Yangını görenlerden biri olduğunu anlatan Sabri, orada insanların kendi başlarının çaresine baktıklarını, elleriyle toprak ve su taşıdıklarını gördüklerini aktardı.
Bu olayda işgalci güçlerin hükümetinin parmağı olduğuna dair birçok delil olduğunu kaydeden Sabri, "Onlar Mescid-i Aksa'yı küçük düşürmek istediler. Minberi yakmak için kullanılan o toz, kolayca çarşıda bulunmayan, ordularda bulunan ve devlet gücüyle elde edilecek bir maddeydi. Diğer bir delil de; yangın başka bir yerden değil minberden başlamıştı. Minberi Aksa, Kudüs'ün fethedildiğini temsil ediyordu. Diğer bir delil de; bu hadisenin bireysel olmadığı; bu suçu işleyen kimse, gözlerden kayboldu. Akli olarak kusurlu ve özürlüdür dediler, bu hadiseyi kapattılar." ifadelerini kullandı.
İsrail medyasının olayı gizlemekte büyük bir etkisi olduğunu anlatan Sabri, "Herhangi bir kasıtla çıkmadığını, elektrik tesisatından çıktığını yayımladılar. Müslümanlar inceleme yaptılar. Bu yangının elektrik tesisatından çıkmadığını ortaya çıkardılar. İşgal güçleri, Mescid-i Aksa'ya gelecek olan itfaiyeyi de engellemiş oldular. Yangın çok büyük bir yeri yuttuktan sonra oraya ulaşabildiler. Bugün günlerce Mescid-i Aksa saldırıya uğruyor. Mescid-i Aksa'nın geldiği durum daha tehlikeli bir hale gelmiştir." ifadelerini kullandı.
"Bizim evimize bizden izinsiz, kasıtlı bir saldırı söz konusu." diyen Sabri, konuşmasını şöyle tamamladı: "O kadar zorla girdiler, saldırdılar. Mecid-i Aksa'da hak elde edemediler, edemeyecekler. Aksa'nın altını ve etrafını kazıyorlar, kendilerine ait herhangi bir taş bile bulamadılar. Dünyanın hiçbir yerinde, bir dinin mensuplarına ait olan mekandan din mensuplarının uzaklaştırıldığını görmüyoruz. Ancak işgalciler bunu yapıyor. Mescid-i Aksa bizlerin omuzlarında bir emanettir. Dünyadaki 2 milyar civarında Müslüman'ın emanetidir. Onun korunması gerekmektedir."
"Mescid-i Aksa'mızı savunanların yanında olduk"
Uluslararası Minberi Aksa Derneği Müdürü Hamza Tayyip Cığal da menfur saldırının 53. yılında yas tutmak için değil, ders alarak geleceği konuşmak için bir araya geldiklerini aktardı.
Kudüs'ün işgalinden kurtulacağına inandıklarını dile getiren Cığal, "Bunu biliyoruz Allah'ın izniyle." dedi.
Derneklerinin, uluslararası camiada Kudüs bilincini insanlara ulaştırmak üzere 2018 yılında kurulduğunu ve kısa sürede sonuca ulaştığını anlatan Cığal,"Gerçekleştirdiğimiz projelerle canları pahasına bütün Müslümanların kıblesi olan Mescid-i Aksa'mızı savunanların yanında olduk. Her fırsatta destek vermeye çalıştık. Sizlerin de destekleriyle daha birçok neticeye ulaşacağız inşallah." ifadelerini kullandı.
Programda Çilehane Camisi İmamı Hafız Ferruh Erel, Kur'an-ı Kerim okudu.
Kaynak:
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? Google News’te KONHABER'e abone olun.
