM Başkanlığı'na en fazla yazılı soru önergesinin sunulduğu dönem olduğunu dile getirdi.
Şentop, 27. Dönem'in, TBMM Başkanlığı'na sunulan yazılı soru önergesi sayısı bakımından rekor kıran bir dönem olduğuna dikkati çekerek "6. Yasama Yılı'nda TBMM Başkanlığı'na sunulacak soru önergeleri ile birlikte bu rekor daha da yüksek sayılara ulaşacak" dedi.
"Meclis araştırması önerge sayısının kırılması zor bir rekora ulaşacağını söyleyebiliriz"
Meclis Araştırması önergeleri bakımından da benzer bir rekorun kırıldığını, 5. yasama yılında Meclis Başkanlığı'na 6 bin 647 Meclis araştırması önergesi sunulduğunu belirten Şentop, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Açılışından bugüne kadar tüm yasama dönemleri kıyaslandığında bu sayı, TBMM Başkanlığı'na bir yasama dönemi içinde sunulan en fazla Meclis araştırması önergesi sayısına karşılık geliyor, hatta önceki 3 yasama döneminde TBMM Başkanlığı'na sunulan toplam Meclis araştırması önergesi sayısı 6 bin 553 olup bu sayı, 27. Dönem'in başlangıcından 5. Yasama Yılı sonuna kadar tek bir dönemde verilen toplam Meclis araştırması önergesi sayısını geçemedi. 27. Yasama Dönemi'nin halen devam ettiği düşünüldüğünde, TBMM Başkanlığı'na sunulan toplam Meclis araştırması önerge sayısının daha da artacağını ve gelecek yasama dönemlerinde kırılması hayli zor olacak bir rekor seviyesine ulaşacağını söyleyebiliriz."
Yaşlıların hayatın çeşitli alanlarında yaşadıkları sorunların araştırılarak alınması gereken tedbirlerin belirlenmesi amacıyla bir araştırma komisyonu kurulduğunu hatırlatan Şentop, "Toplumumuzda ve kültürümüzde çok önemli yerleri bulunan, ailelerimizin temel direği olan yaşlılara, ihtiyaç duydukları kamu hizmetlerini üstün kalitede, sürekli ve sürdürülebilir şekilde sunmak için alınması gereken tedbirleri araştıran bu komisyonumuz, çalışmalarına halen devam ediyor. Bu komisyonun çalışmalarını çok kıymetli buluyorum ve yakından takip ediyorum." diye konuştu.
Soru önergelerinin yanıtlanması
TBMM Başkanı Şentop, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nde yasama organının etkinliği ile ilişkilendirilerek, yazılı soru önergelerinin Cumhurbaşkanı yardımcısı ve bakanlar tarafından cevaplanma oranlarının gündeme getirildiğine değindi.
Şentop, "5. Yasama Yılı içinde işleme alınarak muhataplarına gönderilen 18 bin 814 yazılı soru önergesinden 3 bin 39'unun süresi içinde, 5 bin 624'ünün ise süresi geçtikten sonra olmak üzere toplam 8 bin 663 soru önergesinin cevaplandırıldığını, 6 bin 420 yazılı soru önergesinin ise süresi içinde cevaplandırılmadığının Gelen Kağıtlar'da ilan edildiğini, ayrıca 3 bin 731 yazılı soru önergesinin cevaplandırılma süresinin halen devam ettiğini gözlemliyoruz" bilgisini verdi.
TBMM'nin 24. ve 26. yasama dönemlerinde soru önergelerinin muhataplarınca toplam cevaplandırılma oranları yüzde 60,3 ve yüzde 45,4 iken Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin geçerli olduğu 27. Dönem'de bu oranın yaklaşık yüzde 64 olduğunu bildiren Şentop, şunları kaydetti:
"Bu istatistiki verilerden hareketle bazı milletvekili arkadaşlarımızın soru önergelerine cevap verilmediği yönünde oluşturmaya çalıştıkları izlenime ve bu noktada önceki yasama dönemlerinden daha kötü bir durumda olduğumuz yönündeki eleştirilere katılmamız mümkün değil. Bununla birlikte tekrarlamakta fayda görüyorum, her ne kadar yazılı soru önergelerinin cevaplandırılma oranı açısından önceki yasama dönemlerine göre daha iyi konumda olsak da arzu edilen elbette milletvekillerimizin yönelttiği soru önergelerinin tamamının süresi içerisinde ve yeteri içerikle cevaplandırılması. Bu amaçla 27. Dönem'in önceki yasama yıllarında olduğu gibi 5. Yasama Yılı'nda da Cumhurbaşkanı Yardımcılığına ve bakanlıkların her birine 18 Ocak 2022 ve 7 Temmuz 2022'de ayrı ayrı gönderilen yazılarla soru önergelerine verilmesi gereken cevapların süresi içinde ve TBMM'nin saygınlığına uygun olacak şekilde soruları tam olarak karşılayan, yeterli ve tatminkar nitelikte hazırlanması hususunu iletmiş bulunuyoruz."
"Tercih değil bir zorunluluk"
Meclis Başkanı Şentop, yazılı soru önergeleri ve Meclis araştırması önergeleri başta olmak üzere Meclis Başkanlığı'na milletvekilleri tarafından sunulan bazı dilekçelerin iade edilmesi işlemlerinin zaman zaman gündeme getirildiğine işaret ederek "Milletvekillerince TBMM Başkanlığı'na sunulan önergelerin bazı kriterlere uygunluk noktasında bir denetime tabi tutulması TBMM Başkanlığı'nın tercihi değil, Anayasa'dan ve içtüzükten kaynaklanan bir zorunluluk" dedi.
Milletvekillerinin, soru önergeleri ile araştırma önergelerinde Anayasa ve içtüzük hükümleri uyarınca hangi unsurlara dikkat etmeleri gerektiğini gayet iyi bildiğini vurgulayan Şentop, şunları kaydetti:
"Buna rağmen maalesef önergelerin Anayasa veya içtüzük uyarınca iade edilmesini, kendi siyasi yorumunu ön plana çıkarabilme adına haber yaptıran milletvekillerimiz var. Bunu doğal karşılıyorum. Zira elbette onlar, önergelerinin haber olmasını ve çalışmalarının gündeme gelmesini isteyeceklerdir. Ancak bunu yaparken aslında kamuoyu nezdinde, içinde bulunduğumuz bu çatı altında Anayasa ve içtüzük hükümlerinin uygulanmasını eleştirmekte dolayısıyla bilerek veya bilmeyerek parlamentoya ve işleyişine zarar veriyor. Hatta bazı arkadaşlarımızın, bu bağlayıcı hükümlerden sarfınazar edilmesini isteyen bazı talepleri de var."
"Meclis Başkanlığı'na sunulan tezkerelerin toplamı maalesef 1600'ü geçmiştir"
Geçen yasama yılında TBMM Başkanlığı'na 317 yasama dokunulmazlığı tezkeresi geldiğini belirten Şentop, "Bunlardan Diyarbakır Milletvekili Semra Güzel hakkında düzenlenen 2 tezkerede TBMM Genel Kurulu tarafından yasama dokunulmazlığının kaldırılmasına karar verildi, 1 tezkere ise istem üzerine Cumhurbaşkanlığı'na iade edildi. 5. Yasama Yılı'nda sunulanlarla birlikte 27. Yasama Dönemi'nin tamamında Meclis Başkanlığı'na sunulan tezkerelerin toplamı ise maalesef 1600'ü geçmiştir" diye konuştu.
Bu konuda daha önce açıklamalar yaptığını anımsatan Şentop, yasama dokunulmazlığının suç işleme özgürlüğü anlamına gelmediğini dile getirdi. Şentop, yasama dokunulmazlığının, şahıslarından bağımsız olarak, yürüttükleri yasama görevi sebebiyle milletvekillerine bazı geçici imkanlar tanınmasını ifade eden bir müessese olduğunu söyledi.
Mustafa Şentop, bir milletvekilinin suç işlediği iddiasıyla dokunulmazlığının kaldırılması talep edildiğinde yapılacak işlemlerin, TBMM İçtüzüğü'nde ayrıntılı şekilde kurala bağlandığına işaret ederek, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bu noktada Meclis'e sunulan dokunulmazlığın kaldırılması tezkereleri hakkında TBMM Başkanlığı'nın, 'dokunulmazlığın kaldırılmasına veya kaldırılmamasına karar verme' şeklinde bir yetkisi bulunmamaktadır. Bu yetki ancak TBMM Başkanlığı'nca kendilerine yapılacak havale işlemi sonrasında içtüzük hükümlerine uygun şekilde kullanılmak üzere, Anayasa ve Adalet komisyonları üyelerinden kurulu Karma Komisyon'da ve daha sonra TBMM Genel Kurulundadır. Nitekim Karma Komisyon geçtiğimiz yasama yılında 2 milletvekiline ait 7 dokunulmazlık tezkeresinin görüşülmesi için toplanmış, akabinde bir milletvekiline ait 2 dosyada Genel Kurul tarafından dokunulmazlığın kaldırılmasına karar verilmiştir. Yine bir diğer milletvekilinin 5 dosyası hakkında düzenlenen Karma Komisyon raporları da öyle tahmin ediyorum 6. Yasama Yılı'nın başında Genel Kurul tarafından görüşülerek karara bağlanacaktır."
"Salgının etkilerinin azalmasıyla etkinlikler düzenlendi"
Şentop, 5. Yasama Yılı'nda, Kovid-19 salgınının etkilerinin azalmasının, milli günleri ve bayramları önceki yıllara göre daha coşkulu şekilde kutlamaya izin verdiğini dile getirerek, bu yıl gazi Meclis'in açılışının 102. yıl dönümü ve 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı kutlamalarında, geniş katılımlı etkinliklerin düzenlenebildiğini anlattı.
15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü'nde de Meclis'te anma töreni, panel, fotoğraf sergisi düzenlendiğini anımsatan Şentop, TBMM'nin son dönemde yasama ve denetim faaliyetlerinin yanı sıra parlamenter diplomasi alanında da yoğun mesai harcadığını ifade etti.
Mustafa Şentop, TBMM'nin ve milletvekillerinin, Türkiye'nin "girişimci ve insani dış politika" ilkesiyle uyumlu şekilde yurt dışındaki muhataplarıyla önemli görüşmeler ve çalışmalar gerçekleştirdiğini dile getirerek, "Büyük önem atfettiğimiz parlamenter diplomasi faaliyetleri kapsamında ben de TBMM Başkanı olarak çok sayıda uluslararası toplantı, ikili görüşme, ziyaret ve heyet kabulleri gibi bir dizi dış ilişkiler faaliyetinde bulundum" açıklamasında bulundu.
Bir çok görüşme talebi ve davetin bulunduğunu ancak hepsine katılmanın mümkün olmadığını aktaran Şentop, bu kapsamda geçtiğimiz yasama yılında 11 ülkeye resmi ziyaret gerçekleştirildiğini, 8 farklı ülkeden parlamento heyeti ağırladıklarını ve uluslararası sorunlara çözüm önerilerinin ele alındığı 3 uluslararası konferansa ev sahipliği yaptıklarını kaydetti.
Şentop, bu faaliyetlerin yanı sıra bu dönemde TBMM Başkanı sıfatıyla 48 farklı ülke ve 3 uluslararası örgütten Cumhurbaşkanı, Meclis Başkanı, Hükümet Başkanı, uluslararası örgüt veya parlamento başkanı ve diğer devlet yetkilileriyle 119 ikili görüşme yaptıklarını hatırlatarak, "Bütün bu görüşmelerde ülkemiz lehine bir iklim oluşturmuş olmaktan memnuniyet duyuyorum" sözlerini sarf etti.
ABD'li Pelosi'nin Ermenistan ziyareti
TBMM Başkanı Şentop, geçen yasama yılında parlamenter diplomasi faaliyetleri kapsamında, dönem içinde ortaya çıkan uluslararası krizlerle ilgili yoğun bir telefon diplomasisi yürüttüğünü de vurgulayarak, Azerbaycan'ın haklı davasında yanında yer almak adına yapılan faaliyetlere dikkati çekti.
Türkiye'nin, uluslararası hukuktan kaynaklanan haklarının korunması noktasında her zaman Azerbaycan'ın yanında yer aldığını, bundan sonra da yanında yer almaya devam edeceğini belirten Şentop, "Biz, yanı başımızdaki bu bölgede barışın tesisi için çaba gösterirken, yakın zaman önce mevkidaşım ABD Temsilciler Meclisi Başkanı Nancy Pelosi'nin tahrik edici ve krizi tırmandırıcı Ermenistan ziyaretine dikkat çekmek isterim. Maalesef bu ziyaret, BM Güvenlik Konseyi kararlarını hiçe sayan, BM Güvenlik Konseyinin, AGİT'in, Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisinin birçok kararında işgalci olarak nitelendirilen Ermenistan'ı, uluslararası hukuka aykırı bu tür davranışlar sergileme konusunda cesaretlendirmekten öte bir amaca hizmet etmeyecektir" değerlendirmesinde bulundu.
Şentop, Azerbaycan ile topraklarını işgal eden Ermenistan arasındaki sorunun çözümü için AGİT nezdinde kurulan Minsk Grubu'na dahil ülkelerin, sorunun çözümünde sınıfta kaldığını dile getirdi.
Mustafa Şentop, 28 yıllık süreçte bu grubun eş başkanlarından birisinin, meclis başkanının Ermenistan'ı ziyaret ettiğini hatırlamadığını ifade ederek, şöyle devam etti: "BM Güvenlik Konseyi ve AGİT olmak üzere, uluslararası birçok kurumun Ermenistan'ı işgalci olarak tespit ve ilan ettiği bu 28 yıllık süreç içerisinde sorunun çözümü için gerçek manada hiçbir adım atmayan, adeta kılını kıpırdatmayan Minsk Grubu eş başkanlarından birisi olan ABD'nin Temsilciler Meclisi Başkanı'nın, tam da artık Azerbaycan'ın 'Madem bu sorunu siz çözemiyorsunuz, o zaman ben bunu kendi imkanlarımla çözerim' dediği ve inisiyatif aldığı, gerçekten de kendi topraklarını işgal altından kurtardığı bir süreçte Ermenistan'ı ziyaret etmesi, bölge barışını zedeleyen kötü niyetli ve sorumsuzca bir tavırdır."
Şentop, Pelosi'nin Ermenistan'da olduğu günlerde kalabalık bir milletvekili grubuyla Azerbaycan'a eş zamanlı ziyaret planladıklarını ancak Azerbaycan Milli Meclisi Başkanı Sahibe Gafarova'nın ülke dışında olması nedeniyle bu ziyareti gerçekleştiremediklerini belirtti.
"Türkiye güçlü ise hepimiz güçlüyüz"
Gazi Meclis'in, bir asır önce vatanın birliğini, milletin bağımsızlığını, hürriyetini muhafaza için sergilediği kararlılığı ve zorluklarla mücadele azmini bugün de sebatla koruduğunu, çalışmalarını bu şuurla yürüttüğünü vurgulayan Şentop, "Dünyanın büyük dönüşümler yaşadığı şu zaman diliminde hepimize düşen 'yeniden büyük Türkiye' davasının çalışkan, gayretli ve vatanperver neferleri olarak bu kutlu vatan için çalışmak ve ona layık şahıslar olabilmektir" ifadesini kullandı.
Türkiye'nin, dünyada barış için olağanüstü gayret gösteren bir ülke olarak öne çıktığını ve gerçekleştirdiği girişimlerin sonuçlarının da tüm dünyaca takdir edildiğini anlatan Şentop, kendilerine düşenin başarı çıtasını daha yukarılara taşımak olduğunu söyledi.
TBMM Başkanı Şentop, şu görüşleri paylaştı:
"Türkiye güçlü ise hepimiz güçlüyüz, Türkiye öncü ise hepimiz öndeyiz. Ülkemizi başta TBMM olmak üzere, tüm kurumlarıyla öne çıkarmaya, başarıyı kalıcı adımlarla sağlamlaştırmaya ve kurumlarımızın saygınlığını artırmaya sonuna kadar gayret göstereceğiz.
Bu vesileyle, TBMM'nin ilk başkanı Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü, istiklal ve hürriyet kahramanlarımızı, aziz şehitlerimizi, gazilerimizi ve başta 1. Meclis üyeleri olmak üzere bu kutsal çatı altında görev yapma onuruna erişerek ebediyete irtihal etmiş bütün milletvekillerimizi bir kere daha rahmet, minnet ve şükranla yad ediyorum."
Kaynak:
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? Google News’te KONHABER'e abone olun.