Kovid-19 salgını dönemi dışında her yıl memleketini ziyaret etme geleneğini bozmayan gurbetçiler, ilçe ekonomisine ve esnafa büyük katkı sunuyor.
Caddelerde dolaşan yabancı plakalı otomobiller ve mağazalarda alışveriş yapan gurbetçilerle ilçe yaz aylarında en hareketli dönemini yaşıyor.
Gurbetçiler arasında "Kuluforniya" olarak da anılan Kulu'da, çevre ilçelerin aksine birçok ulusal ve uluslararası markanın mağazası, 8 banka şubesi ve geniş alışveriş imkanları bulunuyor.
Kulu Belediye Başkanı Murat Ünver, İsveç, Danimarka, Hollanda, Almanya, Avusturya, Kanada gibi ülkelerde yaşayan 100 binden fazla gurbetçinin büyük bir bölümünün yazın ilçeye geldiğini söyledi.
Salgın nedeniyle bir önceki yıl gelemeyen gurbetçilerin geçen yıl tamamının geldiğini anımsatan Ünver, bu yıl gelenlerin sayısının henüz 60-70 bin civarında olduğunu dile getirdi.
"Amerika'nın Kaliforniya'sı varsa bizim de Kuluforniya'mız var diyorlar"
Kulu'nun adeta bir turistik belde gibi olduğunu kaydeden Ünver, "Hazirandan eylüle kadar yurt dışıyla sürekli bir sirkülasyon yaşanıyor. Üstelik gelen insanların burada da yerleşik hayatı var. Düğünlerini yapıyorlar, çocuklarını burada evlendiriyorlar, evlerini tamir ediyorlar, evi olmayan ev alıyor. Kulu'nun esnafına da büyük katkıları var." diye konuştu.
İsveç'te 60 bin civarında Kululu yaşadığını vurgulayan Ünver, şunları anlattı: "1960'tan beri bir nüfus sirkülasyonu var. O zamandan beri insanımızın bir ayağı orada, bir ayağı burada. Her yıl da geliyorlar çünkü tüm bağları burada. Zamanla oradaki sosyal hayata entegre olma, siyasete girme mecburiyeti de doğmuş. Orada belediye başkanlığı yapmış insanımız var. Milletvekili adayı olmuş, parti kurmuş arkadaşlarımız var. İsveç'teki seçimlerde gelip burada propaganda yapan İsveçliler var. Eski İsveç Başbakanı Fredrik Reinfeldt bile burada seçim çalışması yaptı."
Gurbetçilerin, yaz tatiline geldikleri için ilçeye "Kuluforniya" ismini de taktıklarına dikkati çeken Ünver, "Kuluforniya ismi şakayla karışık halk arasında ortaya atılmış bir isimdi. 'Amerika'nın Kaliforniya'sı varsa bizim de Kuluforniya'mız var.' diyorlar. Halk arasında şakayla karışık bu isim yayıldı gitti." dedi.
"Babam bize özümüzü unutturmadı"
İsveç'te 20 yıldır yaşayan 61 yaşındaki Mehmet Emin Coşkun da Kulu'dan asla kopamadıklarını söyledi.
Yazı iple çektiklerini dile getiren Coşkun, şöyle devam etti: "Orası her gün bana açık cezaevi gibi geliyor. Her fırsatta kaçıp geliyorum. İşlerimizi hallediyoruz. Dostlarımızı, akrabalarımızı ziyaret ediyoruz. Cenazemizi, düğünlerimizi, yaslarımızı, sevinçlerimizi memleketimizde yaşıyoruz. Orada kuru bir ağaç gibiyiz. Tabii bunlar benim görüşlerim. Nisanda geldim, ekime kadar kalmayı düşünüyorum. Gitmeyi hiç istemiyorum."
Avusturya'dan gelen Büşra Çetinkaya, orada doğup büyüdüğünü ve öğretmenlik yaptığını belirterek, "Her sene geliyoruz. Babam bize özümüzü unutturmadı. Burada da evimiz var. Buraya gelmek çok güzel bir duygu. Uçağa bindikten sonra iniş çok heyecanlı oluyor. Ankara'ya indiğimizde çok güzel duygular hissediyoruz." diye konuştu.
Yine Avusturya'dan gelen Şaziye Ünal, memleket özleminin çok başka olduğuna ve her gelişlerinde çok güzel duygular hissettiklerine dikkati çekerek, ilçeyi bu yıl da çok kalabalık bulduklarını dile getirdi.
"Gurbetçilerin getirdiği döviz ilçe ekonomine büyük katkı sağlıyor"
İlçede 100 çalışanlı bir alışveriş merkezi işleten Semih Koyuncu, yaz döneminde çok ciddi bir yoğunluk yaşadıklarını söyledi.
Gurbetçilerin tüm taleplerine cevap verebilmek için gayret gösterdiklerini vurgulayan Koyuncu, şunları kaydetti: "Ankara'ya 100, Konya'ya 150 kilometre mesafede kırsal bir yerdeyiz ama burası tabiri caizse bir sahil bölgesi gibi. Ekonomisi yüzde 80 gurbetçilere bağlı. Her ailede mutlaka bir gurbetçi var. Yurt dışından gelen döviz de ilçe ekonomisine büyük katkı sağlıyor. Bölgedeki diğer ilçelerde böyle bir potansiyel yok. Yazın buradaki nüfusun 2-3 katına çıktığını keşfeden ulusal ve uluslararası firmaların da burada iş yerleri var."
"İşlere yetişemiyoruz"
Döner ustası Mesut Çiftçi, günde 500 kilograma yakın döner sattıklarını belirterek, şunları aktardı: "Yaz ayları bayağı yoğun geçiyor. Gurbetçi arkadaşlarımız, dostlarımız, akrabalarımız bu dönemde tatile geliyor. Ekonomik olarak burası gurbete bağlı olduğu için yazın işlerde çok artış oluyor. İşlere yetişemiyoruz." Berber Emre Ugan ise gurbetçilerin gelmesiyle işlerinin yüzde 200 arttığını anlatarak, şunları dile getirdi: "Eylül sonuna kadar gurbetçi yoğunluğumuz oluyor. Berber koltuğumuz boş kalmıyor. Esnafın işleri 3-4 katına çıkıyor. Buranın en büyük geçim kaynaklarından biri Avrupa'daki vatandaşlarımız. Kışın da işlerimiz oluyor ama yaz dönemi başka."
Kaynak: