Fidan dikiminin ardından ünlü bestekar ve bağlama ustası Ali Osman Erbaşı, dede sazıyla fidanın başında Yunus Emre'den çaldığı ezgiler eşliğinde deyişler seslendirdi.
Sonsuz Şükran Köyü'nün kurucusu Mehmet Taşdiken, burada yaptığı konuşmada, Yunus Emre'nin Türk dilinin belki de en büyük şairi, filozofu ve düşünce adamı olduğunu söyledi.
Yunus Emre'nin ismini uzun yıllar Sonsuz Şükran Köyü'nde yaşatmayı hedeflediklerini dile getiren Taşdiken, şöyle konuştu:
"O bir Türkmen yörüğüydü ve bir Anadolu köylüsüydü. Dolayısıyla burada bir köyde, çınarının dikiliyor olması da ayrıca bir başka türlü anlam taşıyor. Biz ona saygılarımızı göstermekle beraber, bu vefa duygusundan da şunu bekliyoruz; bu ülke yeni Yunus'lar yetiştirebilecek şartlara, ortama hazır olsun inşallah."
Ünlü modacı Cemil İpekçi de kendisinin Yunus Emre aşığı olduğunu vurgulayarak, "Kula'da biliyorsunuz artık türbesi var, ziyaret etme şansım da oldu. Sözleri, gönülden insanlara verdiği mesajlar, benim ruhumla ve inancımla çok uyuştu. Ben inancı da öyle alıyorum. Böylesine bir filozof ve bir şair. Böylesine bir bilge, aşık olmamak mümkün değil. Eminim ki, yüzyıllar sonra bu ağaç büyüdüğü zaman da Yunus Emre de burada olacak. Ben ruhlara da inanırım, kendisinin de bizle burada beraber olacağına inanıyorum." diye konuştu.
Sinema yönetmeni Atalay Taşdiken de Yunus Emre'nin okumuş, yazmış, her insanı çok derinden etkileyen birisi olduğunu ifade etti
Kaynak:
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? Google News’te KONHABER'e abone olun.
