Ersoy, Konya'da Dar-ül Mülk Sergi Sarayı'ndaki Anadolu Selçuklu sultanlarının görünüşünü yansıtan heykellerle oluşturulan "Türkiye Selçuklu Hanedan Sergisi"ni ziyaret etti.
Sergideki eserler hakkında yetkililerden bilgi alan Ersoy, gazetecilere yaptığı açıklamada, 8 yıllık bir çalışmayla Alaaddin Camii avlusundaki hanedan türbesinden çıkarılan kemiklerin tasnifi ve detaylı analizlerinin yapıldığını belirtti.
Bu çalışmalar sırasında öncelikli olarak kemiklerin tasnif edildiğini, biyolojik testleriyle DNA kodlarının alındığını anlatan Ersoy, "Bu DNA kodlarıyla uzun süren çalışmalar sayesinde önce geçmişte elde ettiğimiz resimleri de kullanarak tahmini boyutları çıkarıldı. Yüz yapıları, kemik yapıları ve vücut yapıları analiz edildi. Sonunda da bu sergide sergilenecek halde birebire yakın kopyaları yüzde 95 oranında bir gerçeklikle bu müze alanı oluşturuldu." diye konuştu.
Ersoy, Konya Büyükşehir Belediyesinin tahsis ettiği alanda "Türkiye Selçuklu Hanedan Sergisi"nin iki yıl sergileneceğini ifade etti.
Uzun süren bu çalışmada birçok akademisyenin görev aldığını dile getiren Ersoy, şunları kaydetti:
"Dünyada eşine az rastlanan bir çalışma. Yüzde 95 başarıyla sonuçlanıyor olması, Selçuklu hanedanlarından 12'sinin birebire çok yakın kopyalarının burada sergileniyor olması çok çok önemli ve anlamlı. Sadece hanedanlar değil onlarla birlikte bazı hanedan üyeleri de var burada. Yine hanedanlığa ait iki kadının birebir kopyası var. O anı tam anlatmak için hanedanla birlikte bir vezir ve iki korumanın da sergilendiği bir müze. Burada 27 kişiyle ilgili çalışma yapıldı. 27 kişiye ait kemikler bulundu. Sonuç olarak uzun süren çalışmaların karşılığını aldık."
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz?
Google News’te
KONHABER'e abone olun.
Son dakika gelişmelerden anında haberdar olmak için WhatsApp haber kanalımıza katılın.
Yasal Uyarı:
Yayınlanan haberler, köşe yazıları, fotoğraflar, yazı dizileri ve her türlü eserin tüm hakları Mirajans Medya İletişim Reklam Haber ve Prodüksiyon A.Ş.’ye aittir. Kaynak gösterilerek bile olsa eserin bütünü veya bir kısmı özel izin alınmadan kullanılamaz.
-
O
Alihan yorumcu ben orada huzur içinde uyusunlar derken kabirdeki istirahat-kalma süresini kastettim.kabir elbette uyku yeri değil.cennet bahçelerinde bir bahçe veya cehennem çukurlarından bir çukurdur adamına göre.hem köpekler kemikleri dağıttı diyorsun.kemikler dağıttılarsa dnası araştırmak,heykelleri yapmak mı gerekiyor.hürmet içinde defnedilir olur biter.
-
Cevapla
-
Begen (0)
-
Begenme (0)
-
A
tarihinizi dizilerden öğrenmeyin.
-
Cevapla
-
Begen (0)
-
Begenme (0)
-
V
Bu takdir edilmesi gereken bir proje. Ancak çok yetersiz. Olması gereken, Takkeli Dağına 200 Metre yüksekliğinde içerisinde otel, kafe, restoran, mescid gibi sosyal tesislerin bulunduğu Alaaddin Keykubat Anıtını dikmektir. Yine Akyokuş Tepesine 200 metre boyunda bir Semazen veya Mavlana Anıtı yapmaktır. Ayrıca İstanbul yolunda Gelemiş Rapmasındaki Tepeye Devasa bir Kılıçarslan Anıtı veya Devasa bir Selçuklu Kartalı dikmektir. Kartalın kanatları karayolunun üzerini kaplamalı, kartalın kanatlarında restoran, kafe...vs olmalı. Kartalın kanatları altında geçilerek Konya'ya giriş yapılmalıdır. Nasıl ki Ankara'nın kapıları varsa Konya'nın da Tarihi Selçuklu Kartal Kapısı olmalıdır. Bunlar Konya Turizmini şaha kaldıracaktır.
-
Cevapla
-
Begen (4)
-
Begenme (1)
-
O
İnsanların dna'sıyla,cesediyle,kemiğiyle uğraşmayın.bırakın huzur içinde uyusunlar.
-
Cevapla
-
Begen (6)
-
Begenme (6)
-
E
Para çok harcayacak yer arıyorlar emekliye gelince yok hakkımı helal etmiyorum
-
M
Emekli maaşlarını Belediye mi veriyor da emekliler üzerinden belediyeye vuruyorsunuz? Biraz mantıklı olun. Saçmalamayı bırakın! Emeklileri aç bırak iktidar, Belediye değil.
-
A
Filmlerden öğrendiğin bir Hristiyan söylemini paylaşmıssın! Kabir hayatı uyku değildir! Asıl saygısızlık 1940lı ve 1990lı yıllarının başında yapılmış. Sultanların mezar odasının kapısı açık bırakılınca köpekler 4 bir yana saçmış Sultanların kemiklerini. Bulunanlar 2 çuvalla 2 sandukaya konulmuş.Kemikler bu çalışmayla tasnif edilip İslami usüllerle tekrar defnedildi. DNA sonuçları burada sanılandan daha fazla Sultan olduğunu ortaya çıkardı ve soy bağları kurularak hepsinin kimliği tespit edildi..