Eroldu, "Ekim ayında paylaştığımız 2022 yıl sonu öngörülerimiz, ocak ayındaki öngörülerimize paralel seviyede, 1,04-1,10 milyon adet ihracat ve 1,38-1,47 milyon adet üretimdi. Bugün itibarıyla baktığımızda yılı kabaca 1 milyon adet ihracat ve 1,36 milyon adet üretim ile kapatmayı öngörüyoruz." ifadelerini kullandı.
2023'ün öngörülmesi zor, belirsizliklerle dolu bir yıl olacağına işaret eden Eroldu, şunları kaydetti:
"Ekim ayında açıklanan IMF Dünya Ekonomik Görünümü Raporu'nda 2023 yılı ekonomik büyüme beklentisi yüzde 2,9'dan yüzde 2,7'ye düşürüldü. Rapora göre, gelecek yıl yüksek enflasyon, ekonomik büyüme sorunları, Rusya'nın Ukrayna'da sürdürdüğü savaş ve Kovid-19 salgınının ekonomi üzerindeki ağır baskısının devam edeceği tahmin ediliyor. Raporda küresel ekonominin; para politikasının başarılı bir şekilde ayarlanmasına, Rusya-Ukrayna savaşının seyrine ve Çin'deki gibi salgınla ilgili arz yönlü daha fazla aksama olasılığına bağlı olduğu vurgulanıyor. Haliyle küresel ticaret ortamında etki alanımız dışında olan birçok konu var. Burada önemli gördüğümüz husus, kendi etki alanımızda olan ülkemizin ekonomi ve dış ticaret politikalarının sanayi faaliyetlerini koruyacak yapıda şekillendirilmesidir."
"Küresel raporlar, gelecek birkaç yılın da zorlu olacağını öngörüyor"
Cengiz Eroldu, otomotiv sanayisinin, yapısı gereği uzun vadeli planlama ve birçok farklı senaryoyu dikkate alarak faaliyetlerini sürdürmek zorunda olduğunu vurguladı.
Küresel raporların gelecek birkaç yılın da zorlu olacağını öngördüğünü aktaran Eroldu, söz konusu dönemi en iyi şekilde geçirmek için iç pazarın potansiyelini ortaya çıkaracak ortamın sağlanması, ihraç pazarlarının çeşitlendirilmesi ve mevcut ihraç pazarlarında rekabetçiliğin korunmasına özen gösterilmesinin önem taşıdığını kaydetti.
Eroldu, "Gelecekten beklentimiz, değişen otomotiv ekosisteminde ülkemizin mevcut rekabetçiliğinin korunmasını, geliştirilmesini hedefleyen uzun vadeli planlar üzerine kurulu bir yaklaşım ile ihracatımızı artırmak, öngörülebilir ve büyüyen bir iç pazar oluşturmak ve tüm bunlarla birlikte ülkemize daha fazla yatırım gelmesi için gerekli ortamı oluşturmak. Ülkemiz ekonomisine en çok katma değer sağlayan sanayi kollarından biri olan otomotiv sanayinin içinden geçilen bu olağanüstü süreçte, korunması ve desteklenmesine yönelik kısa ve uzun vadeli politikalar her zamankinden daha da önemli bir hale geldi." ifadelerini kullandı.
Kaynak:
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? Google News’te KONHABER'e abone olun.