Dünyadan da çeşitli eserlerin bulunduğu Meram ilçesindeki pazarda tezgah açmak isteyen antikacılar, günler öncesinden Selçuklu Antikacı ve Koleksiyoncular Derneği ile irtibata geçerek yer ayırtıyor.
Kentten ve çevre illerden 200'den fazla antikacının geldiği pazarda, satıcılar günün erken saatlerinde tezgahlarını titizlikle hazırlıyor. Büyük bir hareketliliğin gözlendiği pazarda antika tutkunları, taş plaklardan yükselen sesle nostalji kokan tezgahlar arasında zamanda yolculuğa çıkıyor.
Geniş yelpazedeki obje çeşitliliğiyle dikkati çeken pazarda, gramofonlar, taş plaklar, İkinci Dünya Savaşı'ndan kalan gaz maskeleri, antika saatler, radyolar, gaz lambaları, tespihler, çantalar, fincanlar, dalış tüpleri, anahtarlar, oyuncaklar, dikiş makineleri, vazolar, biblolar, eski paralar, kitaplar, daktilolar, fotoğraf makineleri, bakır ev eşyaları gibi birçok parça bulunuyor.
"Eskiye rağbet arttı"
Selçuklu Antikacı ve Koleksiyoncular Derneği Başkanı Uğur Bitim, AA muhabirine, eski kültürleri yaşatma gayretinde olduklarını söyledi.
Pazarda, 1800'lü yıllara kadar giden eserlerin mevcut olduğunu aktaran Bitim, amaçlarının geçmişe sahip çıkmak olduğunu dile getirdi.
Bitim, antika tutkusunun çok farklı olduğunu belirterek, "Bu işe başladığımda babam bana kızardı. 'Eskiye rağbet olsa bit pazarına nur yağardı.' derdi. Şimdi bunun tam tersi oldu. Eskiye rağbet arttı. Bu uğraş insanları kötü alışkanlıklardan da uzak tutuyor. İnsanlar tüm sinir ve stresini burada atıyor." diye konuştu.
"Antika işi çok pahalı bir iş diye düşünülmesin"
Meram Belediye Başkanı Mustafa Kavuş da henüz ikinci kez kurulan pazara çok yoğun ilgi olduğuna, çok sayıda şehirden esnafın tezgah açtığına dikkati çekti.
Pazarın Türkiye'nin tamamına hitap ettiğini anlatan Kavuş, "Herkes alışverişe gelmiyor. Kimi gezeyim, sosyal etkinlik olsun diye, kimi eski günlere döneyim diye geliyor. Antika işi çok pahalı bir iş diye düşünülmesin. Değeri 15-20 liradan tutun da 10 binlerce liralara kadar çıkan parçalar var. Tezgahlarda eşsiz eserler bulmak mümkün. Bir müzede görebileceğiniz bazı eserlerin burada sergilendiğini görüyoruz." diye konuştu.
"Bu antika bizim için bir hastalık"
Pazara gelen antika tutkunu Hüseyin Özcan ise antika sevdasının çocukluğuna dayandığını söyledi.
Antikanın kendisi için bir tutku olduğunu vurgulayan Özcan, şöyle konuştu: "Yemek yemeyi sevenler için yemek nasıl bir hastalıksa, bu antika da bizim için bir hastalık. Bir tarafın ağrır doktora gidersin tedavisini görürsün ama antikanın tedavisi yok. Ceddimizden bugüne gelen yadigarlara sahip çıkmaya çalışıyoruz. Alıp almamak kesinlikle mesele değil. Tezgahları ziyaret eden 50 yaşındakiler çocukluğuna gidiyor, 20 yaşındakiler geçmişi öğreniyor."
Kaynak: