"Eşofman giysem dahi kemer takıp silah koyuyordum"
Sanık D.K.'nın Kocaeli 5. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılanmasına başlandı. Duruşmaya taraf avukatları, tutuklu sanık D.K., müşteki Enes A. ve tanıklar katıldı. Savunması için söz hakkı verilen D.K., "Olaydan yaklaşık bir hafta önce müşteki ile ortak tanıdığımız avukat C.Ç.'nin ofisine gittim. C.Ç., müştekinin ağabeyinin ses kayıtlarını bana dinlettirdi. Ses kayıtlarında bana karşı tehdit içerikli konuşmalar vardı. Ben bunu duyduktan sonra hayatımda hiç yapmadığım şekilde silah taşımaya başladım. O kadar temkinli davranıyordum ki, eşofman giysem dahi kemer takıp silah koyuyordum. Olay günü de silahım yanımdaydı" dedi.
"Bırakın öldürmeye teşebbüs, ben yaralamaya dahi teşebbüs etmedim"
Olay gününü anlatan D.K., "Olay sabahı evimden çıkarak ailemin evine kahvaltıya gittim. Ailemin oturduğu site ile müştekinin oturduğu site karşılıklıdır. Ben yürürken araba sesi duydum ve o tarafa döndüğümde müşteki Enes’i gördüm. Hemen yanına yöneldim. O da aracından indi. 'Neden yalan söylüyorsunuz? Sen avukat, ağabeyim ise kendini bize psikolog olarak tanıttı' dedim. O ise bana ‘Siz hiç yalan konuşmuyor musunuz?' dedi. Müşteki benimle böyle konuşunca silahı çıkarıp kendisini korkutmak amacıyla yere doğru ateş ettim. Bırakın öldürmeye teşebbüs, ben yaralamaya dahi teşebbüs etmedim. Kendisi silaha doğru yöneldi. Aramızda çıkan boğuşma sırasında silah patladı. Silahın kabzasıyla Enes'in kafasına vurdum. Ancak üzerinde kan görmediğim için vurulduğunu anlamadım. İlk ifademde müştekinin elinde bıçak olduğunu söyledim ancak elinde bıçak yoktu. Olayın sıcağıyla öyle söyledim" diye konuştu.
"Aramızda başka bir şey var ancak bunu açıklamak istemiyorum"
Olayda kullandığın silahın ruhsatsız olduğunu ifade eden D.K., "Benim için hazırlanan iddianame değil iftiranamedir. Aramızdaki husumetin sebebini söylemek istemiyorum. Müşteki ve ağabeyi meslekleri konusunda bana yalan söylemiş, bu şekilde ofisime girmişlerdir. Ses kayıtlarında olan tehditlerinden dolayı da bu olay yaşandı. Aramızda başka bir şey var ancak bunu açıklamak istemiyorum. Müşteki Enes ve ağabeyi Behçet'in dükkanının taranması tarihinde İzmit'te olup olmadığımı hatırlamıyorum. Müşteki yere düştükten sonra silahın kabzasıyla başına vurmaya devam edip etmediğimi de hatırlamıyorum. 200 TL’nin üstüne çok sevdiğim Yunus Emre’nin; ‘Ben gelmedim dava için, benim işim sevi için, dostun evi gönüllerdir, gönüller yapmağa geldim’ şiirini yazarak Behçet A.'nın iş yerine gönderdim" şeklinde konuştu.
"Sanık dükkanımızı tarattırdı"
Olay tarihinden önce sanıkla aralarında geçen olayları anlatan Enes A. ise "Biz Türkiye genelinde 16 mağazası bulunan ve yurt dışında iş yapan kişileriz. Ben sanıkla ağabeyim Behçet arasındaki husumeti daha önce bilmiyordum. Bir gün dükkanda otururken Eşref geldi ve bana 200 TL verdi. Eşref, 'Behçet ağabeyin D. ağabeyimi arasın, sıkıysa aramasın' diyerek bizi tehdit etti. Ağabeyimi aradım kendisine olanları söyledim. Ağabeyim Behçet, şahıslar hakkında şikayette bulundu. Koruma kararı da aldırdık. Daha sonra dükkanımızın önüne mermi koydu. Bir süre sonra dükkanımız tarandı. Bunları sanığın yaptığı ispatlanmıştır" şeklinde konuştu.
"Silahı kafama vurma şiddetiyle silah 3'e bölünmüş"
Olay gününü anlatan Enes A., "Olay günü ağabeyimi arabayla evden almaya gittim. Ağabeyim aracı kullanacağı için yolcu koltuğuna oturarak bekledim. Sanık D.K. yanıma gelerek, 'Biz size tehdit mesajı gönderdik anlamadınız, iş yerinize mermi gönderdik anlamadınız, iş yerinizde tarattık kaale almadınız' diyerek ayaklarıma doğru 2 el ateş etti. Ardından bana doğru silahı doğrulttu. Ben silaha doğru hamle yaptım. Sanık D.K. ateş etti ve kolumdan vuruldum. Ben yere düşünce D.K. bana, 'Seni öldüreceğim' diyerek silahın kabzasıyla kafama vurdu. Silahı kafama vurma şiddetiyle silah 3’e bölünmüş. Şikayetçiyim" ifadelerini kullandı.
"Sanık 'Üzerinizdeki dükkanları bizim üstümüze yapacaksınız' diye tehdit ediyordu"
Sanıkla husumeti bulunan müştekinin ağabeyi Behçet A. ise "Ben olay günü banyodaydım. Silah sesi duyunca balkona çıktım. Sanık, kardeşimin üstüne çıkmış hunharca kafasına vuruyordu. Hemen üstüme giyinip aşağıya indim, ortam kalabalıklaşmıştı. Sanık küfürler ediyordu, 'Hepinizi öldüreceğim' diyordu. Sanık ve arkadaşları beni sürekli taciz ediyorlardı. 'Üzerinizdeki dükkanları bizim üstümüze yapacaksınız' diye tehdit ediliyordum" dedi.
Mahkeme heyeti, sanığın tutukluluk halinin devamına ve duruşmanın ertelenmesine karar verdi.
Kaynak:
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? Google News’te KONHABER'e abone olun.