Açıklamada, grubun İsrail polisi eşliğinde Harem-i Şerif’e girdiği ve her zamankinin aksine bireysel şekilde Mescid-i Aksa’nın avlularında tur attıklarına dikkat çekilerek, bunun tehlikeli bir girişim olduğu uyarısı yapıldı.
Bu durumun "işgal devletinin" Mescid-i Aksa’nın statükosunu değiştirme niyetinin bir göstergesi olduğuna vurgu yapılan açıklamada, fanatik Yahudilerin ilk defa bu şekilde Harem-i Şerif’e girdikleri kaydedildi.
Açıklamada, İsrail polisinin grubun hareketlerini izlediği ve şüpheli bir şekilde bu hareketleri örttüğü ifade edilerek, bu baskının 2003'ten günümüze kadar devam eden daha önceki baskınlardan tamamen farklı bir şekilde düzenlenmesine izin veren bir Yahudileştirme planı olduğu belirtildi.
Fanatik Yahudilerin, öğleden sonra da Mescid-i Aksa’ya baskınları sürdürmesi bekleniyor.
Kudüs İslami Vakıflar İdaresinin egemenliği ihlal ediliyor
Yahudiler, içinde Kıble Mescidi ile Kubbetu's Sahra Camisi'nin yanı sıra müze, medreseler ve büyük avlunun yer aldığı Mescid-i Aksa Külliyesi altında, Süleyman Mabedi kalıntılarının bulunduğu iddiasıyla kazı çalışmaları yapıyor, Aksa'da kendilerinin de ibadet etme hakları olduğunu savunuyor.
Mescid-i Aksa ve Kudüs'teki vakıflar, İsrail ile Ürdün arasında 26 Ekim 1994'te imzalanan barış antlaşmasına göre Ürdün Vakıflar, İslami İşler ve Mukaddesat Bakanlığına bağlı Kudüs İslami Vakıflar İdaresinin himayesinde bulunuyor.
Daha önce Kudüs İslami Vakıflar İdaresinin izni dahilinde Mescid-i Aksa'yı ziyaret eden Yahudiler, 2003'ten bu yana Vakıflar İdaresinin egemenliğini ihlal eden İsrail'in tek taraflı kararı çerçevesinde polis eşliğinde Müslümanların kutsal mabedine giriyor.
İsrail makamlarının bu tek taraflı kararını tanımayan Kudüs İslami Vakıflar İdaresi, Müslümanların egemenliğini ihlal edici bu tür girişleri baskın olarak nitelendiriyor.
İşgal altındaki Doğu Kudüs'te bulunan Mescid-i Aksa, Müslümanların ilk kıblesi olma özelliğini taşıyor.
Kaynak:
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? Google News’te KONHABER'e abone olun.
