Hüseyin Ertaş, babalarının filminin yapılmamasını vasiyet ettiğini, yazılı bir vasiyeti olmasa da sözlü olarak ailesine ve çocuklarına bunu söylediğini, kendilerinin de bu nedenle filme karşı çıktıklarını belirtti.
Babasının vefatından kısa süre önce hasta haldeyken kendisinden izin belgesi alındığını ileri süren Ertaş, 40 kiloya düşmüş, kanserle savaşan bir insanın hastaneye yatmadan 6 gün önce evine noter götürüp imzasının alınmasının uygun olmadığını dile getirdi.
Babasının istemediği bir filmin çekildiğini ifade eden Ertaş, şunları kaydetti: "Biz hiç kimseden şimdiye kadar film için para istemedik. Hiç kimseyle görüşmedim. Çıkıyorlar televizyona, 'aile sizden para istedi mi?' diye soruluyor. O da cevap verirken 'o konulara girmeyelim' diyor. Yani arkadaş, istediyse istedi de istemediyse istemedi de. Böyle yapıp bizi zan altında bırakmaya çalışıyorlar. Efendim, açıkça söylüyorum. Ne görüştüm, ne bir para aldım çünkü babamızın istemediği bir durum var, bize kalmış bir durum değil bu, biz bunu nasıl satabiliriz? Böyle bir durum yok. Hiç kimseden 5 kuruş para istemedik. Bunun da bilinmesini istiyorum."
Ozanın kızları Döne ve Canan Ertaş da filme tepki gösterdi. Ailenin avukatı Uğur Çapkın ise Neşet Ertaş'tan alındığı iddia edilen muvafakatnameler, adına yazılan kitap ve film çekimiyle ilgili devam eden 3 farklı davanın olduğunu anlatarak, "O muvafakatnamelerle ilgili, fikri sınai haklarla ilgili davalar var. Hem kitap hem yapımcı hem kurduğu şirketlerle ilgili davalar devam ediyor. İnşallah yargı bu davalar neticelenmeden filmin oynatılmasına müsaade etmez." diye konuştu.
Kaynak:
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? Google News’te KONHABER'e abone olun.