Bağışların önemini anlatan Kınık, "Bu da merhamet çınarının, iyilik köprüsünün sağlam ve toplumun içinde kadim olduğunu, onun güvenli bir köprü olduğunu gösteriyor" sözlerini kullandı.
"Toplumla beraber bilinçlenip, toplumla beraber kalkınacağız"
Kınık, Türkiye'deki doğal afet risklerinden bahsederek, şunları söyledi:
"Çok yakın zamanda orman yangınlarıyla ciğerlerimiz yandı. O yangınlarda Kızılay neferleri olarak en ön saflarda çalışıyordunuz. Dünyada yok olmakta olan ormanlar, erozyonla yok olan topraklar var. 'Ülkemizin bir çakıl taşını bile vermeyiz.' diyoruz ama yüzlerce hektar çakıl taşlı topraklar erozyon ile denize akıyor. Bizim slogan atacak lüksümüz yok. Bizim gerçek işler yapmamız gerekiyor. O toprakları ağaçlandırmak, yeşillendirmek gerekiyor. Afetlerle, afetlerin oluşturduğu etkilerle toplumumuzla mücadele edeceğiz. Toplumumuzu afetlere, tehlikelere karşı hazırlayacağız. Bu her birimizin sorumluluğunda olacak. Her ailenin bir afet planı olacak. Her aile başına bir iş geldiğinde ne yapacağını önceden bilecek. Herkeste temel ilk yardım ve afet bilinci olacak. Kızılay olarak önümüzdeki 10 yıl bu hedefle çalışacağız. Toplumla beraber bilinçlenip, toplumla beraber kalkınacağız."
Kaynak:
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? Google News’te KONHABER'e abone olun.