‘DEPREMDE YIKILAN BİNALARIN AKLA GELEN İLK SUÇLUSU MÜTEAHHİTLER OLMAMALI’
Yaşanılan deprem sonrası müteahhitlere büyük oranda görevler düştüğünün altını çizen Konya Müteahhitler Birliği Derneği Başkanı Adem Bulut, “Asrın felaketi olarak adlandırdığımız belki de son yüzyıllarda yaşanılmayan deprem felaket ile karşı karşıya kaldık. Yaşadığımız bu deprem felaketi on üç buçuk milyon vatandaşımızı doğrudan fakat tüm Türkiye’yi de dolaylı olarak etkilemiştir. Bizlerde KOMÜT Yönetimi olarak deprem bölgesine ziyarette bulunduk. Oradaki görünen tablonun çok üzücü olduğunu belirtmek isterim. Bu yaraların sarılması uzun zaman alacaktır. Bizim buradan çıkarmamız gereken dersler var. Bizlere müteahhitler olarak büyük ölçüde görevler düşüyor. Belki o dönemde müteahhitlerin suçlanması ve ön plana çıkması doğru değildi. Bana göre burada herkeste suç vardı. Yıkılan binaların sebepleri için en yukarıdan sorumlularını bulunmalı ve bu şekilde bir cezalandırmaya gidilmeliydi. Yıkılan binalar için ilk akla gelen müteahhitler olmamalıydı. İnşallah bundan sonraki süreçte herkes çıkaracağı dersi çıkarmış olacaktır. Bu işlerin artık maaliyet hesabından çıkıp insan hayatına etki ettiğini öğrenmemiz gerekmektedir. Son olarak geçtiğimiz günlerde seçim sürecini yaşadık. Seçim süreci müteahhitler olarak bizi etkileyen bir süreç oldu. Biz sektör olarak her alandan etkilenebilen bir sektörüz. Pandemi, ekonomik kriz, seçim öncesi ve seçim sonrası derken bizler her an etkilenip buna göre değişiklikler yaşıyoruz. Umarım seçimin ikinci turunda çıkacağı sonuç ülkemiz adına hayırlı olacaktır. Bu yılda hepimiz için inşallah bereketli bir yıl olsun temennilerimi iletiyorum” açıklamalarında bulundu.
KOMÜT DEPREM İÇİN BÜYÜK HASSASİYET GÖSTERDİ!
KOMÜT’ün yaşanılan asrın felaketine karşı hassasiyetlerine karşı teşekkür eden KTÜN İnşaat Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Mehmet Kamanlı, “Asrın felaketi olarak nitelendirilen cümlenin tespiti asırların felaketidir. İkisinin arasında çok fark var. Asırların felaketi olunca bir an Konya adına büyük ölçüde etkilenmesek de ülkemizin doğrudan etkilenmesi bütün insanlığı bir noktada etkilemiş oluyor. 6 Şubat Kahramanmaraş Pazarcık/Elbistan Depremleri’ni içeriğinde bulunduran ve deprem ile ilgili sizlere yanlış bilenen gerçekleri birlikte tartışmak adına bir slayt sunumu hazırladım. Konya için ilk defa deprem ile ilgili bir bilgilendirme yapılmasını talep eden ilk kurum olarak bu hassasiyetiniz için sizlere teşekkür ediyorum. Ülkemizin %92’sinin deprem bölgesi olduğunu ve nüfusun da %95’in deprem bölgesinde yaşadığını sıkça duyarız. Şimdi bu bölge hesap ediliyordu fakat önceliğin İstanbul Depremi olarak beklenildiği için bu deprem bölgedeki insanları biraz hazırlıksız yakaladı. Topladığım verilere göre 108.200 vatandaş vefat etmiş, 500.000’e yakın bina yıkılmış ve hasar görmüş. Depreme dayanıklılık kavramı özellikle mevcut deprem yönetmeliklerine uygun tasarlanmış evleri örnek göstererek yapılması gerektiğini belirtiyor. Deprem bölgesinde gördüğümüz binaların deprem yönetmeliğine göre uygun yapılanlarının hasar aldığını fakat yıkılmadığını, yönetmeliğe uygun olmayanların ise yıkıldıklarını görmüş olduk.
‘KONYA’NIN YENİ YAPILARINDA CİDDİ SORUNLAR YOK’
Program sonunda müteahhitlere yapılacak binalar hakkında önerilerden bulunan Prof. Dr. Mehmet Kamanlı, “Sizlerin yapacağı binalar ile ilgili bizim önerilerimiz ise sizlere şunlardır; 2018 yılı ve 2000 yılı öncesi yapılarımızın yapı stokları ortaya konulmalıdır. Zemin kat betonarme taşıyıcı eleman boylarının diğer katlara göre fazla olan yapıların sismik kapasiteleri azalmaktadır. Bu sebeple zemin kat yükseklikleri zemin katlara göre daha büyük olan tasarımlarında detaylara dikkat edilmelidir. Yeni yapılacak olan binalarda perde duvarları simetrik şekilde yerleştirilmelidir. Yeni yapılacak yapıların zemin etütlerinin detaylı şekilde yapılması ve denetiminin sağlıklı şekilde yapılması gerekmektedir. Donatı işlemleri sahada tüm çalışan arkadaşlarımıza anlatılmalıdır. Birinci derecede deprem bölgelerinde yapılacak yüksek katlı yapılmamasına dikkat edilmelidir. Yapılar olabildiğince sade, düzenli ve çıkmalardan uzak yapılmalıdır. Yapılarda zemin katların iş yeri olarak tasarlatılmasından olduğunca kaçınılmalıdır. Yerleşim merkezlerinde toplanma alanlarının en uygun şekilde dizayn edilmesi gerekilmektedir. Bu alanlar depremden etkilenmemesi gerekir. Deprem öldürmez bina öldürüyor. Söylenen söz bu fakat ortaya yönetmelikler doğru uygulandığı takdirde bir sorun yaşanacağını düşünmüyorum. Konya’da yeni yapılan yapılar ile ilgili ciddi sorunlar olduğunu düşünmüyoruz. Fakat denetim kısmının daha da hassas olması gerektiğini vurgulamak istiyoruz” şeklinde konuştu.
Kaynak:
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? Google News’te KONHABER'e abone olun.