Türkiye, hidroelektrik açığını doğal gazdan elektrik üretimini artırarak kapattı.
Kuraklığın yarattığı volatilite, yenilenebilir elektrikte ana kaynağın hidroelektrik olduğu Türkiye için ciddi bir risk oluştururken, rüzgar ve güneş enerjisi kurulumlarının hızlandırılmasının bu riskli bağımlılığı sona erdireceği değerlendiriliyor.
Temiz enerjinin ağırlık merkezi batıya kayıyor
Analize göre, Türkiye'de 2022'de yenilenebilir enerji kaynaklarından elektrik üretiminin yarısı ağırlıklı olarak doğu illerinde yoğunlaşan hidroelektrik santrallerinden sağlandı.
Orta Anadolu, Akdeniz ve batı illerinde hidroelektrik harici elektrik üretimi sağlayan kaynaklar, 2018-2022 döneminde temiz elektrik üretimindeki artışın yüzde 79'unu oluşturdu.
Aydın ve İzmir, temiz enerji kaynaklarından sırasıyla 8 ve 7 teravatsaat elektrik üreterek geçen yıl Türkiye'nin en büyük iki yenilenebilir enerji üretici şehri haline geldi.
Elektrik üretimini en çok artıran iller
Konya, İzmir ve İstanbul 2018'den beri yenilenebilir kaynaklı elektrik üretimini en çok artıran iller oldu. Yenilenebilir kaynaklardan elektrik üretiminde ülke çapında yaşanan artışın yüzde 23'ü bu üç il tarafından karşılandı.
Konya, güneşten elektrik üretiminde üç kattan fazla büyüdü
Konya, 5 yıl içinde güneşten elektrik üretiminde üç kattan fazla büyüme kaydederken, 2018'den beri Türkiye'de güneş enerjisi üretimindeki artışın yüzde 33'ünü sağladı. Ayrıca, Konya geçen yıl ülke genelindeki güneşten elektrik üretiminin yüzde 20'sinden fazlasını gerçekleştirdi. Bu büyümede Karapınar güneş enerjisi santrali itici güç oldu.
Güneş enerjisinden elektrik üretiminde Konya başı çekiyor
Geçen yıl ise Türkiye'nin güneş enerjisinden elektrik üretiminde Konya başı çekerken, bunu Şanlıurfa, Ankara, Kayseri ve İzmir takip etti.
Afyonkarahisar, Kahramanmaraş, Manisa, Mersin ve Antalya güneşten elektrik üretiminin yarısından fazlasının sağlandığı ilk 10 il arasında yer aldı.
Lisanssız güneş enerjisi kapasitesi başvuruları 2022'de hızlı artış gösterdi
Güneş enerjisinin Türkiye'nin elektrik üretimindeki payı geçen yıl yüzde 4,7 oldu. Bu üretimin yüzde 78'i lisanssız santrallerden karşılandı.
Öz tüketime yönelik lisanssız güneş enerjisi projelerini kapsayan düzenleme sonrası ise lisanssız güneş enerjisi kapasite başvuruları geçen yıl 2021'e göre 5 kat artış göstererek 6 gigavata ulaştı.
Güney illerindeki potansiyelin değerlendirilmesi kritik önemde
Analize göre, Türkiye'nin güney illerinde kullanılmayan güneş enerjisi potansiyeli temiz enerji hedeflerine ulaşılmasını zorlaştırıyor.
Geçen yıl güneşten elektrik üretiminde Konya tek başına yüzde 21 pay alırken, Antalya ve Van gibi yüksek potansiyelli illerin payı sırasıyla yüzde 3 ve 2 seviyesinde kaldı.
Türkiye'nin yılda 3-4 gigavat ilave güneş enerjisi kapasitesi hedefine ulaşması için, güney ve güneydoğu illerindeki yeterince kullanılmayan potansiyelin devreye alınmasına ihtiyaç duyuluyor.
Aralarında Kahramanmaraş, Adıyaman, Malatya, Gaziantep, Kilis, Şanlıurfa, Mardin, Van’ın bulunduğu güneydoğu illeri Türkiye’de en yüksek güneş enerjisi potansiyeline sahip şehirler olarak öne çıkıyor.
Ayrıca, Mersin, Karaman, Niğde, Aksaray, Antalya, Burdur ve Muğla da bu iller arasında yer alıyor. Türkiye'nin Ulusal Enerji Planı'na göre, güneş enerjisinin 2035'e kadar en büyük kapasiteye sahip enerji kaynağı olması ve 2022'de 9,4 gigavat olan güneş gücünün 2030'da 32,9 gigavata ve 2035'te 52,9 gigavata ulaşması hedefleniyor.
Bu hedefe ulaşmak için yıllık güneş enerjisi kapasite ilavelerinin mevcut seviyenin üç katına çıkması gerekiyor.
Rüzgardan elektrik üretimi Ege ve Marmara'da yoğunlaşıyor
Türkiye'nin rüzgardan elektrik üretimi ise Ege ve Marmara illerinde yoğunlaşıyor.
Rüzgar enerjisinin Türkiye'nin toplam elektrik üretimindeki payı 2022'de yüzde 11 oldu.
İzmir geçen yıl rüzgardan elektrik üretiminin yüzde 17'sini karşılarken, bunu Balıkesir, Çanakkale ve Manisa takip etti. İzmir, Çanakkale ve İstanbu, 2018-2022 döneminde rüzgardan elektrik üretiminde en yüksek artışı kaydeden iller olarak öne çıktı.
Ulusal Enerji Planı'na göre, 2022 sonunda 11 gigavat olan rüzgar kapasitesinin 2030'a kadar 18 gigavata çıkarılması hedefleniyor.
Ember Türkiye Enerji Analisti Azem Yıldırım, rapora ilişkin değerlendirmesinde, Türkiye'de yenilenebilir enerjinin ağırlık merkezinin hidroelektrik açısından zengin olan doğudan, rüzgar ve güneşin bol olduğu batıya doğru kaydığını belirterek, şu ifadeleri kullandı: "Son 5 yıl içinde yaşanan iki kurak dönem, Türkiye'nin enerji dönüşümünün kuraklık sebebiyle yavaşlamaması için hidroelektrik harici yenilenebilir enerji kaynaklarının kilit öneme sahip olduğunu gösterdi. Türkiye'nin elektrik dönüşümünü gerçekleştirebilmek için güneşli güney illerini daha verimli kullanması gerekiyor."
Kaynak:
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? Google News’te KONHABER'e abone olun.