Özellikle gençlere yönelik programlarıyla adından söz ettiren Karatay Kent Konseyi, Çevrimiçi Okumalar Projesi ile vatandaşların gönlünü kazandı. Dijital platformlar üzerinden canlı olarak gerçekleştirilen ve büyük ilgi gören söz konusu programlarda yazar söyleşileri, kitap tahlilleri ve tarihi ve güncel gelişmelere ilişkin programlar gerçekleştiriliyor.
Bu kapsamda Necmettin Erbakan Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Ali Dadan, Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın tarafından 2018 yılında kaleme alınan “Barbar Modern Medeni” kitabının tahlilini programa katılanlarla birlikte gerçekleştirdi.
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın’ın; medeniyetlerin ortaya çıkışı, ilerlemeleri, medeniyetin bir sömürü aracı olarak kullanımı, dünya görüşü ve tasavvuru ile daha birçok konuyu ele aldığını belirten Öğretim Üyesi Dr. Ali Dadan, kitabın çok iyi bir eser olduğunun altını çizdi.
Dr. Ali Dadan, kitap tahlili programında şunları kaydetti: “İbrahim Kalın, Cumhurbaşkanlığı Sözcülüğü’nün yanında, yazarlık yönü ve kalemi güçlü olan da bir isim aynı zamanda. Daha önce de kaleme aldığı eserleri var. Biz bugün ‘Barbar Modern Medeni’ adlı eserini tahlil edeceğiz. Öncelikle medeni kelimesi, bize Arapçadan geçmiştir ve bu kelime Medine’den geliyor. Medine şehir demektir. Medeni de şehre ait olan demektir. Türklerde ise daha çok kent ve şehir kelimeleri vardır ama bu tabir medeniyetle ilgili bir kullanım değildir. Yunan medeniyetlerinde ve daha sonra Roma’da barbar kelimesi daha çok Yunan ve Roma medeniyet seviyelerine ulaşamamış ilkel insanları tanımlamak amacıyla kullanılmıştır. Aslında her medeniyetin içinde bedevi unsurlar olduğu gibi her bedeviyetin içinde de medeni unsurlar da bulunabilir. Bedevi kelimesi de aslında kötü anlamda değil, o bölgede bir şehrin olmaması ile ilgili bir kullanım şeklidir. Fukuyama, kitabında ‘tarihin sonu, artık medeniyetin gelebileceği en son noktaya gelindi, demokrasiler, yönetim şekillerinde son aşamaya gelindi’ der ama Huntington tarafından ‘Medeniyetler Çatışması’ tezi ortaya atıldı. İki kutuplu dünyada bir kutbun birisi çökünce üçüncü bir kutbu düşman olarak görerek insanları yeniden düşman olarak görme anlayışı var. Bugün islamafobinin altında yatan ana temellerden birisi budur. Bu coğrafyalarda olmanın bu topraklarda yaşamanın bir bedeli var ve bizler, bunun farkında olarak çalışmaya devam edeceğiz, gençlerimize güveneceğiz, onların gelecekte çok daha iyi seviyelerde olacağına inanacağız. Ben gençliğimizden umutluyum” dedi.
Kaynak:
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? Google News’te KONHABER'e abone olun.
