Dilekçede, sanığın cezasında hesaplama hatası yapıldığı ve bu nedenle 5 gün fazla hapis cezası tayinine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu aktarıldı.
Savcının dilekçesinde, usul ve esas yönünden kanuna aykırılık bulunduğu gerekçesiyle kararın düzeltilerek onanmasına karar verilmesi talep edildi.
Dava dosyasını, "kamu görevlilerine hakaret" suçuna bakan dairenin alması bekleniyor.
Davanın geçmişi
Anadolu 7. Asliye Ceza Mahkemesi, 14 Aralık'ta İmamoğlu'nun "kamu görevlisine karşı görevinden dolayı hakaret" suçundan 1 yıl 6 ay hapisle cezalandırılmasına karar vermişti.
Mahkeme, sanığın bu eylemi basın önünde alenen işlemesi nedeniyle artırıma giderek, İmamoğlu'na verilen cezanın 1 yıl 9 aya çıkarılmasına hükmetmişti.
İmamoğlu'nun bu eylemi "kurul halinde çalışan kamu görevlilerine karşı" işlediğine kanaat getiren mahkeme, sanığın 2 yıl 7 ay 15 gün hapisle cezalandırılmasını karara bağlamıştı.
Mahkeme, İmamoğlu hakkında TCK'nin "Belli hakları kullanmaktan yoksun bırakılma" konusunu içeren 53. maddesinin uygulanmasına hükmetmişti.
Davaya ilişkin gerekçeli kararda, sanığın söylediği her sözün tüm Türkiye'de ve yurt dışında, basın aracılığıyla kolaylıkla duyulduğuna vurgu yapılarak, "Takip edilen sanık tarafından bu şekilde, hakaret suçunun işlenmesi nedeni ile temel ceza belirlenirken TCK'nin 125/1-3-a maddesinde öngörülen seçimlik cezalardan hapis cezası tercih edilerek, temel ceza alt sınırdan uzaklaşılmak sureti ile belirlenmiştir." ifadesine yer verilmişti.
Sanığa verilen cezada artırıma gidilme nedenlerinin sıralandığı gerekçeli kararda, İmamoğlu'nun üzerine atılı suçu, seçimle ilgili en üst kurul olan ve yüksek yargı organı sayılan YSK üyelerine karşı işlediğine işaret edilmişti.
Bu nedenle TCK'nin ilgili maddesi uyarınca cezada yarı oranında artırıma gidildiğinin altı çizilen gerekçeli kararda, burada ceza artırım oranı belirlenirken, seçim konusunda en üst kurul olan ve yetkilerini Anayasa'dan alan YSK üyelerine karşı suçun işlenmiş olması nedeni ile artırım oranının alt sınırdan uzaklaşılarak yapıldığı kaydedilmişti.
Kararda, İmamoğlu'nun suça konu sözlerinin muhatabının YSK üyeleri olduğunun "duraksanmayacak şekilde açık" olduğuna işaret edilerek, "Bu konuda sanığın yapmış olduğu savunma, yani sözlerin muhatabının İçişleri Bakanı Süleyman Soylu olduğu hususunun ileri sürülmesi, karşılıklı hakaret nedeni ile cezadan kurtulmaya yönelik olarak geliştirilen bir savunma olarak değerlendirilmiştir." ifadesine yer verilmişti.
Kaynak:
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? Google News’te KONHABER'e abone olun.