“Yazar çoğaldı, okuyucu azaldı”
Dijitalleşmenin artmasına değinen ve bu sebepten dolayı okumanın azaldığının vurgulayan İhsan Süreyya Sırma, “Yazar çoğaldı, okuyucu azaldı. Benim yalancı telefon dediğim dijital telefon çıktı. Haberleri ondan okuyorlar. Kitap okumak azaldı. Bunu çoğaltmanın yolunu bulmamız lazım. O açıdan bu fuarların yapılması gerekiyor. Emeği geçenleri bu anlamda tebrik ediyorum. Yaratıcımız olan Allah bile Kur’an-ı Kerim’i kitap olarak adlandırıyor. İnsan hayatında kitap çok önemlidir. Bu dijital ortamda insanların, özellikle gençlerin kendi hayatlarını programlamaları lazım. Bilgisayara ayırdığı saat yarım saat ise kitaba birkaç saat ayırması lazım gençlerin. Eskiden kitap bulamıyorduk, şimdi ise özellikle böyle fuarlar sayesinde kitaplara çok kolay bir şekilde ulaşabiliyoruz. İnsan okumadan bir şey yapamaz” ifadelerini kullandı.
“Atalarımız gibi okumaya dönmeliyiz”
“İslam dünyasına baktığımızda maalesef Batılılar tarafından sömürülüyor, silahlar satılıyor. Kazancımız oraya gidiyor. Bunun bir tek sebebi var, biz Müslümanlar kitap okumuyoruz. Kitap okumadığımız için dünyayı, tarihimizi tanımıyoruz. Tarihimizi bu şekilde yabancı olunca başkaları gelip kendi tarihlerini bize empoze ediyorlar. Bu bakımda bu kitap fuarları bir nimettir, bunun değerini bilerek okuyucularımızı çoğaltalım” şeklinde konuşan Sırma, Müslümanları kitap okumaktan uzaklaştıran temel sebeplere de değindi. Konuyla ilgili Sırma, “Bu durumun birçok sebebi var fakat ben şuna bağlıyorum. Bir gece aniden bu ülkenin yazısı değiştirildi, harfleri değiştirildi. Bir gecede bütün millet cahil oldu. Çünkü yeni harfleri bilen yoktu, eskiler yasaktı ve böyle olunca senelerce kitap okunmadı, okunamadı, yazılamadı. O harf devrimini yapanlar bile yeni harfleri yanlış yazıyorlardı. Bu büyük bir felaket oldu, şimdi biraz açığı kapattık ama yine de okumak lazım. Bizler okumayı yazmayı unuttuk. Müslümanların bu geri kalmışlıktan kurtulmanın tek yolu kitap okuyup yazmak. Kuru kuruya siyaset yapmak bir işe yaramaz. Okumak gerekir. Tekrardan atalarımız gibi okumaya yazmaya dönmeliyiz. Bir millet kitap okumuyorsa dünyanın en gelişmiş silahlarıyla bir şey yapamaz. İnsan öldürür fakat medeni olamaz, devlet olamaz. Devlet olabilmenin şartı bilgili insandır. Bilgili insan da kitap okuyarak olur. Tekrar okumaya dönmemiz lazım. Kitabı ötelersek hiçbir şeye varamayız. Okullarımızda da mümkün mertebe dijitali değil doğrudan doğruya kitabı öne almak lazım. Bu dijital sistem aslında güzel kullanıldığında, ilim yapmak için kullanıldığında faydalı bir şeydir” açıklamalarında bulundu.
“Bizim tarihimiz kütüphanelerde”
“Tarihlerini bilmeyen milletler sömürülmeye mahkumdur” diyen Sırma, “Bizim tarihimiz kütüphanelerdedir, onu bizim çıkarmamız lazımdır. Önemli olan kendi dilimizi, Osmanlıcayı, Farsçayı, Arapçayı bilmek. Bizim kitaplarımız kütüphanelerde dururken, çürürken hocalar dijitalden okuma yapıyor. Böyle bir yere varamayız. Biz bir yanlış yola girmişiz, bu yanlış yoldan geri dönmemiz lazım. Bu yoldan kitaba dönmemiz lazım. Bilgisayarı atalım demiyorum fakat bağımlı olmamamız gerekiyor. Batının başka yerden aldığı bilgileri kabullenmeden gerçekleri öğrenmemiz lazım” şeklinde sözlerine devam etti.
“Bu millet Haçlıları öğrenmeden düşmanını bilemez”
“Avrupa istediğini Müslümanlara yaptırıyor. Biz onlara mahkum olmayalım, kendimiz olalım. Onları beslemeyelim. Bu emperyalist dünyaya karşı çıkabilmek için önce kendimizi öğreneceğiz, Osmanlıcayı öğreneceğiz, Arapçayı ve tarihimizi öğreneceğiz. Bu millet Haçlıları öğrenmeden kendi düşmanını bilemez” sözleriyle açıklamalarını sürdüren Sırma, “Biz önce kendimizi, atamızı öğrenelim. Gençlerimize sizin vasıtanızla söylüyorum cebinizdeki bu akılsız telefonu çok kullanmayın, elinize almayın. Elinize kitap alın. O telefon zehir saçıyor. Allah bir daha o şanlı tarihimizi bize göstersin. Ama bu çalışmayla, telefonu ötelemeyle, İngilizce Fransızcadan önce Arapça ve Farsçayla olur. Ayrıldığımız tarihimizi öğrenip ona geri dönmemiz lazım. Batı emperyalizminin bize yaptıklarını çocuklarımıza öğretelim ve öğrenelim. Bunu yapabilmek için de mümkün mertebe çocuklarımızı telefondan uzak tutarak ellerine kitap verelim” şeklinde gençlere ve ebeveynlere de tavsiyelerde bulundu. (Eylül Aşkın Akçay)
Kaynak: