Son Dakika Haberler

Bu haberi daha sonra okumak için kaydedebilir ve sağ üst köşedeki butona basarak haberi okuyabilirsiniz!

Milli İstihbarat Akademisi'nden 'İsrail' raporu: Fanatik, şiddet yanlısı ideolojiler ve uygulamalar

Milli İstihbarat Akademisi, İsrail'in Gazze saldırıları ile İsrail siyasetindeki "fanatik, şiddet yanlısı ideolojileri ve uygulamaları" rapor haline getirdi.

Milli İstihbarat Akademisi’nden ’İsrail’ raporu: Fanatik, şiddet yanlısı ideolojiler ve uygulamalar

Milli İstihbarat Akademisi "İsrail'de Radikal Sağ" raporu oluşturdu.

 

Raporda, 7 Ekim olaylarından daha önce "İsrail'deki radikal sağ ve işgalci yerleşimciliğin" İsrail siyasetinde nasıl hayat bulup geliştiği anlatılıyor.

 

Milli İstihbarat Akademisinden yapılan açıklamaya göre, akademinin hazırladığı "İsrail'de Radikal Sağ" raporunda, 7 Ekim sonrasında İsrail'in politik ve askeri hamlelerinin en belirleyici toplumsal kesimlerinden birinin, ülkedeki fanatik, şiddet yanlısı, aşırı sağcı gruplar olduğu yer aldı.

 

Raporda bu grupların, mevcut durumda Gazze'nin işgal altında tutularak, Gazzelilerin sürülmesini ve bu toprakların yerleşime açılmasını savunduğu vurgulandı.

 

Temel motivasyon "vadedilmiş toprak" inancı
Raporda, Filistin coğrafyasında ve özellikle de 7 Ekim sonrasında Gazze'de, İsrail’in yürüttüğü kanlı saldırıların teolojik ve politik bağlamının çözümlenmeye çalışıldığının altı çizildi.

 

İsrail'deki aşırı sağ siyaset ile işgalci yerleşimciliğin örtüştüğü bildirilen raporda, İsrail aşırı sağının temel motivasyonunun, "Ürdün Nehri'nden Akdeniz'e kadar olan bölgenin dini motivasyonlarla tamamen Yahudileştirilmesi olduğu" belirtildi.

 

İsrail 1967'den beri Doğu Kudüs, Batı Şeria, Golan Tepeleri ve 2005/2023 dönemi hariç Gazze'yi uluslararası hukuka aykırı olarak işgal altında tuttu.

 

1967 yılı sonrasında ise dini motivasyonlarla buralarda işgalci yerleşimler kuran aşırı sağcı Yahudi grupların, İsrail’in bu bölgelerde askeri varlık göstermek için bahane olarak kullandığı unsurlar olduğu kaydedilen raporda, bu yönüyle yerleşimlerin de İsrail jeopolitik düzleminin ileri karakolları olarak görüldüğünün altı çizildi.

 

İsrail'in güvenlik sağlama kapasitesinin yetersizliği ve bu bölgelerde iskan edebileceği yeterli Yahudi nüfusuna sahip olmamasına da dikkati çekilen raporda, bu bağlamda Batı Şeria ve Gazze'nin ilhak edilerek, doğrudan siyasal egemenlik alanına dahil edilmesinin imkansız olduğu vurgulandı.

 

İsrail'de aşırı sağ-seküler gerilimi var
Raporun devamında ise "Batı Şeria'da yaşayan işgalci yerleşimci grupların, İsrail'den bu bölgede daha fazla askeri varlık göstermesini talep etmesi ve Filistinlilere karşı terör eylemlerinde bulunarak gerilimi zirvede tutmasının ciddi bir askeri ve finansal maliyeti vardır. Bu durum da İsrail'deki fanatik, aşırı sağcı gruplarla önemli bir kısmını liberal-seküler İsraillilerin oluşturduğu üst düzey askeri kadrolar arasında ciddi bir gerilime sebep olmaktadır." ifadeleri kullanıldı.

 

Raporda, 2005'te Gazze'den çekilen İsrail'in yerleşimleri boşaltmasının ise yerleşimcilerin İsrail Devleti'ne karşı şüpheci ve temkinli tutumlar geliştirmesine sebep olduğu anlatıldı.

 

Bu güvensizlik ortamında fanatik aşırı sağcı grupların, gerektiğinde devlete karşı yasal ve devletten bağımsız finansal ihtiyaçlarını karşılamak üzere çeşitli sivil toplum ağları kurduğu aktarılan raporda, devletten büyük destek alsalar da bu kuruluşların, aşırı sağın İsrail siyasetine angaje olmasının önemli araçları haline geldiği belirtildi.

 

İsrail radikal sağının devlet kadrolarıyla yaşadığı gerilimlerin de anlatıldığı raporda, İsrail'in en sağ eğilimli koalisyonunun Ocak 2023'te İsrail Yüksek Mahkemesinin yapısını ve yetkilerini değiştirme girişimine vurgu yapıldı. İsrailli "askeri elitlerin" açıktan tepkisini çekerek durumu daha da gergin hale getirdiği belirtildi.

 

Netanyahu soykırıma girişti
7 Ekim sonrasında gelişen Gazze'nin işgali sürecinde, "askeri elitler ve sağ koalisyon" arasındaki çatışmanın yeni bir düzleme taşındığı ifade edilen raporda, askeri kanadın yine kanlı ancak görece daha kontrollü bir işgal süreci yürütme planları yaptığı kaydedildi.

 

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun başını çektiği hükümetin ise açıktan soykırıma girişerek, siyasi destek kayıplarını toparlamaya çalıştığı ve Netanyahu'nun sürecin gidişat ve nihayetini belirsizleştirdiğine işaret edildi.

 

Aşırı sağcı grupların, Gazze'deki işgalin kalıcı hale getirilmesini ve Gazze'nin Yahudi yerleşimine açılmasını savunmasının, İsrail ordusuyla yaşadıkları gerilimin yeni unsurlarından biri olduğu aktarılan raporda, ordunun, mevcut hükümete muhalif duruşunun da etkisiyle burada Yahudi varlığını güvence altına almanın büyük askeri ve finansal maliyetleri olacağını öne sürdüğü tespiti yapıldı.


Kaynak: AA

Google News Takip Et
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? ’te KONHABER'e abone olun.
Google News Takip Et
Son dakika gelişmelerden anında haberdar olmak için WhatsApp haber kanalımıza katılın.

Yasal Uyarı:

Yayınlanan haberler, köşe yazıları, fotoğraflar, yazı dizileri ve her türlü eserin tüm hakları Mirajans Medya İletişim Reklam Haber ve Prodüksiyon A.Ş.’ye aittir. Kaynak gösterilerek bile olsa eserin bütünü veya bir kısmı özel izin alınmadan kullanılamaz.

Bu İçeriğe Emoji İle Tepki Ver!

  • 0
  • 0
  • 0
  • 0
  • 0
  • 0
  • 0
  • 0
  • Begendim
  • Kalp
  • Begenmedim
  • Gülen Surat
  • Kalpli Göz
  • Kızgın
  • Şokta
  • Üzgün

Yorumlar (1)

Önemli Not: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir. Yazılan yorumlardan konhaber.com hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
  • SM
    Sinsiler, münafıklar için önlem
    141 gün önce

    İçimizdeki gizli yada aşikâr, çifte vatandaşlığı olan yada olmayan, yahudileri ülkemizden göndermek için yarın geç olabilir❗ bu kavmin sade kişileri bile, bir ajan statüsünde olduklarını anladığımızda, yine aldanmışız mı diyeceğiz ⁉️

    • Cevapla
    • Begen (0)
    • Begenme (0)
X
Yorum Yazma Sözleşmesi
“Sayfamızın takipçileri suç teşkil edecek, yasal olarak takip gerektirecek,hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, ahlaka aykırı, müstehcen, toplumca genel olarak kabul görmüş kurallara aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde hiçbir yorumu bu web sitesinin hiçbir sayfasında paylaşamazlar. Bu tür içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk yorumu gönderen takipçiye aittir. KONHABER yapılan yorumlar arasından uygun görmediklerini herhangi bir gerekçe belirtmeksizin yayınlamama veya yayından kaldırma hakkına sahiptir. Konhaber başta yukarıda sayılan hususlar olmaz üzere kanun hükümlerine aykırılık gerekçesi ile her türlü adli makam tarafından başlatılan soruşturma kapsamında kendisinden Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 332.maddesi doğrultusunda istenilen yorum yapan takipçilerine ait ip bilgilerini ve yapmış olduğu yorumları paylaşabileceğini beyan eder ”