Rehber Öğretmen, Psikolojik Danışman ve Yeşilay Formatörü Tuba Kılıçarslan da “Bağımlılık, kişinin kullandığı bir nesne veya yaptığı bir eylem üzerinde kontrolünü kaybetmesi ve o olmadan hayatını sürdürememesi. Bağımlılık; biyolojik, psikolojik, sosyal ve davranışsal etkenlerin birlikte rol oynadığı bir bozukluk. Tıbbi bir sendrom. İrade devre dışıdır. Yapılması gerekenler dışında bütün zaman ve güç, bağımlılık yaşanan madde ve eylemler için harcanır. Bağımlılık, uzun süre bir kişilik bozukluğu olarak görülmekle birlikte son yıllarda bir hastalık olarak değerlendiriliyor. Bağımlılık, davranış biçimini içeren bir hastalık. Çünkü bağımlılığa ilişkin beyinde birçok nörokimyasal, nörofizyolojik değişimler saptandı. Bağımlılığa özgü kalıtımsal özellikler bulundu. Bağımlılığın kendine özel seyri ve tedavisi var. Tüm bu nedenlerden dolayı bağımlılığa hastalık demek doğru olacak. İnsanlar; sigaraya, alkole, uyuşturuculara, teknolojik aletlere, internete, ilaçlara, kumara, yemeğe, işlerine, diğer insanlara bağımlı olurlar.” diye konuştu. (Veli Şengül)
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? Google News’te KONHABER'e abone olun.