Tepebaşı ilçesi Yeşiltepe Mahallesi'ndeki Cemal Mümtaz Sosyal Bilimler Lisesi 11'inci sınıfta öğrenim gören 3 genç arasında geçen eğitim öğretim yılında kavga çıktı.
"Hakaret", "tehdit" ve "basit yaralama" suçlarından başlatılan soruşturmada Eskişehir Cumhuriyet Başsavcılığı Uzlaştırma Bürosuna gönderilen taraflar, müzakereler sonucu mağdur kızın babasının, aynı okulda akran zorbalığı konferansı verilmesi şartıyla hakim karşısına çıkmadan anlaştı.
Konferans için uzlaştırmacı Muharrem Akaydın'ın talebi üzerine İl Sağlık Müdürlüğünce Yunus Emre Devlet Hastanesi Ruh Sağlığı ve Hastalıkları biriminde görevli psikolog Mustafa Batıbay görevlendirildi.
Akaydın ve Batıbay'ın yanı sıra Eskişehir Barosu Çocuk Hakları İzleme Komisyonu üyeleri avukatlar Serhat ve Seher Kaşıkara ile okulda görevli psikolojik danışman Mehtap Özmen tarafından konferansta öğrenciler akran zorbalığı ve hukuki süreçler hakkında bilgilendirildi.
"Gençlerin akran zorbalığı hususunda bilgilendirilmesi çok önemli"
Eskişehir Uzlaştırmacılar Derneği Başkanı Muharrem Akaydın, basit yaralama, tehdit, hakaret gibi suçların uzlaştırma kapsamında değerlendirildiğini söyledi.
Cumhuriyet Başsavcılığı Uzlaştırma Bürosunca 3 öğrenci arasında yaşanan olay nedeniyle kendilerinin görevlendirildiğini belirten Akaydın, "Gençlerin akran zorbalığı hususunda bilgilendirilmesi çok önemli. Bu olayda bir kız öğrencimiz mağdur, iki erkek öğrencimiz de müşteki şüpheli konumunda. Birbirlerine karşı hakaret, tehdit ve yaralama durumu var. Ne mutlu ki böyle bir uzlaştırmayla eğitime gönül vermiş insanların araya girmesiyle güzel bir sonuç aldık." ifadesini kullandı.
"Cezaların ilerleyen dönemlerde daha ağır sonuçları oluyor"
Avukat Serhat Kaşıkara da akran zorbalığının gençler ve çocuklar arasında görülebildiğini, bu tür konularda hukuki sürecin nasıl işlediği ve uzlaşma müessesesiyle nasıl çözüme sunulduğuna yönelik okullarda yapılacak bilgilendirme faaliyetlerinin önemli olduğunu anlattı.
Adil yargılanmanın önemini vurgulayan Kaşıkara, şöyle devam etti:"Özellikle gençlerin bu tür konularda hukuki altyapının ne olduğunu bilmesi, ne gibi suç veya cezalarla karşılaşılabileceğini öngörmesi, bunların önlenebilmesi açısından büyük önem arz ediyor. O yüzden hukuk bilincinin, avukatlık ve savunuculuk faaliyetleri kapsamında belli başlı eğitimlerle gençlerimizde yerleştirilmesi için elimizden geleni yapmaya çalışıyoruz. Sahada yaptığımız çalışmalarda gözlemlerimiz, bu konudaki bilincin giderek yükseldiğini gösteriyor. Bu da bizim için büyük bir mutluluk kaynağı olarak karşımıza çıkıyor."
Kaşıkara, uzlaştırmada alınan kararların sosyal fayda yönünün önemine dikkati çekti.
Barışma, kitap okuma ya da diğer uygulamaların rehabilite edici olduğunu kaydeden Kaşıkara, "Çünkü çocuklar ve gençlerde cezaların ilerleyen dönemlerde psikolojik ve sosyal hayatlarını geliştirmeleri açısından daha ağır sonuçları oluyor. Bu bağlamda da uzlaşmanın uygulama bölümünde büyük faydaları olduğunu görüyoruz." dedi.
"Çocuklara bu konuda bir katkı verebilirsek ne mutlu bize"
Mağdurun babası Erhan Gürcan da okuldaki iki erkek öğrenci tarafından kızına yönelik fiziki ve sözlü şiddet uygulandığını belirtti.
Bunun üzerine savcılığa suç duyurusunda bulunduğunu aktaran Gürcan, "Süreci daha da ileri götürecektim. Uzlaştırıcı Muharrem Bey'le konuştuk. Muharrem Bey, 'Bu çocukları kazanmamız lazım. Okullarda akran zorbalığına yönelik bir çalışma yapalım. Kızınızın okulundan başlayalım' dedi. Ben de 'Böyle bir şey yaparsanız uzlaşmayı kabul ederim, davacı olmam' dedim. Kendisi de sağ olsun ilgilendi. Çocuklara bu konuda bir katkı verebilirsek ne mutlu bize." diye konuştu.
Kaynak: AA
