Para badmintonla adını dünyaya duyuran Emine Seçkin'in gözü zirvede

Evli ve 2 çocuk annesi 42 yaşındaki Seçkin, küçük yaşta geçirdiği çocuk felci nedeniyle bedensel engelli olarak hayatın zorluklarıyla mücadele etmeye başladı.Kendisi gibi engelli olan ve tekerlekli sandalyede basketbol oynayan eşine özenerek bu spora başlayan Seçkin, dört yıl içinde Tekerlekli Sandalye Basketbol Kadın Milli Takımı'na seçildi.Çeşitli nedenlerle bu spor dalını bırakmak zorunda kalan Seçkin, 2009'da ilgilenmeye başladığı badminton sporunda, Avrupa üçüncülüğü ve dünya ikinciliği gibi başarılar elde etti.
Başarılarına sürekli yenisini ekledi
Para badmintonda Türkiye'nin adını dünyaya duyuran Seçkin, AA muhabirine, 2010'da kaza geçiren bir milli sporcunun yerine, İsviçre'de düzenlenen Avrupa Şampiyonası'na katılarak, uluslararası müsabakalarda boy göstermeye başladığını söyledi.
İlk yurt dışı sınavında derece yapamadığını aktaran Seçkin, "Oradaki müsabakalarda arkadaşlarımın hepsi derece yaptılar. Sadece ben yapamamıştım. O gün hocama 'Siz bana emek verirseniz ben bu işi başaracağım hocam. Birlikte başaracağız.' dedim. Dört Avrupa şampiyonluğu, iki Avrupa üçüncülüğü, iki dünya ikinciliğim var. Uluslararası yaklaşık 40 turnuvada da derece elde ettim." diye konuştu.
"Oradan bir madalya alacağım vardı"
Dünya şampiyonalarında boy göstermenin tüm milli sporcuların hayali olduğunu vurgulayan Seçkin, şunları kaydetti: "Japonya'ya üçüncü gidişim. İlk gidişimde bir derece elde edememiştim. Geçen yıl paralimpik oyunlarında bazı talihsiz olaylar yaşadım. Oyunlar sırasında babamın vefat ettiğini öğrendim ve dördüncü olarak ülkeye döndüm. Döndükten sonra 'Japonya, senden almam gereken bir şey var. İnşallah o da madalya olsun.' dedim. Çok şükür bunu gerçekleştirdim. Çok çalıştık, çok emek verdik. Oradan bir madalya alacağım vardı. Onu aldım geldim."
Seçkin, 2023'ün şubat ayı itibarıyla kota puanları toplamak için turnuvalara katılmaya başlayacağını, aldığı puanların kendisini paralimpik oyunlara taşıyacağını belirtti.
Kendisine inanan ve güvenlere, günü ve zamanı geldiğinde yine madalyalarla ve al bayrağı göndere çektirerek cevap vermeyi istediğini anlatan Seçkin, "Uluslararası spor organizasyonlarına para badminton denildiği zaman Türkiye'nin adı yoktu. Avrupa ve bu işte kendini kanıtlamış bazı ülkeler, kendi aralarında bu madalyaları paylaşıyordu. Biz bu savaşın içerisine girdikten sonra onların oyununu bozmaya, dengeleri değiştirmeye başladık. Böylelikle Türkiye'nin o spor dalında da var olduğunu bu şekilde ispatlamış olduk." ifadesini kullandı.
Engelli olmanın, kendisine verilen bir lütuf olarak değerlendiren Seçkin, engellilerin, varlığını ve kendilerine olan öz güvenini artırabilmesi için spor yapmalarını, hangi branşla ilgilenirse ilgilensinler güçlerini göstermeleri gerektiğini sözlerine ekledi.

Kaynak: