Hazırlık safhasının ardından testler geçildikten sonra havayla buluşma aşamasının geldiğini söyleyen Çelik, şöyle konuştu:"İlk uçuş bir hafta ya da haftalar öncesinden kararlaştırılıyor. Testlerimizi tamamladık, her şeyden emin olduk, ondan sonra uçuşa karar veriliyor. Uçuşla ilgili o günün hava şartlarına, diğer etmenlere bakılıyor. Her şey uygunsa bir gün öncesinde brifing yapılıyor, her türlü acil durum düşünülüyor. Uçuş günü, uçağın başına gidip her gün yaptığımız gibi uçuşu gerçekleştirmek kalıyor.
Bu uçuş diğerlerinden tabii ki farklı. Bir uçağın ilk defa gökyüzüyle buluşması, ilk defa uçması. Yerde ne kadar baksanız da ne kadar bilimsel çalışılsa da havada ne şekilde tepki vereceği çok fazla belli olmayabiliyor. İlk uçuşta uçağımız gerçekten gayet stabildi. Onun stabilliği bize de çok büyük güven verdi. Uçağın içinde kendimi kalkıştan inişe kadar çok fazla rahat ve güvende hissettim. Bütün sistemleriyle gerçekten güzel çalıştı."
Uçağın uçuş kontrol sisteminin çığır açan özelliklerden biri olduğunu vurgulayan Çelik, "Bir bilgisayar vasıtasıyla uçuyor uçağımız. Bizim de en çok dikkat ettiğimiz konu buydu simülatörlerde, diğer hazırlıklarda. Onun stabil olması kalkışa ve inişe yansıdı. Bize de hiç zorluk çıkarmadı." dedi.
Binlerce saatlik testler başladı
İlk uçuşla birlikte binlerce saatlik test uçuşlarının başladığını dile getiren Çelik, uçağın uçuş kontrol sistemi, aviyonikleri, yani elektronik sistemleri ve performansının testten geçirileceğini söyledi.
Bu üç ana başlıkta öncelikle mevcut prototip, gelecek yıl tamamlanacak diğer prototiple test uçuşları yapılacağını anlatan Çelik, "Uçak geliştirme dediğimiz uçuşları tamamladıktan sonra artık askeri sertifikasyon kurallarına tabi tutulacak. Sertifikasyon gerekliliklerini de geçtikten sonra artık müşterisiyle, Hava Kuvvetlerimizle, diğer hava kuvvetleriyle buluşmaya hazır olacak. O kabulleri de geçtikten sonra silahlı kuvvetlerin saflarında yerini alacaktır." ifadelerini kullandı.
HÜRJET her dakika gelişiyor
Uçağın her dakika geliştiğini vurgulayan Çelik, şunları kaydetti: "Bulduğumuz her bir bulgu, bilgi, uçağın verdiği ikazı geliştirmede onu düzeltmemiz için bize verilmiş görev gibi düşünüyoruz. Her uçuştan sonra bunun brifingini yapıyoruz. Uçakta aksayan sistemleri çalışıp, kullanıcının beğenmesi asıl önceliğimiz. Pilotların bunu severek, beğenerek ve emniyetle uçması lazım. Burada yapabileceğimiz düzeltmeleri sürekli not alarak ve üzerinde neler yapabiliriz diye düşünüyoruz. İşin güzelliği de bu. Uçak bizim malımız, bizim ürünümüz dolayısıyla her türlü değişikliği yapma, istediğimizi ekleyip çıkarma kabiliyetine ve özerkliğine sahibiz. Dolayısıyla bu şekilde yapmak bizi çok daha hızlı geliştirecektir."
Ercan Çelik, HÜRJET'in kırmızı-beyaz renklerdeki boyamasına ilişkin soruya şu yanıtı verdi:
"Bundan önce uçağın üzerinde boya yoktu, gerçek metal rengiydi. Green aircraft, yeşil aircraft aslında bu uçakların geleneğidir. Fabrikadan çıktıktan sonra bir süre boyanmaz. Uçakta birçok sıvı var, borular, sistemler yeni olduğu için herhangi bir yerden akıtma, sızdırma var mı diye görmemiz gerekir. Boyandığı zaman bunları kapatır. Geliştirme esnasında hataları görmek istediğimiz için belli bir süre bu şekilde yapıyoruz. Bu tören için kırmızı-beyaz renge boyadık, bundan sonra da bu renkte devam edeceğiz."
Kaynak:
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? Google News’te KONHABER'e abone olun.