EĞİTİM BİR-SEN HAKK’IN MÜCADELESİNİ VERİYOR
Genel kurulda konuşan AK Parti Konya Milletvekili Ahmet Sorgun, “Bu genel kurul, yeniden heyecan kazanmaya vesile olsun. Heyecansız olmaz. Eğitim Bir-Sen’in Hakk’ın mücadelesini verdiğini biliyoruz. Nöbetin nerede değil, nasıl tutulduğu önemli. Biz de AK Parti olarak 20 yıldır ülkemize hizmet ediyoruz. Ülke olarak bu süreç içerisinde birçok kazanım elde edildi. Bu kazanımlara sahip çıkmamız gerekiyor. Kazanımlara sahip çıkmazsak, nimetler elimizden gidebilir. Eğitimin önemini size anlatacak değiliz. Siz, bu konuyu eğitimciler olarak bizlerden daha iyi biliyorsunuz. Biz, bugün her şeyin önüne ekonomiyi koyduk. Eğitimin ve ahlakın da önüne ekonomiyi koyduk gibi. Oysa ahlak daha öncelikli olmalıdır. Sürekli kendimizi yenilemeliyiz. Kültürümüzü geliştirmeliyiz” dedi.
“AVRUPA’NIN EN BÜYÜK EĞİTİM SENDİKASI OLDUK”
EBS Genel Başkan Yardımcısı Atilla Olçum ise şunları kaydetti: “Eğitim Bir-Sen, idealleri olan bir sivil toplum kuruluşudur. Avrupa’nın en büyük eğitim sendikası olduk. Kurulduğumuz günden bu yana kendimize dünyevi tabular üretmedik. Yarına ve insana dair şeyler ürettik. Geçmişi kuşandık, geleceği kuşatacağız. EBS, bir emek mücadelesinin ürünüdür. Bugünlere kolay gelmedik. Bu bilinçle ve sorumlulukla çalışmalarımızı sürdüreceğiz.”
“SEÇİM BİZE YARAŞIR DEMOKRATİK OLGUNLUKLA YAPILDI”
Genel kurulda konuşan Eğitim Bir-Sen Konya 1 Nolu Şube Başkanı ve Adayı Nazif Karlıer, “Eğitim-Bir-Sen Şube Kongremizi, manevî değerler, ahlaki ilkeler, taze heyecanlar, yenilenen bize yaraşır demokratik olgunlukla, katkı ve katılım coşkusuyla yaptık” dedi.
“Bizim kongrelerimiz, daha iyisini yapmanın, daha güzel olana ulaşmanın, daha doğruyu birlikte başarmanın, birlikte bulmanın, birlikte var, birlikte güçlü olmanın buluşmasıdır” diyen Karlıer, “Eğitim-Bir-Sen, üyemiz için emek, ekmek, temel hak ve özgürlük mücadelesi olmasının yanı sıra, yerelden evrensele doğru kötülükleri eliyle düzelten, sözüyle müdahale eden, hiç olmazsa kalbiyle buğzeden bir dayanışma hareketidir.Kongrelerimiz, en yaygın, en verimli istişare zeminleri, imkânları olmuştur.Bu münasebetle her birinizi tekrar selamlar, kongremizin hayırlara vesile olmasını dilerim. Medeniyet değerlerimize, irfan kaynaklarımıza, hayat ve dünya görüşümüze uygun olarak konuşup anlaşarak, birleşip güçlenerek, yaşadığımız zaman ve coğrafyalara, birlikte yaşadığımız insanlara karşı sorumluluğumuzu hakkıyla yerine getirme yolunda yürüyüşümüzü hiçbir engelleme durduramadı.Hareketimizi engellemeye çalışanlar, evvela eğitim çalışanlarının, daha sonra milletimizin vicdanında mahkûm oldular. Geçmişlerinde eğitime ve eğitim çalışanlarına hiçbir hayrı dokunmadığı gibi, hak ve hukuk gasplarıyla eğitim üzerinden milletimizi hizaya sokmaya çalışan zorbalar, bugün miadı dolmuş ayak oyunlarından da bir sonuç alamayacaklardır. Eğitim-Bir-Sen’i kötüleyerek gözden düşürmeye çalışanlar eğitim çalışanlarının akıl ve olgunluğuyla, milletimizin basiret ve ferasetiyle alay etme vahametinin bedelini ağır ödeyeceklerdir.
Yasakçıların önümüze çıkardıkları bariyerler, inançlı kararlılığımızın, kararlı eylemlerimizin karşısında tuz buz oldu. Türkiye’nin açık talihini, aydınlık tarihini sözüm ona ‘bin yıl’ ipotek koyarak teslim almak isteyen darbeci odaklar, kendi karanlıklarına mahkûm oldular. Çünkü Eğitim-Bir-Sen bu topraklara, bu topraklardan yayılarak dünyanın vicdanına yön veren hak ve özgürlük mücadelesinin adresidir. Eğitim-Bir-Sen, kurulduğu günden bu yana, 30 yıllık geçmişe sahip bir örgüt olarak cehalete karşı bilgiden yana, haksızlıklara karşı hukuktan yana, zulme karşı adaletten yana, vesayete karşı özgürlükten yana ilkeli, ahlaklı duruşuyla demokrasinin, millî iradenin teminatı olmuştur. Dün aklımıza, irademize, başta eğitim hakkımıza yaşama tarzımıza balans ayarı yapmak isteyenler yanlarına sivil kuruluş veya sendika görünümlü oluşumları da alarak zulümlerinin bin yıl süreceğini sandılar. Millete efelenen bu sefil güruh, adeta işgalci güçler gibi davranarak katsayı engelleri, sekiz yıllık kesintisiz zorunlu eğitim, başörtüsü yasakları, kılık kıyafet zorlamaları ve yıldırmalarla Türkiye’nin tarihle, tarihiyle buluşma yürüyüşünü engelleme hezeyanı içine girdiler.
Eğitim-Bir-Sen olarak, baskıya, ihanete imanla cesaretle karşı koyduk. Millet iradesinin yanında vesayetin karşısında olduk. Çok kısa zamanda ülkemizde normalleşme adımları atıldı. İnanç, düşünce ve yaşayış özgürlüğü başörtü yasağının kalkması üzerinden genelleşti. Sekiz yıllık zorunlu eğitim zulmüne de, katsayı engellemelerine de son verildi. Sendikal mücadelede büyük kazanımlar elde ettik. Üzerimize karabasan gibi çökmüş yasakların kâbusa dönüşmüş yasakçı duvarlarını gümbür gümbür, blok blok yıktık. Bugün 6. Dönem Toplu Sözleşme ile elde edilen haklarla sendikal faaliyetler yeni ve ileri bir mesafe kazanmıştır. 3600 ek göstergenin alınması, beklentileri karşılamaktan uzak olmasına rağmen, önümüzdeki dönemde iyileştirilmesi için çaba harcayacağımız Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun çıkması, sözleşmeli personele kadro verilmesi. Bütün bunların hükûmetle ortak çalışma sonucu yapılması, sadece ülkemiz için değil bütün dünya sendikacılığı adına da tarihî nitelikte kazanımlardır. DYK ücretlerinde artış sağlanması, Geliştirme ödeneğinin 2022 ve 2023 yıllarında da devamının sağlanması, 1 Ocak ve 1 Mayıs günlerinde ödenmeyen ek ders ücretinin ödenmesi. Toplu sözleşme ikramiyesinin 400 TL’ye çıkartılması, sözleşmeli personelin kadro sorununun karara bağlanması ve 2022 yılında çözülecek olması, halk eğitim merkezleri ve olgunlaşma enstitülerinde haftada üç saat nöbet ücreti ödenmesi. Müdür ve müdür başyardımcılarının, öğretmenevi yöneticilerinin, rehber öğretmenlerin ek ders ücretlerinde artış sağlanması gibi, birçok sorunun çözüme kavuşturulmasında, pek çok konunun kazanıma dönüştürülmesinde mücadelemiz, girişimlerimiz, katkımız vardır. Yeni müfredat programları ile eğitimin vesayetçi karakterinden arındırılıp normalleştirilmesinde, okullara Kur’an ve Siyer derslerinin konmasında, öğretmene, öğretmenlik mesleğine saygınlık kazandırılmasında sendika olarak bizim etkimiz, katkımız vardır.
Türkiye’nin normalleşmesinde, sivilleşmesinde, haksızlıkların, mağduriyetlerin giderilmesinde bir sivil toplum kuruluşu olarak büyük emeğimiz, mücadelemiz; kazanımların altında imzamız vardır. Bu kararlılığı gösteren eğitim çalışanlarının, yeni Türkiye’nin yolunu açan, ufkunu aydınlatan kahraman, bilge öncüleri sizlersiniz. Sizleri can-ı gönülden kutluyorum. İlkeleriyle var olan, idealleriyle yol alan, Sorunlardan beslenmek yerine çözümler göstererek güçlenen, Diğerlerine göre değil, değerlerine göre sendikacılık yapan vasfımızı gören eğitim çalışanları, Bizi kalbi ve fiili teveccühleriyle bağrına bastı, büyüttü. 30 yıl önce fikirden aksiyona, birlikten sendikaya, birlerden yüz binlere doğru büyüyen sendikamız,Bugün genel yetkiden zirveye, zirveden yeni ufuklara, Yeni ufuklardan yeni umutlara, Yerelden evrensele sürdürdüğü hak ve özgürlük mücadelesinin 30. yılını iftiharla idrak etmektedir. Soylu mücadelemizin her anında emek, alın ve akıl teri vardır.
Bugünleri, inanmanın gücü, birlikte yol almanın kudretiyle gördük. Türkiye’nin en büyük ve en güçlü sendikası olduk. Bizi bugünlere taşıyan en önemli etken, insan odaklı, hizmet odaklı, çözüm odaklı sendikacılık anlayışımızdır. Eğitim-Bir-Sen, Türkiye’nin uyanık, cesur bilincinin kalesidir. Biz birlikte var, birlikte güçlüyüz. Bizim amacımız, idealimiz, sesimiz, şarkımız, destanımız, hayalimiz, gerçeğimiz Türkiye’dir. Değerli dava arkadaşlarım, İçinden geçtiğimiz zaman ve türlü sıkıntılarıyla yaşadığımız dünya dayanışmamızı zorunlu kılmaktadır.
Biz bu ilke ve hassasiyetleri gözeterek Türkiye’nin en büyük, en güçlü sendikası, sivil toplum örgütü olduk. Birlikte var ve güçlü olduğumuz zemine hasar vererek bir yarar uman hiç kimse amacına ulaşamaz, ulaşamadı ulaşamayacakta. Eğitim-Bir-Sen hepimizin üst kimliği, ortak hafızası, ortak tecrübesi, ortak fedakârlığı, ortak rüyasıdır. Eğitim-Bir-Sen bizimle, biz Eğitim-Bir-Sen’le var olduk, var olacağız. Hep beraber Türkiye olduk Türkiye olmaya devam edeceğiz. Biz birlikte güçlüyüz. Eğer birlikte varsak Eğitim-Bir-Sen sensiz eksik kalır, Eğitim-Bir-Sen sensiz olmaz. Bu büyük ailenin kuruluşunda ve bugünlere gelmesinde emeği geçen, vefakâr, fedakâr dostlarımızdan Allah razı olsun. Başta kurucu genel başkanımız Mehmet Akif İnan olmak üzere hakkın rahmetine kavuşan başkanlarımıza ve mensuplarımıza Allah rahmet etsin, mekânları cennet olsun. Sendikal yürüyüşümüz, gerçek anlamda bir kardeşlik; birlik, beraberlik ve dayanışma yürüyüşüdür. Yürüyüşümüz, birleştirme, kucaklama yürüyüşüdür. Yürüyüşümüz, yapma, onarma, köprüler kurma, yürüyüşüdür. Yürüyüşümüz gönül alma, sevme, güvenme, kardeş olma, kardeş bulma, kardeş kalma yürüyüşüdür.Eğitim-Bir-Sen olarak, sahip olduğumuz misyon gereği eğitim çalışanlarına, milletimize, ümmete ve tüm insanlığa karşı içimizde, omzumuzda ağır, asil bir sorumluluk hissediyoruz. Yüreğinde bütün yeryüzü mazlumlarının hüznünü taşıyan sizler, siz dostlarımız, yolumuzun uzun, yükümüzün ağır olduğunu da biliyoruz. Aynı şekilde her birimizin en az ülkemiz kadar geniş yüreğinden, yeryüzünün bütün ufuklarına umudun ışığı yayılıyor” şeklinde konuştu.
“BİZLER VEFALI İNSANLARIZ”
Başkan Adayı Hüseyin Turhan ise “Sendikamızın temel ilkeleri doğrultusunda yol arkadaşlarımla beraber aday olduk” şeklinde konuştu. “Bugün buraya sadece bir rutini tamamlamak için toplanmadık” diyen Turhan, şunları kaydetti: “EBS’yi zirveye taşıyacak, aktif, güçlü ve resmî yetkiyi gerçek etkiye dönüştürmek için yola çıktık. Bizleri EBS çatısı altında toplayan Allah’a sonsuz şükürler olsun. EBS, hak ve adalet mücadelesinin ete kemiğe bürünmüş halidir. Doğu Türkistan da bizim, Filistin de bizim. Memur-Sen, bunun mücadelesini sürdürmeye devam edecektir. Küresel güçlere meydan okumakta Memur-Sen ve Eğitim Bir-Sen öncü olmuştur. Yeni dönemde sağduyu ile hareket edilecek. Kardeşlik hukukuna zarar getirilmeyeceğinin sözünü veriyoruz. Üyeler ve delegeler seçimden seçime hatırlanmayacak. Şeffaflığının sözünü veriyoruz. Gün, umutları birleştirmenin günüdür. Biz, kırılan kalpleri tamir etmeye, kardeşliği en üst seviyeye taşımayı taahhüt ediyoruz. Bu sorumluluğu ifa için canla başla çalışacağız. Biz, vefalı insanız. Vefasızlık, bu teşkilata yakışmaz. Birlik ve beraberliği göstereceğiz.”
Kaynak: