Nihat Abayhan’ın yönetiminde yapılan programda konuşmacı Necmettin Erbakan Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Yaman’dı. Son zamanlarda yaşadığımız olayların, özellikle yetişme çağındaki gençlerimizin bir takım sorularına vesile olduğunu anlatan Yaman “İlahi adalet gençlerimiz tarafından sorgulanır hale geldi, iman problemleri ortaya çıktı." dedi.
Dolayısıyla bu Ramazanın hem hüzünle, mahzun bir kalple karşıladığımız bir Ramazan olduğunu hem de hayata,ilahi adalete dair sorgulamaların çoklukla yapılıp düşünce dünyamızı etkilediğini söyledi.
Mümince anlayış ve kavrayıştan uzak değerlendirmelerle bu sorulara cevap vermenin mümkün olmayacağını söyleyen Ahmet Yaman :“Kahramanmaraş depreminden sonra sorulan sorulara yönelik olarak “On binlerce kişi niye öldü? Niye üstüne sel felaketi geldi? Suçsuz ve günahsız çocuklar, hamile hanımlar niye depremde vefat etti? Niye böyle oldu?’ gibi sorulara karşı imani alt yapımızı kuramaz güçlendiremez ve bu soruları cevapsız bırakırsak insanımız inançsızlığın peşine düşebilir” diye konuştu.
“Niye?” sorusunu sormanın çok büyük bir anlamı olmadığına işaret eden Yaman sözlerini “Aksine yaratıcının koyduğu başka kurallar, başka müjdeler ve hükümleri hesaba kattığınız da; belki de o zaman ölümün sizin ve sevdiğiniz için çok daha hayırlı olduğunu, üçüncü hayat ve sonrasındaki ebedi hayat için belki çok daha fazla yarar getirdiğini göreceksiniz” diyerek sürdürdü.
Sünnetullaha mutlak surette uyulması gerektiğini anlatan Yaman konuşmasını “Cenabı Allah’ın bu evrene koyduğu kurallar değişmeyecek. Bu kurallara uyarsak tabiat bize yardımcı olur, yaşar gideriz. Ama bu kurallarla kavga edip de gereğini yerine getirmezsek, kendi elimizle yaptığımızın sonuca katlanmak gerekir. Bunun suçunu yaratıcıya vermek adil olmaz. ‘Deprem öldürmez, bina öldürür’ diye bir söz vardır; bu günlerde söylenmeye başladı. Allah’ın depremi öldürmüyor, kurallarına uymamak öldürüyor” diyerek tamamladı.
Kaynak:
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? Google News’te KONHABER'e abone olun.