Madenciler, Battalgazi ilçesi Çavuşoğlu Mahallesi'ndeki Bayrak Apartmanı'nın enkazından, depremden 124 saat sonra Halime Gürbüz'ü sağ çıkardı.
Takım amiri Özgür Gökmen, madencilerden oluşan nitelikli bir ekiple arama kurtarma faaliyetinde bulunmak üzere Malatya'ya geldiklerini söyledi.
Çalıştıkları firmada hazırda ekipler bulunduğunu belirten Gökmen, "Böyle büyük afetlerde işletme yönetimi hepimizi sahaya gönderiyor, arama kurtarma ekipleriyle birlikte yardımcı olmaya çalışıyoruz." dedi.
"Cana can vermek için buraya koşar adım geldik"
Daha önce bu acıyı yaşayanlar olarak depremde yaşananları iyi bildiklerini vurgulayan Gökmen, şöyle devam etti:"Biz burada yaşanan acıyı 2014'te kendimiz de yaşadık. Bizim de başımızdan 301 madenci faciası geçti. Bizden daha iyi kimsenin anlayabileceğini düşünmüyoruz. Çok acı bir durum. Biz facia başımızdan geçtiği ve burada yaşananları çok iyi bildiğimiz için buradaki insanlara destek olmaya, bir tane canı canlı çıkarmaya, gerekse cenazeleri insanlara kavuşturmaya, en önemlisi de bir cana can vermek için buraya koşar adım geldik. Geride ailemiz kalmış, kaç gündür buradayız, ne yemişiz içmişiz bunlara bakmadan 24 saat aralıksız çalıştık. Onlara destek için geldik."
Gökmen, acının çok büyük olduğunun altını çizerek, "Baktığınız her yerde acı, hüzün ve gözyaşı vardı. Bu gözyaşı içerisinde ümidimizi yitirmeden bir tane canlı çıkarttığımızda, bu acı içinde yaşanmış küçük bir mutluluk oldu. Canlı çıkarmanın mutluluğu dünyaya değişilmez." diye konuştu.
Takım şefi Hüseyin Kenar ise depremzedelere umut olabilmek için canla başla mücadele ettiklerini aktardı.
Güzel bir operasyon ve çalışma yaptıklarını anlatan Kenar "Dinlenme anındayken bir haber geldi. Bir ekibin çalışma yaptığını, oraya giremediklerini söyleyip bizden yardımcı olmamızı istediler. Biz de bunun için geldiğimiz için hemen enkaza gittik. 6-7 kişilik ekiple binaya vardığımızda canlı bir insan olduğunu söylediler." dedi.
"Bunun tarifi yok"
Enkaz altındaki kadının duvarın arkasında olduğunun tespitini yaptıklarını ifade eden Kenar, şunları kaydetti: "Madencilerde şu vardır; 'Nereden gireriz de rahat bir şekilde orayı göçürmeden, yan taraftaki insanlara zarar vermeden' diye bakıyoruz. Ağaç belleme sistemiyle müdahale ettik. İlk önce kendi canımızı emniyete alıp onun sistemini ve tahkimatımızı yapıp kişiye ulaştık, sağ salim çıkardık. Ulaştığımız andaki duygu paylaşılamaz. Çünkü karşınızda sizden umut bekleyen insan var. Ona varmışsın, görmüşsün, nefes aldığını duyuyorsun ve sizinle konuştuğunu duyuyorsun. Bunun tarifi yok. Bu bizim bütün acılarımızı o an unutturmaya yeterliydi. Ulaştığımızda 'Sizi bekliyordum, neredeydiniz' dedi. Bu bizim için yeterliydi. Keşke burada daha fazla insana yardımcı olabilseydik ama elimizden geleni yaptık."
Kaynak:
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? Google News’te KONHABER'e abone olun.