İBB Başkan Adayı Murat Kurum, konuşmasında şunları kaydetti; Bugün bu salonda; varlıklarıyla bizi güçlendiren İstanbul sevdalılarına; Tuzla’dan Silivri’ye, İstanbul’un her sokağında bizi bir evlat gibi, bir kardeş gibi bağrına basanlara; “İstanbul Hepimizin” diyerek, bize destek veren tüm kardeşlerimize; En derin sevgilerimi, saygılarımı, muhabbetlerimi sunuyorum.
Bugün hep birlikte; İstanbul’un gelecek 100 yılını belirleyecek, 2034’ün, 2053’ün büyük adımlarını konuşacağız. Çözümsüzlüğü değil çözümü konuşacağız. Özverisizliği değil, özveriyi konuşacağız. Umutsuzluğu değil umudu konuşacağız. Bugün hep birlikte, Şimdi İstanbul zamanı diyeceğiz. Sadece İstanbul için, Sadece İstanbul’un yarınları için kutlu bir yola çıkacağız. Bugün hep birlikteyiz. Sanatçılarımızla, sporcularımızla beraberiz. Engelli kardeşlerimizle, gençlerimizle beraberiz. Bugün bu salondaki herkesle birlikte; ellerimizi İstanbul için birleştirdik, Türkiye Yüzyılı İstanbul Vizyonu için heyecanla, coşkuyla bir araya geldik.
İstanbul Vizyonu; ihmal edilmiş bu şehrin kötü gidişini sonlandıracak duruştur. Özen gösterilmemiş mahallelerin, sokakların özlediği vizyondur. İstanbul Vizyonu en çok da halkın vizyonudur. Yediden yetmişe tüm İstanbulluların vizyonudur. Ben hepinize; bu şehr-i İstanbul’da yeniden dirilişi, yeniden yükselişi başlatacak olan “Türkiye Yüzyılı İstanbul Vizyonu” buluşmamıza; hoş geldiniz, şeref verdiniz, safalar getirdiniz diyorum.
"İstanbulluların hak ettiği gerçek belediyeciliktir, AK Parti belediyeciliğidir"
Burası İstanbul. İstanbul, şehirlerden bir şehir, mekânlardan bir mekân değildir. Öyle bir şehir ki; dünyada bir benzeri daha yok. İki denizi, iki kıtayı, iklimleri, medeniyetleri buluşturan bir şehir. İstanbul; dünyada iyiliği, doğruluğu, barışı ve tüm erdemleri Üsküdar’dan Eminönü’nden dünyayla buluşturan bir okuldur. 571 yıl boyunca, hakikati, cesareti ve adaleti kıtalara yayan erdemli bir şehirdir. Bu güzel şehir; milletimizin aşkıdır, sevdasıdır. Bizce bu şehri yönetmek, aklınla, kalbinle, tüm benliğinle İstanbul’un ruhuna teslim olmaktan geçer; her sokağına, her yuvasına adanmaktan geçer. İşte biz, buradaki dostlarımızla, teşkilatımızla, hep birlikte; İstanbul’a adanmış kadrolarız, milletimizin meydanlarda kurduğu Cumhur ittifakıyız. Bizim hareket noktamız; Cumhurbaşkanımızın liderliğinde; İstanbulluların sonuna kadar hak ettiği eser belediyeciliğidir, gerçek belediyeciliktir, AK Parti Belediyeciliğidir.
"İstanbul'da şu an bu şehrin insanlarını yoran büyük bir kaos ve karmaşa hakimdir"
AK Parti Belediyeciliği, 30 yıl önce bir yıldız olarak, ilk defa İstanbul’da parladı. Tıpkı Fatih’in İstanbul’u fethettiğinde gökte parlayan o yıldız gibiydi. İstanbul’un 1994’te başlayan bu parlak ilerleyişi, maalesef 2019’da talihsiz bir fetret dönemine girdi. Yarı zamanlı belediyecilik anlayışıyla İstanbul; bir problemler yumağı haline geldi. İstanbul'da şu an bu şehrin insanlarını yoran büyük bir kaos ve karmaşa hakimdir. Ve bu karmaşa, bugün bu şehri tamamen sarmış durumdadır. Ama İstanbul, çaresiz değil. Güzel şehrimizin tüm sorunlarını bütüncül bir bakış açısıyla değerlendiren; insanı merkeze alan yepyeni bir yönetim yaklaşımını, siz İstanbulluların hizmetine sunuyoruz.
"İstanbullulara çilesiz, dertsiz bir sosyal yaşam sunacağız"
İstanbul’un yıldızını yeniden parlatacak olan bu yönetim yaklaşımının adı; Siztem İstanbul. Siztem İstanbul’un merkezinde sadece, siz varsınız. Ben, sorumluluğunu üstlendiğim tüm görevlerde hep şunu gördüm. Şehir insanı dönüştürürken insan da şehri dönüştürür. Maalesef İstanbul son 5 yılda bu güzel ahengi kaybetmiştir. İşte biz, bu şehri yeniden dengeye kavuşturacak çözümlerimizi; Siztem İstanbul’un 4 boyutuyla açıklayacağız: İstisnasız her projemizde; İstanbullulara çilesiz, dertsiz bir sosyal yaşam sunacağız. Bahanesiz, kibirsiz, mazeretsiz bir idari yaklaşım benimseyeceğiz. İstanbul için kesintisiz zamanı, sistemli çözümlerimizle ortaya koyacağız. Ve tüm ekibimizle birlikte; yeniden eşsiz, yeniden benzersiz bir İstanbul için çalışacağız.
Şimdi sizlere; her projemizin temeli olan Siztem İstanbul’la ortaya koyacağımız 10 hedefi tek tek paylaşacağım. Sizlere, uğraştıran değil ulaştıran bir İstanbul vaad ediyoruz. Çünkü bugün İstanbul’da; her bir vatandaşımız, yılda 288 saatini trafikte kaybediyor. Trafik çilesi, ömrümüzden tam 3 buçuk yılı çalıyor. Hepimiz trafikte yıpranıyoruz, zaman kaybediyoruz, enerjimizi yitiriyoruz. Trafikte kaybettiğimiz vakti; artık ailemize, sevdiklerimize, işimize; en çok da kendimize ayırmak istiyoruz. Ama önümüzde trafik çilesi denilen bir engel var. Bakın İstanbul’da; 2019’da yüzde 47 olan trafik yoğunluğu; bugün yüzde 64’e yükselmiş durumda. Zirve saatlerde bu yoğunluk yüzde 90’ları bile aşıyor. 2019’daki ortalama trafik hızımız saat başına 60 kilometreyken; bugün saat başına sadece 42 kilometre ilerleyebiliyoruz.
Bütün İstanbulluların sorduğu ortak soru şudur. Bu kötü gidişin sebebi nedir? Evet, sebep, mevcut yönetimin ihmalkârlığıdır, iş bilmezliğidir, duyarsızlığıdır. Hadi gelin beraber hatırlayalım. “5 yılda 230 kilometre metro yapma” sözü verdiler. Bırakın bu sözü yerine getirmeyi; 2019 öncesinde başlanan 10 metro hattının 3’ünün yapımını durdurdular. “Biz açtık” dediler. Boy boy reklamlarını bile yaptılar. Ama açtık dedikleri 47,3 km’lik metro hattının gerçekte sadece 8 km’sini bile zor yapabildiler. Durmadılar devam eden metro projelerini iptal ettiler. Daha da vahimi; iptal ettikleri yetmezmiş gibi, kazısı yapılan, temelleri atılan alanlara kamyon kamyon hafriyat döktüler.
"Bizim önceliğimiz, İstanbullulara zaman kazandırmaktır"
İşte bütün dünyanın imrendiği; Çam ve Sakura Şehir hastanemiz. Bu niteliksiz yönetim; hastanemizin yolunu yapmaktan bile imtina etti. İşte Dolmabahçe-Levazım tünel projesi. Büyükdere caddesindeki trafik yükünü azaltacak bu güzel projeyi bile iptal ettiler. İnanın, örnekleri daha da çoğaltabiliriz. Ama biz bunları İstanbulluların vicdanlarına emanet ediyor ve çözümlerimize odaklanıyoruz. Biz hazırız. Çalışma arkadaşlarımızla gece demedik, gündüz demedik; 5 ve 10 yıllık iki ayrı Ulaşım planlaması yaptık. Temel önceliğimizi İstanbullulara açıklıyoruz. Bizim önceliğimiz, İstanbullulara zaman kazandırmaktır; İstanbul’u trafik çilesine mahkum etmemektir.
"İstanbul trafiği; 10 yılın sonunda, bir daha geri dönmemek üzere son bulacak"
Hadi gelin ekrandan toplu ulaşım projelerimize bakalım; Şu anda toplu ulaşımda karayolunun ağırlığı yüzde 72’lerde. Raylı sistemlerin payı yüzde 26’larda. Denizyolununki ise maalesef hala yüzde 2 seviyesinde. İşte 2029 hedefimiz. Karayolunun payı yüzde 60’a düşecek. Raylı sistemlerin payı yüzde 37’ye çıkacak. Denizyolunun seviyesi yüzde 3’e çıkacak. Peki, duruyor muyuz? Hayır. İşte 2034 hedefimiz. 2034’te karayolunun ağırlığı yüzde 48’e düşecek. Raylı sistemlerin payı yüzde 48’e yükselecek, denizyolu ulaşımı yüzde 4’e çıkacak. Trafikte çile azalacak, sevgiye zaman kalacak. İstanbullular kazanacak. Ortalama yolculuk süresi 64 dakikadan 39 dakikaya düşecek. Bu oranlar ışığında İstanbullulara söz veriyorum. İlk 5 yılın sonunda azalacak olan İstanbul trafiği; 10 yılın sonunda, bir daha geri dönmemek üzere son bulacak.
“Mevcut metro hattını 650 kilometreye çıkaracağız”
Raylı sistemler İstanbul’un hayat damarı desem yeridir. İşte raylı sistemlerde hedefimiz; Mevcut 328 kilometre metro hattını 2029’a kadar 650 kilometreye çıkaracağız. 10 yıl sonra, yani 2034’te de bu uzunluğu 1004 km’ye ulaştıracağız. Yenikapı-İncirli- Sefaköy hattını tamamlayarak, Küçükçekmece ve çevre ilçelerdeki kardeşlerimizi rahatlatacağız. Yine Sefaköy-Avcılar-Beylikdüzü-Tüyap hattıyla, park et devam et duraklarıyla, bu bölgedeki araç trafiğini olabildiğince azaltacağız.İncirli-Gayrettepe-Söğütlüçeşme hattımızı da yapacağız. Beylikdüzü’nden, Avcılar’dan metroya binen bir yolcumuz, boğazın altından geçecek; Söğütlüçeşme’ye güvenle ulaşacak. Yıllardır bekleyen Sultanbeyli metrosunu tamamlayacağız. Sultanbeyli-Kurtköy hattını tamamlayarak; Sultanbeyli ve Pendik arasındaki trafiği azaltacağız. Yine Sabiha Gökçen-Kurtköy metro hatlarını tamamlayarak, vatandaşımızın havaalanı bağlantısını sağlayacağız.
“2 büyük tünel yapıyoruz”
İstanbul’da 2 Yakaya 2 Büyük Tünel yapıyoruz. Bu tünellerin uzunluğu; Avrupa yakasında 88,2 km, Anadolu yakasında 34 kilometre olmak üzere; toplamda 122,2 kilometre olacak. İstanbul’un merkezi bölgelerindeki trafik sıkışıklığını gidereceğiz. İlk olarak; Çayırbaşı, Ayazağa, Levazım ve Dolmabahçe etabında 25,7 kilometrelik tünel projesini yapacağız. Dolmabahçe’den başlayıp Kilyos'a uzanan tünel zincirini halkımıza armağan etmiş olacağız. Mevcut Sarıyer- Çayırbaşı Tüneli’nin devamı niteliğindeki Sarıyer- Kilyos tünelinin de tamamlanmasıyla; Kilyos-Dolmabahçe arasında kesintisiz bir ulaşımı insanımıza sunmuş olacağız. Kuzey Marmara otoyolu ve Yavuz Sultan Selim Köprüsü’ne de kolaylıkla erişimi sağlayacağız.
“D-100 Karayolunun trafik yoğunluğunu azaltacağız”
Bunun yanı sıra, İstanbul’un doğu-batı istikametinde Kağıthane – Büyükçekmece arasındaki tüneller zinciri ile yeni bir koridor daha oluşturacağız. Bu projenin ilk etabı olarak 11,6 km’lik Kâğıthane ve Bayrampaşa etabını tamamlayacağız. Yenisahra-Bostancı etabında 10,2 kilometrelik tüneller süratle bitecek. Bu proje ile Göztepe’den doğuya doğru, D-100 Karayolu ile Sahil Yolu arasında kesintisiz bir bağlantı yolu oluşturacağız. D-100 Karayolunun trafik yoğunluğunu azaltacağız. 2034 yılına kadar ise; Bayrampaşa-Büyükçekmece etabında 50,9 kilometrelik tünelimizi açacağız. Ayrıca, Harem-Çengelköy-Kavacık etabında 23,8 kilometrelik tünelimizi hayata geçireceğiz. Tüm bu tüneller sayesinde; iki yakada da boğaz sahil yollarının tıkanmış damarlarını açacağız. Aynı zamanda trafik yoğunluğu üst seviyelerde olan D100, 03 ve TEM otoyolunun yoğunluğunu azaltacağız.
Göreve gelir gelmez, Göztepe-Çayırova güzergâhında 30 kilometrelik yan yol düzenlemesi yapacağız. Böylelikle Anadolu Yakasındaki D100 güzergâhının yoğunluğunu azaltacağız. Aynı zamanda Tuzla, Pendik, Kartal, Maltepe, Ataşehir ilçelerine erişimi kolaylaştıracağız. 20 adet katlı kavşak ve 151 kavşak düzenleme planımızı hemen uygulamaya geçeceğiz. İstanbul’da fayda-maliyet analizi yaparak; ortaya koyacağımız projelerle Mahmutbey kavşağı gibi çok fazla trafik sıkışıklığı olan bölgeleri rahatlatacağız. Hizmet seviyesi düşük olan ve D100 karayolunda Trafik yoğunluğu oluşturan Ataköy Kavşağındaki tıkanıklığı ortadan kaldıracak projemizi ivedilikle hayata geçireceğiz. Böylece, D100 Edirne-Ankara istikametlerindeki trafik akışı kesintisiz hale gelirken, Şirinevler ve Ataköy bağlantı kolları çok daha konforlu olacak.
“Şehir içi seyahat süresini yüzde 20 düşüreceğiz”
İstanbul trafiğini rahatlatacak, iki büyük hamle daha yapacağız. İstanbul trafiğini olumsuz etkileyen Esenler ve Harem otogarlarını taşıyacağız. İki yakada 6 yeni lojistik merkezi kuracağız. Bu iki proje ile, kent içi trafiğinde bulunan yaklaşık 1 milyon ağır vasıta trafiğini şehrin çeperlerine taşımış olacağız. Planlı bir dağıtım modeliyle şehir içi ulaşımında seyahat süresini yüzde 20 düşüreceğiz.
“Silivri’ye Metrobüs geliyor”
Biz, İstanbulluların evlerine, işlerine, okullarına mutlu bir şekilde ulaşmalarını istiyoruz. Bu nedenle filolarımıza her yıl 100 metrobüs ve 250 otobüs katacağız. Buradan da müjdemizi veriyoruz. Evet, Silivri’ye Metrobüs geliyor. Amacımız İstanbul’da şehrin her yanına aynı hizmetleri götürmek, şehrin merkezindeki yoğunluğu olabildiğince çeperlere taşımaktır. Bu hedefle de; D-100 karayolunu düzenleyerek metrobüs hattımızı TÜYAP - Silivri hattına kadar uzatacağız.
“Evinin önüne aracını park eden vatandaşlarımızdan park ücreti almayacağız”
Sokaklarımızı, otopark olmaktan kurtaracağız. “Güvenli ve ucuz otopark, İstanbullunun hakkıdır” diyeceğiz. İstanbul’umuza ilk 5 yılda; üstü park altı otopark olacak, vatandaşımızın arabasını bırakarak toplu ulaşıma bağlantı kuracağı tam 250 bin araçlık otopark kazandıracağız. İSPARK’ın durumu ortada. Bu kurum liyakatsiz ellerde kötü yönetildiği için zarar ediyor. Aracını evinin önüne park eden insanlardan bile para aldığı halde zarar ediyor. Ama kimse şüphe etmesin biz bu kurumu da ayağa kaldıracağız. Buradan da söz veriyoruz. Biz göreve gelir gelmez, kendi evinin önüne aracını park eden vatandaşlarımızdan; gece gündüz kesinlikle bir lira bile park ücreti almayacağız. Aynı zamanda; İSPARK’ta uygulanan tarifelerde tam yüzde 25 oranında indirim yapacağız. Vatandaşımız için; ilk yarım saati ücretsiz yapacağız.
“Taksi sorununu tamamen çözeceğiz”
Bugün İstanbul’da yaklaşık 20 bin taksi, günde 1,6 milyondan fazla yolcuyu taşıyor. Ama bu sayı, mevcut talebe yetmiyor. İşte İstanbullulara müjdemizi veriyoruz. Taksi sorununu tamamen çözeceğiz. Öncelikle doğru bir işletim sağlayacak olan tüm sistemleri; MERKEZİ TAKSİ SİSTEMİ çatısı altında birleştireceğiz. Mevcut sistemin en hızlı, en güvenli şekilde işlemesini sağlayacağız. Ve taksi sayısında bir eksiklik varsa, ihaleler yaparak taksi eksiğini şehrimizin ihtiyaçlarına göre gidereceğiz. Bunun yanında; etkili eğitim, denetim, ödül, ceza ve geri bildirim uygulamaları yapacağız. Taksi sorunu da diğer sorunlar gibi; İstanbullunun gündeminden tamamen çıkacak.
“Deniz ulaşımına 3 yeni hat ekleyeceğiz”
Dünyada çok az şehir İstanbul gibi eşsiz bir coğrafyaya, ortasından geçen bir denize sahiptir. Ama mevcut yönetim deniz ulaşımını teşvik edecek, geliştirecek adımlar atmamıştır. Biz deniz ulaşımı konusunda, çok etkili modellerle çalışacağız. Beylikdüzü’nden sırasıyla Avcılar, Bakırköy, Yenikapı, Eminönü, Kabataş, Beşiktaş gibi; Anadolu Yakası’nda da Maltepe Sahili’nden benzer şekilde oluşturulacak mini iskeleler kuracağız. Özellikle sabah-akşam iş saatlerinde verilecek hızlı ve sık seferlerle hizmeti arttıracağız. Deniz ulaşımının payını, bu çalışmalarla tam 2 kat arttıracağız. Deniz ulaşımına 3 yeni hat ekleyeceğiz. İstinye-Yenikapı, Çubuklu-Yenikapı, Çengelköy-Yenikapı arabalı vapuru projelerimizle de karayoluna alternatif ulaşım imkânlarını güçlendireceğiz.
“İstanbul’umuzu Bisiklet Şehri yapmak istiyoruz”
Görevi devraldığımızda; bisikleti İstanbul’un cazip ulaşım aracı yapacağız. Çünkü biz herkesin evinin kapısında bir bisiklet olsun istiyoruz. İstanbul’umuzu Bisiklet Şehri yapmak istiyoruz. Bunun için; Akıllı ulaşım sistemlerini hayata geçireceğiz. Bisiklet parklarının sayılarını hızlıca artıracağız. Scooter park alanları kuracağız. Elektrikli araç şarj istasyonlarını artıracağız. Paylaşımlı bisikleti yaygınlaştıracağız. İşte İstanbullulara sözümüz. 2029 yılına kadar bisiklet yolu uzunluğumuzu iki katına çıkaracağız; 2034 yılında tam 1500 kilometre bisiklet yolumuz olacak. Bisikleti, İstanbul’da en çok kullanılan ulaşım aracı hâline getireceğiz.
“600 bin konutumuzun acilen dönüştürülmesi gerekiyor”
15 gündür sahadayız. Her gittiğim yerde insanımız bana depreme hazırlık noktasında ne yapacağımızı, kentsel dönüşümü soruyorlar. Biz de hep söylediğimiz gibi; deprem terörle mücadele kadar önemlidir, bir milli güvenlik sorunudur diyoruz. Evet, İstanbulluların gündemi depremdir, dönüşümdür. Biz sizlere, annelerimize, çocuklarımıza; afetlere bir İstanbul vaad ediyoruz. Bizim şu an 39 ilçemizde toplam 7,5 milyon evimiz ve işyerimiz var. Bunun 1,5 milyonu maalesef risk altında. 600 bin konutumuzun bugünden tezi yok acilen dönüştürülmesi gerekiyor.
2019 yerel seçimlerinden önce; “deprem seferberliği ilan ediyoruz” denmişti. “İstanbul’u 5 yılda depreme hazırlayacağız” denmişti. “Her yıl 20 bin, 5 yılda 100 bin konut dönüştüreceğiz” hedefi konulmuştu. “15 bin sosyal konutu süratle bitireceğiz” vaadi verilmişti. Aslına bakarsanız bizim kayıp 5 yıl olarak tarif ettiğimiz durum işte budur; söz verdiğinin yüzde 5’ini bile yapamamaktır. Büyükşehir belediyesi ürettiği bu konut sayısıyla, bizim bir ilçe belediyemizin bile başarısının yarısına ulaşamadı. Gerçekten de iddia ettikleri gibi; bu hızla giderlerse dönüşümü 100 yılda bitirebilirler.
Dönüşüm meselesi ciddiyet ister, sorumluluk duygusu ister. Çünkü bu, insanımızın barınma hakkıdır, güvenli yaşama hakkıdır. Milletimizin bu haklarını bugüne kadar kimsenin insafına terk etmedik, bundan sonra da asla terk etmeyeceğiz.
“İstanbul’un kaybettiği yılları süratle telafi edeceğiz”
Değerli İstanbullular, müsterih olun, bizlere güvenin. Çünkü biz dün Kastamonu’daki, Rize’deki Bartın’daki sellerde, Antalya Muğla’daki yangınlarda, Elâzığ’da, Malatya’da ve İzmir’deki depremlerde 46 bin konutu nasıl bitirdiysek; en son asrın felaketinin yaşandığı 11 ilimizde, 3 ayda 180 bin konutun inşasına nasıl başlattıysak; 1 Nisan sabahı görevi aldığımızda da İstanbul’un kaybettiği yılları süratle telafi edeceğiz. Çünkü bizim derdimiz var. Biz, annelerimizin evlerinde güven ve huzurla yaşamasını istiyoruz. Hiçbir ailemizin acılar yaşamaması için; elimizden gelen en yüksek iradeyi ortaya koymak istiyoruz. Planlı programlı bir şekilde, ekip ruhuyla hareket ederek; İstanbul’un en riskli yerlerinden başlayarak bir an önce işe koyulacağız.
“Kolaylaştırıcı Dönüşüm Planı düzenlemesini hayata geçireceğiz”
İstanbullulara söz. İstanbul’da tek bir riskli yapı kalmayıncaya kadar çalışacağız. Bunun için de; ülkemizin kaderini değiştirecek kentsel dönüşüm hamlemizi süratle başlatacağız. 5 yılda 39 ilçemizde; yatay mimari eksenli, komşuluk ilişkilerini odağına alan, nüfusu tek bir kişi bile artırmayacak olan tam 650 bin konut inşa edeceğiz. Yeni güvenli, huzurlu yuvalarımızın 300 binini, “adeta bilinçli bir şekilde” durdurulan KİPTAŞ eliyle yapacağız. 15 Nisan’da hemen başvuruları alacağız. Yarısı bizden diyerek; 700 bin lira hibe destek vereceğiz. İlave olarak; 700 bin lira kredi desteği, 100 bin lira taşınma yardımı vereceğiz. 18 ayda tamamlayacağız. Yine 250 bin yuvamızı da; vatandaşımızı ve özel sektörümüzü destekleyerek dönüştüreceğiz. Dönüşecek evin bulunduğu alana dair, “Kolaylaştırıcı Dönüşüm Planı” dediğimiz gerekli imar düzenlemelerini hemen hayata geçireceğiz.
“100 bin sosyal konut üreterek çok düşük fiyatlarla kiralayacağız”
İşte bir müjde daha geliyor. Şimdi açıklayacağım yeni projemizi ilk kez duyacaksınız. Kentsel dönüşüme özel 100 bin sosyal konut üreterek, dönüşüme girecek yuva sahiplerine çok düşük fiyatlarla kiralayacağız. Bu projemizden 39 ilçemiz faydalanacak. Konutlar kesinlikle satılmayacak; ihtiyaç duyan tüm hemşerilerimize çok uygun bedellerle kiralanacak. Böylece; İstanbul’da yaşanan yüksek kira fiyatlarına karşı, düşük gelir grubundaki kardeşlerimizi korumuş olacağız. 39 ilçemizin tamamına ve en riskli mahallelerimize Kentsel Dönüşüm Ofisleri kuracağız. Vatandaşımız gelecek, burada tüm sorularına cevap bulacak, ne yapılacağını tüm detaylarıyla öğrenecek, gönlü rahat bir şekilde dönüşüm kervanına katılacak.
“İstanbul Dijital İkizi ile tüm afet sürecini yöneteceğiz”
İstanbul’umuzda merkezi Afet Risk Yönetimi Sistemini hayata geçireceğiz. Bu sistemle; Allah korusun, afet olduğunda hangi adımları atmamız gerektiğini anlık olarak bileceğiz. Yani kriz anlarının yönetimi kaotik olmayacak, bir sistem içinde planlı şekilde icra edilecek. İstanbul’un her sokağını, her binasını görebildiğimiz “İstanbul Dijital İkizi” ile tüm afet sürecini yöneteceğiz. Şu anda 39 ilçemizde bulunan toplanma alanlarının; alt ve üst yapılarını afete hazır hale getireceğiz. Yaptığımız tüm planları, çok amaçlı bir bakış açısı ve işlevsel özelliklerle tasarlayacağız. 6 saat içinde afet sonrası hizmetlerin kurulacağı bu alanlar; şimdi birer yeşil alan, dinlenme alanı olarak hizmet verse de; afet anında buralar insanımız için geçici ve güvenli yaşam alanlarına dönüşecek. Yani vatandaşımız normal zamanlarda kreş ya da kütüphane olarak gördüğü bu yerleri; afet zamanında mobil sağlık araçları, jeneratör, yemekhane ve barınma üniteleriyle birlikte birer geçici yaşam alanı olarak kullanacak. İstanbul’un her yerinde yapacağımız tüm toplanma alanlarında 2 milyon kişiye hizmet vereceğiz. Atatürk Havalimanı’na yeni bir afet yönetim merkezi kuracağız. Bu merkezde; mevcut tam donanımlı hastane kompleksimizden yardım ve tıbbi malzemenin lojistiğine; afet anında en çok ihtiyaç duyulan hava, kara ve deniz yollarına bağlantı noktaları yer alacak. Atatürk Havalimanı Millet Bahçemiz, normal zamanlarda İstanbulluların dinlendiği, nefes aldığı bir mekân iken; afet zamanlarında yüzbinlerce vatandaşımızı aynı anda ağırlayacak toplanma alanı olarak hizmet verecek. Bunun yanında; İstanbul’umuza; 6 yeni lojistik destek merkezi de ekleyeceğiz. Afet durumunda; İstanbul’un tüm gıda ve tıbbi malzeme ihtiyacını kesintisiz olarak buralardan sağlayacağız. İtfaiye, tıbbi ünite ve iletişim altyapısına dair; tam 9 noktada, afet müdahale merkezlerimizi kuracağız.
“Afet Farkındalık Akademisi’ni kuracağız”
İstanbul’umuzu mevcut 2 acil durum hastanemize ek olarak biri Arnavutköy’de diğeri Pendik’te olmak üzere 2 yeni acil durum hastanesine daha kavuşturacağız. Her iki yakaya dörder adet olmak üzere, afet zamanlarında acil müdahale ekiplerimizin konaklayacağı; normal zamanlarda ise; kalacak yer bulamayan hasta yakınlarının ücretsiz faydalanacağı 8 hasta yakını konaklama merkezini hemen inşa edeceğiz. Vatandaşımızın İstanbul’un yaşayabileceği olası tüm afetlere karşı farkındalık edineceği; Afet Farkındalık Akademisi’ni kuracağız.Yine iklim değişikliği kaynaklı afetlerle mücadelemizi de yenilikçi bir planlamayla gerçekleştireceğiz. Bu konuya dair çalışmalarımızı ise, önümüzdeki günlerde düzenleyeceğimiz bir başka tanıtım toplantısı ile milletimizle paylaşacağız. İstanbullulara söz veriyoruz. Tüm ekibimizle gece gündüz demeden gayret edeceğiz, İstanbul tüm afet risklerine hazır oluncaya kadar durmadan, duraksamadan çalışacağız.
“Haksız yere işten çıkarılan emekçilerimizi geri alacağız, hiç kimseyi haksız yere işten çıkarmayacağız”
Değerli İstanbullular, sizlere, her anınızda, hep olacak bir yönetim vaad ediyoruz. Bugün İstanbul’umuzda 8 milyon kadın ve 1,5 milyon ev hanımı; 2 milyon 350 bin gencimiz, 1,5 milyon üniversite öğrencimiz, 4 milyon çocuğumuz var. Gözümüzün nuru 400 bin engelli vatandaşımız; yine 1 milyon iki yüz bin 65 yaş üstü büyüklerimiz var. İşten çıkarmama sözü verilip işsiz bırakılan binlerce emekçimiz; kendilerine indirim, ücretsiz ulaşım sözleri tutulmayan delikanlılarımız, genç kızlarımız var. Mevcut belediye yönetiminin sosyal destekleri dağıtmadaki adaletsizliğine ve beceriksizliğine maruz kalan ihtiyaç sahiplerimiz var. Bizim bu kardeşlerimiz için yapamayacağımız, söz verip de gerçekleştiremeyeceğimiz hiç bir şey yok. Huzurlu ve mutlu bir İstanbul için söze sözümüz var. Haksız yere işten çıkarılan emekçilerimizi geri alacağız, hiç kimseyi haksız yere işten çıkarmayacağız.
“Gece emekçilerimiz için 7/24 nöbetçi kreş hizmetini sunacağız”
Kısmi sosyal destek veren bir belediye değil, sosyal sürdürülebilirlik sağlayan, kalıcı çözüm üreten bir belediyecilik anlayışıyla çalışacağız. Kimseyi geride bırakmayacağız. Sürdürülebilirlik için meslek edindirme ve istihdam odaklı projelere imza atacağız. Şimdi gece ve hafta sonları çalışan ailelerimiz için müjdemizi veriyorum. Her mahalleye çocuklarınız için kreş hizmeti götüreceğiz; polislerimiz, doktorlarımız, hemşirelerimiz ve tüm gece emekçilerimiz için 7/24 nöbetçi kreş hizmetini sunacağız. İşte ikinci bir müjde daha veriyorum. Aile kart’la 0-4 yaş arası çocuğu olan annelere verilen ücretsiz ulaşım hakkını değiştiriyoruz. Artık hem yaşı 0-6’ya çıkarıyoruz, hem de babalara da çocuklarıyla ücretsiz seyahat hakkı veriyoruz.
“İlk işini kuran 100 bin girişimci kadına 100’er bin TL hibe vereceğiz”
İstanbul’da su kullanımı konusunda adaleti sağlamakta kararlıyız. Bunun için de; hane halkı sayısını esas alarak adaletli su tarifesini uygulayacağız. Biz, kişi başı gelirin arttığı, herkesin ürettiği, hane ekonomisinin güçlendiği bir İstanbul istiyoruz. İstanbullu kadınlar; artık bu şehrin işveren kadınları olacaklar. Hangi sektörde yer almak isterlerse yanlarında olacağız. İlk işini kuran 100 bin girişimci kadına 100’er bin TL hibe vereceğiz.
“İlköğretim öğrencilerimize ulaşımı tamamen ücretsiz yapacağız”
Çocukların İstanbul’unda; İlkokul çağındaki çocuklarımız için okullarımıza beslenme desteği vereceğiz. İlköğretim öğrencilerimize ulaşımı tamamen ücretsiz yapacağız. Okullarımız hijyenik ve güvenli olacak. Büyükşehir belediyesi olarak okullarımızın temizlik ve güvenlik görevlisi ile ilgili tüm taleplerini yerine getireceğiz. Bu şehir, Gençlerin İstanbul’u olacak. İstanbul’umuzu; gençler ve üniversiteliler için, doyasıya yaşayacağımız bir şehir yapacağız. Bu şehri; eğitim almanın, üniversite okumanın çok keyifli olduğu bir şehir haline getireceğiz. Gençlerimize; İstanbul kartındaki seyahat hakkı noktasında, yüzde 40 indirim yapacağız. Yine, Belediyemizin sosyal ve spor tesislerimiz; yüzde 50’ye kadar indirimle gençlerimizin emrinde olacak.
Öğrencilere ulaşım ve doğal gaz desteği
Hiçbir öğrencimiz; anne – baba - kardeş hasreti çekmeyecek. Memleketine giden öğrenci kardeşimin yılda iki defa olmak üzere otobüs biletinin yarısını biz ödeyeceğiz. Kış geldi mi öğrencilerimizin masrafları artıyor. Biz de; öğrenci evlerine aylık 25 m3 doğalgaz desteği vererek yanlarında olacağız.
İlk defa evlenen gençlere 50 bin TL beyaz eşya yardımı
Bu şehirde yaşamak, aile kurmak zor olmayacak. Bu şehir endişe değil, mutluluk verecek. Bu hedefle; yeni evlenecek genç kardeşlerimizi de unutmayacağız. İlk defa evlenen kardeşlerimize 50 bin TL beyaz eşya yardımı yaparak; yanlarında olacağız.
İlk işim kampanyası ile girişimcilere 100 TL hibe
Gençlerimizin iş kurmasına ön ayak olacağız. “Sermayeyi nereden bulacağım derdini” bitireceğiz. “İlk işim” kampanyası ile işini belirle, desteği al diyeceğiz. İş kolunu belirleyen ve eğitimini alan girişimcilerimiz, belediyeden 100 bin TL hibe alacak. İstanbul’un en merkezi alanlarında ilk ofisin bizden uygulaması ile genç girişimcilerden tam 100 bin kişiye; tam donanımlı paylaşımlı ofisler sağlayacağız. Gençlerimiz burada hem mesleklerini icra edecek hem de sıcacık ortamında toplantılarını yapabilecekler. İlk iş-İstanbul projesiyle sosyal yardım projelerine katılan gençlere, genç öğretmen adaylarına, “ben okurken iş hayatına da atılmak istiyorum.” diyen gençlerimize iş imkânı sağlayacağız. Evet gençler, hazır mısınız? Müracaat eden ihtiyaç sahibi üniversite öğrencilerimize; bu yıl 10 bin TL olmak üzere, her yıl artan oranda eğitim desteği vereceğiz.
Sizlere, Sürdürülebilir Su Yönetimini vaad ediyorum. Gelelim büyüklerimizin İstanbul’una. Başımızın tacı yaşlı ve engelliler için iki yakada 3 büyük Yaşlı ve Engelli Yaşam Merkezi kuracağız. E-sağlık takip sistemiyle; yaşlılarımızın her adımında yanında olacağız. 75 yaş üstü yaşlılarımızı online takip edeceğiz. Büyükşehir belediyesi olarak evde yemek ve temizlik desteği ile 7/24 yaşlılarımızın emrinde olacağız. Bakıma muhtaç yaşlı ve engelliler için geçici bakım hizmeti vereceğiz.
İhtiyaç sahibi emeklilere 2500 TL destek
İşte emeklilerimize, merakla beklenen müjdemizi veriyoruz. İhtiyaç sahibi emeklilerimizin her ay, İstanbul kartlarına 2.500 tl destek ödemesi yapacağız. Biz emeklilerimizin her anında hep yanlarında olacağız. Yine Büyükşehir belediyesi olarak; içinde müzik okulunun da olduğu, Madde Bağımlılığı Tedavi ve Rehabilitasyon Köyümüzü kuracağız. Ayrıca, 10 yeni engelsiz yaşam merkezi kuracağız. Engelsiz spor branşlarının sayısını artıracağız. İstanbul Kart’la engellilere avantajlı hizmetler sağlayacağız. Engelli istihdamını arttıracağız. Unutulmaya yüz tutmuş, usta – çırak ilişkisi bitmek üzere olan işlerde; iş garantili zanaatkâr eğitimleri vereceğiz. Böylelikle hem o zanaat ölmemiş olacak hem de ahi ruhunu yeniden İstanbul’umuza kazandıracağız. İstanbul’la özdeşleşen İSMEK’i özüne döndürüp müfredatını zenginleştireceğiz. Böylelikle İstanbul’da meslek sahibi olmak isteyip de kolunda altın bileziği olmayan kimse kalmayacak.
Özel okul ve sözleşmeli öğretmenlere indirimli ulaşım desteği
Şimdi öğretmenlerimize de bir müjdem var. Bundan sonra özel okul ve sözleşmeli öğretmenlerimize de indirimli ulaşım desteği vereceğiz. Hababam Sınıfı filmleriyle özdeşleşen Ahmet Ratıp Paşa Köşkü Çamlıca Kız Lisesi binasını ihya edip, kıymetli öğretmenlerimizin faydalanacağı bir sosyal tesis haline getireceğiz.İklim değişikliğine bağlı olarak tüm dünyada afetlerin sıklığı ve şiddetleri artıyor, su kaynaklarımız günden güne azalıyor. Maalesef şu andaki mevcut İBB yönetimi İstanbul’umuza tek 1 metreküp yeni su kaynağı kazandırmamıştır. İstanbul’un su kaynakları geliştirilmediği gibi, yok olma tehlikesiyle karşı karşıya bırakılmıştır. Bunun yanında “20 milyon metrekarelik yeşil alanla, 15 yaşam vadisi açma sözleri de, kişi başına yeşil alanı 3 kat artırma sözü” gibi tamamen havada kalmıştır. Marmara Denizi’mize dair; İstanbullulara söz verdikleri hiçbir adımı atmadılar, atamadılar. Haliç’i ve Marmara’yı koruyacak olan; Silahtarağa İleri Atık Su Arıtma Tesisi projesini göreve gelir gelmez durdurdular. Üstelik bunu da “yaprakların alkışlayacağını umarak garip bir Temel Atmama Töreni” ile yaptılar. İşte buradan İstanbullulara söz veriyorum. Göreve gelir gelmez, ilk işimiz Silahtarağa Tesisi’ni İstanbul’un şanına yaraşır bir Temel Atma Töreni’yle başlatmak olacak. Tüm İstanbulluların desteğini, duasını almak olacak.
“Su sorunu yaşanmayacak bir İstanbul sözünü veriyoruz”
Tabi bununla da kalmayacağız; 9 yeni ileri biyolojik arıtma tesisimizi daha bu şehre kazandıracağız. Bu sayede; sadece içme sularımızın değil, Marmara Denizi’nin de kaderini değiştireceğiz. 5 yılın sonunda; Marmara Denizimize bir damla atık su gitmeyecek. 6 yeni içme suyu barajı yapacağız. 64 yeni su deposu kuracağız. 27 içme suyu terfi istasyonunu hizmete alacağız. 700 km isale hattını şehrimize kazandıracağız. Ve bu sayede; İstanbul’un su kapasitesini 5 yılda, tam yüzde 21 oranında arttıracağımızın ve “su sorunu yaşanmayacak bir İstanbul” sözünü veriyoruz.
“Sıfır Atığın Model Şehri İstanbul olacak”
Daha güzel bir gelecek için, yaşanabilir bir çevre, tertemiz bir doğa için Nefes İstanbul’u vaad ediyoruz. Saygıdeğer Emine Erdoğan Hanımefendinin himayelerinde bir gönüllülük hareketi olarak başlayıp; bugün küresel bir çevre koruma seferberliğine dönüşen sıfır atık bilinci, bizim en büyük projelerimizden biri olacak. Hedefimiz küresel bir iddia ile “Sıfır Atığın Model Şehri İstanbul” olacak. Bu yolda; her ilçemizde atık geri kazanım merkezleri kuracağız. İstanbul’un atıklarını sokakta bırakmayacak, tamamını dönüştüreceğiz. İstanbul’umuz; enerjisini kendisi üretecek, millete ve çevreye yük olmayacak. Bunu da kuracağımız yenilenebilir enerji yatırımlarıyla; yeni HES, RES, GES tesisleriyle; 2 adet 3’er bin tonluk katı atık yakma tesisiyle başaracağız. 2040 yılında, inşallah, sıfır atık hedefine dünyada ilk ulaşan metropol İstanbul’umuz olacak. Bunun için de var gücümüzle, gece gündüz demeden çalışacağız.
“İstanbul’a yeni kent ormanları kazandıracağız”
İklim meselesi bizim için sadece bir çalıştay konusu değil, tam aksine bir,“yeşil icraatlar” meselesidir. “İklim Dostu İstanbul” projemizle, hedefimiz 2040 yılında net sıfır emisyona ulaşmak olacak. 39 ilçemizde; tüm yeşil alanlarımızı arttıracak, kişi başına düşen aktif yeşil alan miktarını 7,80 metrekareden 11,80 metrekareye çıkaracağız. Bu kapsamda; İstanbul’a yeni kent ormanları kazandıracağız.
Millet bahçelerini İstanbullular çok sevdi. Şimdi bu yeşil projemizi, mahalle ölçeğine de indireceğiz. Evet, 39 ilçe 964 mahallemize, “mahalle bahçeleri” yapacağız. İstanbul’lular artık her mahallemizde, yeşille, doğayla iç içe yaşayacak. Maltepe’de; bittiğinde 8 milyon 140 bin metrekare aktif yeşil alan büyüklüğüne ulaşacak, bu şehrin biyoçeşitliliğini koruyacak, İstanbul’lulara nefes aldıracak olan; İstanbul Botanik Parkı’nı da sizlerin hizmetine sunacağız. Haliç’in her iki yakasını yeniden düzenleyerek, eski güzelliğine kavuşturacağız. Tarihi Haydarpaşa Tren Garı ile Moda arasında kıyı düzenlemesi, peyzaj düzenlemesi ve çevre koruma projesi yaparak; bu bölgeyi İstanbul’un en güzel alanlarından biri haline getireceğiz. Yine Bostancı’dan başlayıp doğuya doğru ilerleyen yeşil sahil bandını Pendik’te yapacağımız çevre düzenlemesiyle birlikte taçlandıracağız. Durmayacağız. İstanbul’un tam ortasında, artık bu şehrin ihtiyacına cevap veremeyen, alt katları adeta harabeye dönmüş olan; Esenler Otogarı’nı, yeşil dönüşüm projemizle yeniden tasarlayacak, otogarın tamamını bölgenin en büyük parkına dönüştüreceğiz. Bu muhteşem eserimizi de İstanbul’luların hizmetine sunmak için var gücümüzle çalışacağız.
“İstanbullu çiftçilerimizi artık enerji ödemesinden kurtaracağız”
Biz İstanbul’u sadece kent merkezleriyle değil, doğal alanlarıyla ve özellikle de köyleriyle çok seviyoruz. Köylerimizdeki tarımsal üretim sayesinde; gıdada kendi kendine yeten bir İstanbul için çalışıyoruz. Bu anlayışla da; İstanbul’umuzun 151 köyüne, 151 ayrı ve özel kırsal kalkınma projesi yapacağız. Her mahallemizi kendi özgün duruşuyla; birer turizm destinasyonu olarak yeniden kurgulayacağız. Köylerimizin enerji ihtiyacını rüzgâr ve güneşten sağlayacağız. İstanbullu çiftçilerimizi artık enerji ödemesinden kurtaracağız. Tüm köylerimize; tohum, fide, gübre, yakıt, büyükbaş / küçükbaş hayvan, makine, teçhizat ve sulama noktasında doğrudan destek paketleri sunacağız. Sözleşmeli tarım uygulaması ile toprağa emek veren tüm çiftçi kardeşlerimize, buranın altını çiziyorum; alım garantisi vereceğiz. Yani hedefimiz çok açık ve çok net. İstanbul’da tarım ve kırsal kalkınmayı başaracağız. İstanbul üretecek, İstanbullular kazanacak.Sizlere, mirasını geleceğe taşıyan bir vaad ediyoruz. Onlarca medeniyetin izlerini taşıyan, 37.000 tarihi değeri bağrında saklayan İstanbul’umuzu yeniden dünyanın cazibe merkezi yapacağız. İstanbul’un her yerinde, kaldırımlarda, korkuluklarda, bina cephelerinde, sokaklarındaki tasarımlarda; İstanbul’un binlerce yıllık şehir kimliğini yansıtacak bir tasarım anlayışıyla çalışacağız. Göreve gelir gelmez, tarihi yarımadada ve İstanbul’un her yerinde bir renovasyon seferberliği başlatacağız. Hepimizin bir anısı olan, balıkçıların, seyyahların, ticaretin ve sohbetin mekanı olan, Eminönü-Sirkeci sahil bandımızı düzenleyeceğiz. Eminönü sahil yolu ile bağlantılı tüm sokakları ve tüm meydanları yeniden elden geçireceğiz. Bu elden geçirme işlemi öyle kapsamlı olacak ki; bölge; gece-gündüz yaşayan, huzurlu bir gezinti yolu haline gelecek. Eminönü sahilinden başlayıp, yine sahil yoluna bağlanan Kıble Çeşme Caddesi’ndeki tarihi yapıları da süratle restore edeceğiz. Eminönü’ne masal tadında bir caddeyi hediye ederek; İstanbul’un tarihi kimliğini güçlendireceğiz. Eşsiz Fatih Camii Külliyesi’ni ve çevresindeki sokakları, binaları elden geçirerek yeniden tasarlayacağız. Tüm bu bölgeye yayılan yürüyüş ve bisiklet yolları olacak; binalarımızın ruhuna uygun peyzaj uygulamaları hayata geçecek. Fatih’in emanetine sahip çıkacağız.
Her gün milyonları ağırlayan Sultanahmet camii ve çevresini; yine Mimar Sinan’ın emaneti Süleymaniye camiimi ve çevresindeki yapıları unutmuyoruz. Her iki yerde de kapsamlı bir çevre düzenlemesi yapacağız, hatıralarımıza sahip çıkacağız. Sirkeci tren garı milyonların hatıralarıyla dolu. Bu gar da; ray sistemi kaldırılmadan yapılacak tematik düzenlemeyle; yine İstanbul hazinemizin yaşayan bir parçası haline dönüşecek. Millet caddesi ve Ordu Caddesi’nde de; görenleri etkileyecek bir cadde ve cephe düzenlemesi yapacağız.
“Yeni meydanlar yapacağız”
Yine; şehrimizin can damarları olan meydanlarımızı ihmal etmeyeceğiz. Bundan önce 40 ilimizde 40 tarihi meydanı ihya eden bir kardeşiniz olarak; İstanbul’un tüm meydanlarını ihya edeceğimizin sözünü veriyoruz. İstanbul’un her yerinde; bu şehrin asil kimliğini ve kültürünü yansıtacak, her yaştan vatandaşımızın zaman geçirebileceği, yeşili merkezine alan, kent mobilyalarıyla bezeli yeni meydanlar yapacağız. “İstanbul meydanlarıyla bütünleşecek, İstanbul meydanlarıyla güzelleşecek” diyeceğiz. Ve inşallah güzellikleri de; İstanbullularla, İstanbul sevdalılarıyla birlikte başaracağız.
“Kültür Yaşam Merkezi İstanbul için yeni tesisler kuracağız”
Sizlere, kültür, sanat ve turizm ile yaşayan bir vaad ediyoruz. Kültür, sanat ve turizm politikamızla; İstanbul’un kültürel planlamasını yapacağız. Yeni sanatçıların yetişeceği bir İstanbul’u hayata geçireceğiz. Kültür Yaşam Merkezi İstanbul için yeni tesisler kuracağız. Hem ismiyle hem mimarisiyle gururumuz olan Atatürk Kültür Merkezi’nin bir benzerinin Anadolu Yakası’na kurulmasını isteyen çok sayıda hemşerimiz var. Sahneleri, galerileri, kütüphanesi ve yeme-içme mekanlarıyla Anadolu Yakası Kültür Merkezi’nin temelini hızla atacağız.
“2 yeni tiyatroyu kentimize kazandıracağız”
İstanbul’un 1. ve 3. Bölgelerinin konser salonu beklentilerini biliyoruz. Harbiye Cemil Topuzlu Sahnesi gibi görkemli birer konser alanını her iki yakaya hediye edeceğiz. Her ne kadar; Mevcut yönetim İstanbul’da sanatı yok saysa da; biz yine harekete geçeceğiz. Özellikle İstanbul’umuzun tiyatro sahnesi eksikliğini gidermek için 2 yeni tiyatroyu kentimize kazandıracağız.
İBB Kültür Merkezlerinin sahnelerini kendilerine ücretsiz açarak, amatör tiyatro gruplarını destekleyeceğiz. Belediyemiz bünyesinde İstanbul Kültür Akademisi’ni kuracağız. Şehrimizi konu alan eğitim projelerine, akademik çalışmalara destek vereceğiz. 25 yaş altı İstanbullulara İBB Şehir Tiyatroları’nda ve ücretli konserlerde yılda üç defa ücretsiz bilet gibi avantajlar sağlayan
Genç İstanbul Kartını hızla devreye alacağız.
Rami kütüphanesine 3 kardeş geliyor. Rami Kütüphanesi örneğinde olduğu gibi, iç ve dış mekânlarıyla okuma sevdalılarının tüm ihtiyaçlarına cevap verecek 3 İstanbul Şehir Kütüphanesi kuracağız. İstanbul bir festivaller şehri olacak. 7’de 70’e tüm vatandaşlarımızın, birlikte olacağı İstanbul festivallerini her yıl gerçekleştireceğiz, İstanbullu hemşerilerimiz için gelenekselleştireceğiz. 5 yıldır kaderine terk edilen İstanbul Şehir Müzesi’ni ve Haliç Bilim Merkezi’ni hayata geçireceğiz.
“Sahipsiz hayvanlar İstanbullular için bir sorun olmaktan çıkacak”
Sizlere güvenli sokaklarıyla huzurlu insanların yaşadığı bir İstanbul vaad ediyoruz. Bugün İstanbul’umuzda, maalesef, başıboş gezen yüzbinlerce sahipsiz hayvan var. Annelerimiz endişe içinde, çocuklarımız tehdit altında. Vatandaşımız bizi daima çözümlerle görecek. Annelerimizin, çocuklarımızın korkularını giderirken görecek. Sokaklardan korkuyu giderirken, ama hayvanlarımızı da korurken görecek. Biz bu sorunun farkındayız. Mevcut büyükşehir yönetimi tarafından çözümsüz bırakılan bu sorunu çözeceğiz. 39 ilçemize hizmet verecek tesislerimizi kuracağız. Bakıma, tedaviye ihtiyaç duyan hayvanlarımıza ön bakımları buralarda yapacağız. Anadolu ve Avrupa yakasında kuracağımız 2 büyük “Hayvan Yaşam Alanında”; hayvanlarımızın bakımlarını yapacağız. Burada kimliklendirme, kısırlaştırma, aşılama gibi uygulamaları gerçekleştireceğiz. Bu hayvan yaşam alanlarının giderlerini belediye olarak tamamen biz sağlayacağız. Hep birlikte, İstanbul’umuzun sokaklarını güvenli hale getireceğiz. Annelerimizin, çocuklarımızın korkularını gidereceğiz. Son söz olarak şunu temin ediyorum ki; sahipsiz hayvanlar İstanbullular için bir sorun olmaktan çıkacak.
Sizlere, hayatınızı kolaylaştırmak için Dijİstanbul’u vaad ediyoruz. Dijistanbul sayesinde; hem yönetimi daha verimli hale getireceğiz, hem de gençlerimize yeni kazanç kapıları açacağız. İstanbul ile ilgili tüm yönetim süreçlerimizi; Bilişim Yönetim Ve Teknoloji Merkezi yani Byte-İstanbul çatısı altında hayata geçireceğiz. Ulaşımdan afet yönetimine dek her süreci İstanbullunun yaşam kalitesini artırmak için Byte-istanbul’dan yöneteceğiz. Yine Dijital İkiz İstanbul projemizle, İstanbul’umuzun bir ikizini oluşturacağız. Bu dijital ikiz, bizim için her türlü senaryoyu uygulayabildiğimiz bir sanal şehir olacak.
“Alışverişten ulaşıma, otopark yönetiminden sosyal hizmetlere kadar birçok alanda İstanbullulara pratik çözümler sunacağız”
Dört boyutlu şehir modeli üzerinde deprem, sel, yangın gibi afetleri sanal olarak simüle edeceğiz. İstanbulluları en kötü şartlara süratle hazır hâle getireceğiz. Ayrıca; Bizistanbul Mobil Uygulamasını bir yıl içinde hizmete alacağız. Bu uygulamayla; alışverişten ulaşıma, otopark yönetiminden sosyal hizmetlere kadar birçok alanda İstanbullulara pratik çözümler sunacağız. Bizistanbul uygulamamız; İstanbullular için sinema veya tiyatro biletini alır, taksi çağırır, en iyi toplu ulaşım rotasını bulur ve hatta alışverişini yapar. @parket uygulamasıyla; İstanbul’un tüm otoparkları tek uygulamada elimizin altında olacak. Gittiğimiz yerdeki en yakın ve müsait otoparkı bu uygulamadan öğrenecek ve yol tarifini alacağız. Yol-@çık uygulamamızla da; ulaşım araçlarına cepten ulaşacağız. Bulunduğumuz konumdan gitmek istediğimiz konuma kadar en verimli ulaşım araçlarını anlık olarak takip edebileceğiz. Ve 94’te Cumhurbaşkanımızın efsane belediye başkanlığı döneminde kurguladığı ve halkımızın tüm taleplerinin alındığı beyaz masa uygulamasını; Dijital Beyaz Masa olarak yeniden tasarlayacağız. İstanbullu kardeşlerim; yaşadıkları sorunun ve taleplerinin fotoğraflarını çekecekler. Direk olarak, dijital beyaz masa üzerinde İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanının bilgisayarına gönderecekler. Biz de bu sayede hem insanımızla direk temas kurmuş olacağız, hem tüm işlerimizi en şeffaf ve katılımcı şekilde yapacağız.
“İstanbul’u Sporun Küresel Başkenti yapacağız”
Sizlere, sağlıklı nesiller için sporla bir İstanbul vaad ediyoruz. İstanbul’u Sporun Küresel Başkenti yapacağız. Göreve gelir gelmez ilk iş “Olimpik Şehir İstanbul. Hedef 2036. ” diyeceğiz. Olimpiyatlar için konaklama imkânlarını yeniden geliştireceğiz. Su sporları ve uluslararası jimnastik merkezi gibi tesisleri planlı bir şekilde 5 sene içerisinde tamamlayacağız. Yine; 964 mahallemizde herkesin yürüyerek ulaşabileceği açık/kapalı tesisler yapacak, halkımızı ücretsiz şekilde sporla buluşturacağız. Her ilçenin bir spor branşıyla anılmasını sağlayacağız. Çok fonksiyonlu açık spor alanları kuracağız. Her branşı içinde barındıran İstanbul Kap’ı başlatıp, geleneksel hale getireceğiz. Yaşayan caddeler ve sokaklar için; Sağlıklı, dinamik nesiller için; Kadınlar, çocuklar, gençler için; Tüm İstanbullular için; Sporda yetersiz değil, rakipsiz İstanbul diyeceğiz.
“İstanbul’un kayıp 5 yılını, hep birlikte telafi edeceğiz”
Sevgili İstanbullular, Kıymetli Misafirlerimiz, 15 gündür bu şehrin her mahallesinde, her sokağındayız. Biz milyonlarca İstanbullu olarak; İstanbul’un, “Türkiye Yüzyılı’nda İstanbul Vizyonu’yla” harekete geçmesi için birlikte çalışacağız. Türkiye Yüzyılı’nın Öncü Şehri İstanbul hedefi için; Bayrak Şehri İstanbul hedefi için canla başla gayret edeceğiz. İstanbul’un kayıp 5 yılını, hep birlikte telafi edeceğiz. Bu şehrin her semtinde, tüm dünyaya model bir şehircilik uygulaması yapacağız. Herkesin, bu şehrin imkânlarından adil bir şekilde yararlanması için; yavrularımızın, annelerimizin, güven içinde yaşadığı huzurlu yuvalar için; ailelerimizin refah içerisinde hayat sürdüğü; nüfusun artmadığı, varolan nüfusumuzun güçlendiği; zengin bir ekonomi için koşacağız. Çocukların annelerine en hızlı ve en güvenli şekilde ulaştığı çilesiz bir İstanbul için çalışacağız. Ve en çok da; tarihimizin, ecdadımızın eşsiz mirasına, kültürüne ve medeniyetimizin emanetlerine hak ettiği değeri veren bir İstanbul için çalışacağız.
Bizim yönümüz İstanbul. Bizim canımız İstanbul. Bizim Gönlümüz İstanbul. Ve inşallah 31 Mart akşamı; Güzel İstanbul’umuzda tarih yeniden yazılacak. 31 Mart akşamı İstanbul’da ilgisizlik bitecek, bu şehrin her sokağına sevdalı olanların tarihi başlayacak. 31 Mart akşamı, sosyal medya belediyeciliği bitecek; gerçek belediyecilik başlayacak. 1 Nisan sabahından itibaren, İstanbul’un semalarında; bereket, esenlik, refah, huzur ve kardeşlik rüzgârları esecek. Ve inşallah hep birlikte; İstanbul’un fetret dönemini bitireceğiz. Yeniden dirilişini, yeniden yükselişini, yeniden şahlanışını hep birlikte başlatacağız. Ben bu duygularla, her birinize katılımlarınızdan dolayı bir kez daha teşekkür ediyor; sizleri sevgiyle, saygıyla, hürmetle selamlıyorum.
Kaynak: AA