Türkiye'nin Paris İklim Anlaşması'na resmen taraf olduğunu hatırlatan Birpınar, "Bu şuranın amacı, nesillerin refahını, mutluluğunu sağlamak, Türkiye'nin sürdürülebilir kalkınmayı başardığını göstermek, döngüsel ekonomi ekseninde gelişmesi, zenginleşmesi, büyümesi ve milli gelirini artırması için iklim değişikliği ile ilgili riskleri minimuma indirmek, yaşanan değişime uyum sağlamaktır." diye konuştu.
Birpınar, İklim Şurası ile mini bir COP toplantısı yaptıklarını, özel sektörden kamuya, sivil toplum örgütlerinden üniversitelere kadar tüm paydaşların Şura'ya katıldığını, Türkiye'nin iklim değişikliği ile mücadelede 2053 hedeflerini belirlediklerini söyledi.
200 maddeden oluşan karar çıkacak
Şura'nın yapıldığı 5 gün boyunca 7 tematik alanda komisyon çalışmalarının yoğun bir şekilde sürdüğünü, ardından 7 üst düzey katılımlı yuvarlak masa toplantısı gerçekleştiğini belirten Birpınar, şunları aktardı:
"Komisyonlardaki kararlar bu masalarda bir kez daha süzgeçten geçti, bazıları çıkarıldı, bazı maddelere ilaveler oldu. Genel bazda Şura'dan 200 maddelik bir karar çıkacak, bunların hepsi politik kararlar olacak. Kararlarla iklim değişikliği ile ilgili olarak uzun dönemli strateji planları yapacağız. Hangi kurumun ne zaman, nerede, hangi tarihte ve ne kadar, ne iş yapacağı ile ilgili matrisler belirleyeceğiz."
İklim Kanunu'nun altlığını da İklim Şurası'nda oluşturduklarını belirten Birpınar, şunları kaydetti: "İklim Şurası herkese danışılarak, hiç kimseyi dışarıda bırakmadan, tüm tarafları içine alarak, tam katılımcı ve şeffaf bir şekilde yapılmış ve tarihe geçecek bir toplantı olmuştur. Dinlemediğimiz kimse kalmadı. Her görüşten insanın bakış açısı İklim Şurası kararlarına yansımış olacak. Bütün paydaşları maksimum düzeyde mutlu edecek bir sonuç bildirgesi olacak. Bu karar politiktir ama uygulanması önemli. Burada bir inanmışlık var, iklim değişikliğine uyum sağlayalım, iklim değişikliği ekonomimizi bozmasın, hayatımızı, sanayimizi, ticaretimizi, uluslararası ilişkilerimizi bozmasın, diplomasimizi bozmasın; bu konularda nasıl katkı verebilir, onlara baktık aslında. Çok önemli kararlar, sonuçlar olduğunu düşünüyoruz."
Birpınar, uluslararası kuruluşların temsilcileri, yöneticileri ve büyükelçilerin Şura'ya katıldığını, Türkiye'nin gayretlerini izlediklerini söyledi.
Türkiye'nin COP27'ye elinin daha da güçlü gideceğini belirten Birpınar, sözlerini şöyle sürdürdü: "Türkiye iklim değişikliği ile gerçekten samimi bir şekilde mücadele ediyor. Biz bu konuda liderlik yapmak istiyoruz. Sadece ülkemizde değil, bölgede de iklim değişikliği ile mücadele konusunda lider olmak istiyoruz. Hatta Orta Doğu'da lider olma gibi bir niyetimiz var. İklim Kanunu çıkaracağız. İklim Kanunu'nu Avrupa Birliği, Kanada, Japonya çıkardı. Bizde de güçlü metni olan bir kanun çıkacak. Hangi paydaşların ne yapacağını, Bakanlığın neyi yapacağını yazacağız ve tek tek buradaki kararların uygulanması noktasında her paydaş ile uyum ve birliktelik içerisinde çalışacağız."
Özellikle salgın sürecinde çevrim içi satışlara gösterilen ilgiyle motorlu kuryelerin sayısının arttığına işaret eden Birpınar, Şura'nın sonuç bildirgesinde buna ilişkin de maddenin de olacağını ifade etti. Birpınar, şu bilgileri verdi: "Şura'da motorlu kuryelerin 2030'a kadar yüzde 30, 2040'a kadar yüzde 40'ının elektrikli araçlarla çalışmasına ilişkin bir karar alacağız. Bunu kabul ettirirsek İklim Kanunu'na yazacağız ve bunun uygulanmasını isteyeceğiz. Mikro mobilitenin artırılmasını isteyeceğiz, şehirlerde scooter, bisiklet kullanımının yaygınlaştırılması kararı da var bildirgede. Politik olarak bunların kabul edilmesi çok önemli. Belediyelerin toplu taşımada kullandıkları araçların elektrikliye yani sıfır emisyona dönmesi meselesi var. Prensip olarak bunların kararı alındı ve bütün maddeler tek tek oylanacak. Ondan sonra da çok zorlu ve güçlü bir yolumuz var. Bakanlık olarak Şura kararlarının her adımını takip edeceğiz."
Kaynak:
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? Google News’te KONHABER'e abone olun.