Gürbüz, yaklaşık 7 yıl önce işkence edilmiş ve belden aşağısı yakılmış bir köpeğin sokakta karşısına çıktığını söyledi.
Tedavisinin ardından sahiplendiği bu köpekle uzun yıllar yaşadığını anlatan Gürbüz, daha sonra hayvanı barınağa verdiğini ve ara sıra ziyaret ettiğini dile getirdi.
Gürbüz, yaşadığı bu olayın ardından sahipsiz köpeklerle ve kedilerle ilgilenmeye başladığını belirterek, "Bazen 5, bazen 10, bazen 20 köpek oluyor. Ömrüm olduğu sürece her zaman onlarla ilgileneceğim." dedi.
Sabah erken saatlerde evindeki köpek ve kedisini, sonra da sokaklardaki hayvanlarını beslediğini anlatan Gürbüz, şöyle konuştu:"Tüm günüm bunlarla geçiyor ve bunları düşünüyorum. Aynı zamanda şehir çöplüğüne gidiyorum, barınağa gidiyorum, besleme yapıyorum. Barınakta gönüllüyüm. Allah'ın dilsiz kulları bunlar. Hasta, uyuz mesela söyleyemiyor. Rabb'imin yarattığı sessiz kullarına ses olmamız gerektiğini düşünüyorum. Kendi imkanlarımla bir şeyler yapıyorum."
"Her birinin benim gönlümde ayrı bir yeri var"
Gürbüz, mahallesindeki boş arazilere yuvalar yaptığını belirterek, "Aslında yuvaları başka köpekler için yapmıştım ama şimdi hasta köpekler giriyor. Biliyor musunuz? O köpekler asla bunlara saygısızlık yapıp bunları yuvalarından çıkarmıyorlar." ifadelerini kullandı.
Hayvanların yemek ve tedavi masraflarının çoğunu kızlarının karşıladığını kaydeden Gürbüz, Büyükşehir Belediyesinden zaman zaman mama, Kayseri Hayvanları Koruma Derneğinden de tedavi desteği aldığını söyledi.
Gürbüz, baktığı hayvanların bazılarını sahiplendirdiğini dile getirerek, "Her birinin hikayesi var. Her birinin benim gönlümde ayrı bir yeri var, başkaları köpek diyor, geçiyor. İçlerinde engelli de var, uyuzu da var. Barınakta da engellilerim var. Burada bakamayıp himaye edemediklerime barınakta bakıyorum. Orada da 10-15 engelli köpeğim var, kör köpeklerim var." dedi.
Kaynak:
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? Google News’te KONHABER'e abone olun.