Şeker hastaları dikkat! Küçük bir yara demeyin ayağını kaybediyordu

Yaşanan sıkıntılı günlerden sonra yeniden sağlığına kavuşan Balcı, süreci şöyle özetledi: “Ayağımın altında bir nasır vardı,  önce cildiye bölümüne gittim. Bununla ilgili doktorlar bazı ilaç tedavisi uygulayacaklarını söylediler ve bu ilaçları 1,5 hafta kullandım. Ancak iyileşme yerine yara şişmeye ve kızarmaya başladı, ayağımda kötü kokulu enfeksiyon oluşmaya başladı. Bunun üzerine başka hastanelere başvurdum. Yara hızla kötüleşti ve gittiğim her yerde bana dizimin altından kesilmesi gerektiği söylendi.  Bu sebeple psikolojim alt üst oldu, dengem bozuldu”. Alternatif tıp tedavi yöntemlerini deneyen fakat bir sonuç almayan Balcı son olarak Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Kliniğine müracaat etti. Burada Prof.Dr. Mehmet Arazi başkanlığında yapılan bir seri ameliyatla ve yara tedavisi ile ayağı kesilmekten kurtuldu, yeniden ağrısız yürümeye başladı.

 

 

Ameliyatı gerçekleştiren Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Klinik Başkanı Prof. Dr. Mehmet Arazi, “Şeker hastalığı, dikkatli bir şekilde tedavi ve kontrol edilmez ise uzun dönemde vücudumuza değişik zararlar vermektedir. Bunlardan en çok gördüğümüz gözlerde böbreklerde özelliklede alt ekstremiteler yani ayak ve bacaklarda değişik problemler olarak ortaya çıkıyor. Diyabet hastalarında ayak problemlerini çok sık görmekteyiz diyen Prof.Dr. Arazi, hastamızda diyabete bağlı bir ayağında ağır bir enfeksiyon gelişmiş, bu enfeksiyon çok ilerlemiş ayağının yumuşak dokuları yanında kemik yapılarını da bozmuştu”.

Ayaktaki enfeksiyonun yaygın yumuşak doku ölümüne neden olduğunu söyleyen Prof.Dr. Arazi, “Hastamız bize geldiğinde gazlı enfeksiyon dediğimiz kokulu bir enfeksiyonu vardı. Bazı bakteriler oksijensiz ortamda yani ölü dokular içinde ürerler ve ciddi kötü koku yayarlar. Kenan beyde karışık tipte enfeksiyon oluşmuştu. Yani önce normal bir enfeksiyon varken ölü dokular içerisinde gelişen yeni bakteriler karışık tipte enfeksiyona yol açmışları. Oluşan bu tablo ayağı ciddi bir şekilde dolaşım sıkıntısına sokmuş ve uzuv kaybına doğru gidiyordu. Bu gibi durumlarda acil yapılacak müdaheleler çok önemlidir, hızlı bir şekilde yarayı açarak ayak içerisindeki tüm ölü dokular, enfeksiyon odakları temizlenerek uzaklaştırılmalıdır. Genelde gördüğümüz bu cerrahi müdahelelerin çoğu kez geciktiğidir, özellikle hastalarımız bu durumlarda önerilen cerrahi tedavilerden kaçınmaktadırlar. Cerrahi temizlik geciktikçe enfeksiyon kalıcı olmakta doku hasarları artmaktadır. Hastamızda ciddi bir temizlik sonrası yara bakımı yaptık geniş cilt eksikliğini ise deri nakli yaparak kapattık. Sonunda ayağı kurtarabildik ve yara tamamen iyileşti”.

 

 

Diyabet kronik süreçli bir hastalık olduğu için, diyabet hastalarının uzun dönemde bu tür ayak problemlerine maruz kalmaması için, özelikle ayak bakımlarını çok iyi yapması gerekiyor. Tüm şeker hastalarının uzman doktorlar tarafından yakından ve düzenli olarak tedavi edilmesi gerekiyor. Eğer şeker seviyeleri düzenlenemezse, hastalaık eninde sonunda uç organlarda bir takım ciddi hastalıklara neden olmaktadır. Diyabet hastalarına tavsiyelerde bulunan Prof. Dr. Arazi ayrıca şunları söyledi, “Ayağımızı her gün kontrol etmemiz ve bunu alışkanlık haline getirmemiz gerekiyor. Şeker hastalarının büyük bölümünde ayaklarda nöropati dediğimiz ta duyu kusuru oluşur, bunun sonucu hastalarımız ayağını hissedemez dedi”.

Dr Arazi, ayak bakımı için ayrıca şu önerilerde bulundu: Tırnaklarımızı keserken çok dikkat etmeliyiz, etlerine zarar vermemiz gerekiyor, çünkü çok kolay enfeksiyon kapabilir. Ayaklarımızı çok sıcak su değil de ılık bir suyla yıkamalıyız. Ayaklarımızı yıkarken, tahriş edici bir takım keseler kullanmamak lazım, yumuşak süngerlerle yıkamak gerekir. Yumuşak havlularla kurulamak, ayağı asla tahriş etmemek gerekiyor. Hiçbir zaman uzun süreli olarak çıplak ayakla gezmemeliyiz, her zaman ayakkabı ya da terlik giymeliyiz. Her gün ayağımızı yıkamalıyız. Ayakkabımızı giyerken içinde bir taş var mı, bir şey var mı diye bakmamız lazım, mutlaka kontrol etmeliyiz. Eğer ayakkabımızın içinde küçük bir taş yabancı bir cisim olursa, şeker hastalığına bağlı ayaklarımızda duyu kusuru olduğu için bunu hissedemeyiz. Bu da ayağımızda bir yara oluşturabilir. Çorap kullanımı da çok önemli, çoraplarımız kuru olmalı, ıslak yada nemli çorap giymemeliyiz. Özelikle abdeste aldıktan sonra ayaklarımız kurulamadan çorap giyilmesini tavsiye etmiyoruz. Çoraplarımızın da naylon gibi sentetik maddeler içermemesi gerekiyor. Bazen diyabet hastaları için özel çoraplar var bunlarda giyilebilir, bunlar yoksa pamuk içerikli doğal çorapları tavsiye ediyoruz” dedi.

Yine Önemli Bir Nokta Sigara Da Önem Arz Ediyor 
Sigara yine damarlarda dolaşım bozukluğu yaptığı için diyabet hastaları sigaradan uzak durmaları gerekliğine vurgu yapan Prof.Dr. Arazi, “Sigara dolaşımı bozarak, yara iyileşmesini geciktirerek ayakların sağlığını olumsuz etkilemektedir. Bu nedenle özellikle diyabetli hastaların sigaradan uzak durmaları çok önemlidir. Son olarak Diyabet önemli bir kronik hastalıktır mutlaka Endokrin ya da dahiliye uzmanları tarafından düzenli olarak izlenmesi gerekir. Şekerin uzun sürede nasıl bir yan etki yapacağını fark edemeyebiliriz. Bu nedenle uzmanlar tarafından şekerimizin düzenli olarak takip edilmesi gerekir. Bunun yanında ayakların her zaman kontrol edilmesi ve en ufak bir yarada bir uzamana başvurmalarını tavsiye ederiz” (Yunus Köroğlu)