741. Söğüt Ertuğrul Gazi`yi Anma ve Yörük Şenlikleri, protokol üyelerinin Ertuğrul Gazi Türbesi ziyareti ile başladı. Ardından heyet türbe yerleşkesi içinde Ertuğrulgazi Camii ve Ertuğrulgazi Darülkurrası'nın açılışını yaptı.
"741 yıldır aynı heyecan, aynı birlik ve beraberlik şuuruyla yapılan Ertuğrul Gazi’yi Anma ve Yörük Şenliklerinde binlerce katılımcıyla oluyor"
Ardından tören alanında saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın okunmasıyla başlayan şenliklerin son gününde açılış konuşması yapan Söğüt Belediye Başkanı İsmet Sever, "Adalet, merhamet, samimiyet, sabır ve fazilet gibi Türk töresinin bütün erdemlerine sahip olan Ertuğrul Gazi 1281 yılında hayata gözlerini yummuştur. Kayı Aşireti’ne mensup olanlar ve özellikle Karakeçili aşireti, Ertuğrul Gazi’nin ölümünden sonra her yıl Eylül ayının 2'inci Pazar günü onun türbesini manevî bir ziyaret yeri hâline getirmişler ve yıllarca burayı ziyaret ederek şölenler tertiplemiş, cirit, güreş gibi millî oyunlarla atalarını anmışlar, şifalı pilavlar, gözlemeler ve bazlamalar pişirerek çadırlarda ikramlarda bulunmuşlar, Türk misafirperverliğinin, Türk kadirşinaslığının önemli özelliklerini sergileye gelmişlerdir. 741 yıldır aynı heyecan, aynı birlik ve beraberlik şuuruyla yapılan Ertuğrul Gazi’yi Anma ve Yörük Şenliklerinde binlerce katılımcıyı Türk misafirperverliği ve kadirşinaslığıyla ağırlama hasleti bu topraklarda ve bu topraklar için atan yüreklerde, nadide bir Türkmen işlemesi gibi saklı durmakta ve nesilden nesile heyecanla aktarılmaktadır. Bu anlamlı şöleni, bu büyük buluşmayı, her geçen yıl çok daha güzel şartlarda gerçekleştirebilmemizi, yüce Allah'tan niyaz ediyorum" dedi.
"Yaşadıklarımıza rağmen, şartlara rağmen, kara ve kızıl emperyalizmin pençesinde can çekişen mazlumların sesi, sözü, çığlığı olmalıyız"
BBP Genel Başkanı Mustafa Destici ise şenliklerin önemine değinerek, "Dalları, üç kıtaya, yedi iklime uzanan, yüzyıllarca, gölgesinde sevginin, adaletin, Hakk’ın hakim olduğu ulu çınarın tohumu burada atıldı, burada yeşerdi, buradan kök salıp dünyaya hakim oldu. Atamız, Selçuklu Sultanı Alaaddin Keykubat tarafından, yine atamız Ertuğrul Gazi’ye, 1281 tarihinde uç beyliği verildiği günden bu yana, Söğüt’te toyumuz toplanıyor. İlk toydan bugüne geçen döneme, bugünümüze ve yarınlarımıza dair söyleyeceğimiz çok sözümüz var. Birbirimize daha çok sarılmaya, birbirimizi daha çok sevmeye, daha güçlü bir şekilde el ele vermeye ve birlikte geleceğe daha güçlü adımlar atmaya ihtiyacımız var. Bizim yüzyıllarca barışı hakim kıldığımız, huzuru tesis ettiğimiz, adalet dağıttığımız topraklarda, yağma var, cinayetler var, acı var, göç var, kan var, gözyaşı var. Yaşadıklarımıza rağmen, şartlara rağmen, kara ve kızıl emperyalizmin pençesinde can çekişen mazlumların sesi, sözü, çığlığı olmalıyız. O topraklarda, yeniden, mazlumların devası olmak için, Türk ve Müslüman kardeşlerimizin koruyucu kalkanı olmak için, yeniden dünyada adaletin ve Hakk’ın hakim olması için, var olmak ama güçlü bir şekilde var olmak mecburiyetindeyiz" ifadelerini kullandı.
"Kayı Boyu’nun aziz evlatları bu toprakları yer ve yurt tutarak insanlık için bir umut ateşi yakmıştır"
MHP Genel Başkan Yardımcısı Sadir Durmaz ise "Dünyada çok az millete nasip olan büyük devletler kurma yeteneği bizim milletimizin en büyük meziyetidir.Bunun en güzel örneğini, azamet ve ihtişamını bugün bile yabancıların daha fazla araştırmaya yöneldiği Osmanlı Devleti'nde görmek mümkündür. Kayı Boyu’nun aziz evlatları bu toprakları yer ve yurt tutarak insanlık için bir umut ateşi yakmıştır.Bu topraklarda, Cihan İmparatorluğuna gidecek devletin beşiği sallanmış, zaferden zafere koşulacak yolun ilk taşları döşenmiştir. Anadolu’nun en köklü yerleşim yerlerinden biri olan Söğüt, Ertuğrul Gazi Han’ın 400 çadırla gelip yerleştiği, Osmanlı’nın kuruluşuna beşiklik eden, bunun yanı sıra kurtuluş savaşının en önemli mücadelelerine ev sahipliği yapan, “kuruluşun ve kurtuluşun şehri” olarak tarihe mal olmuş güzide bir ilçemizdir. Ertuğrul Gazi ve Söğüt, asırlar önce büyük Türk milletinin uzunca bir durgunluk döneminden sonra yeniden yükselişe geçtiği maddi ve manevi bir kaynağın adıdır. Söğüt’te Ertuğrul Gazi ile vücut bulan asil Türkmen ruhu, aralarına nifak girmiş Anadolu Türklüğünün yeniden birliğe ve dirliğe kavuşmasında ve bu toprakların yurt tutulmasında anahtar rol üstlenmiştir. Ertuğrul Gazi ve neslinin en önemli başarısı, Anadolu Türkmen boylarını ve beylerini, kavga ve kargaşadan uzak tutup, ortak hedeflere yöneltmiş olmalarıdır. Bu birliktelik, 400 çadırlık bir Türkmen varlığından, üç kıtaya yayılan küresel bir kudretin doğmasını ve derin kökler salmasını sağlamıştır. Söğüt toprağından beslenen bir küçük fidandan, koca bir Cihan devletinin doğuşunun sırrı, öncelikle birliğin, kardeşliğin sağlanması ve bunun sürdürülmesinde yatmaktadır. Söğüt ruhunun derinliklerinde Ötüken müktesebatı vardır. Söğüt’ün ruh kökünde Mete Han’dan Bilge Kağan’a, Atilla’dan Sultan Alparslan’a kadar eğilmeyen, bükülmeyen, kopmayan bir devlet felsefesi ve geleneği bulunmaktadır" dedi.
"Ecdadımızın ayak izlerini taşıyan bu topraklar Osmanlıyla yükselmiş, Osmanlıyı Cihan devletliğine yükseltmiş kadim topraklardır"
Bilecik Valisi Dr. Kemal Kızılkaya, gelece için emin adımlar atarken yollarına atalarımızdan aldıkları ilham ve cesaretle aydınlattıklarını belirtti. Kızılkaya, "741 yıldır birliğimizin ve beraberliğimizin yıkılmaz sembolü olan Söğüt şenliklerine kavuşmanın sevincini hep birlikte yaşıyoruz. Ecdadımızın ayak izlerini taşıyan bu topraklar Osmanlıyla yükselmiş, Osmanlıyı Cihan devletliğine yükseltmiş kadim topraklardır. Ertuğrul Gazi'nin maneviyatına sığınarak Söğüt'ten parlayan bu yıldız asırlar boyunca üç kıtada hoşgörü ve adaletle hüküm sürmüştür. Huzurun ve Kardeşliğin yanı sıra kahramanlığı ve cesaretiyle de ün yapmış bir medeniyetin mirasçısı olmak bizler için büyük iftihardır. Bugünümüz ve Geleceğimiz için emin adımlar atarken yolumuzu atalarımızdan aldığımız ilham ve cesaretle aydınlatıyoruz. Yüzyıllar önce Ertuğrul gazi ve torunları nasıl ki bu topraklarda huzurun ve güvenin bekçiliğini yapmışsa bugün de cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde atamız Ertuğrul Gazi’nin bayrağını şerefle taşıyoruz" şeklinde konuştu.
" Bundan yaklaşık 800 yıl önce vefat etmiş bir Oğuz Bey'i halen bugün anılıyorsa, adına şenlikler düzenleniyorsa bunun önemini iyi kavramak gerekir"
Son olarak sahneye çıkan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez ise "Aynı zamanda baba ocağım olan bu mümbit toprakların, Türk tarihindeki yeri hepimizin malumudur. Sadece Türk tarihinde değil dünya tarihinde de izler bırakmış olan bu topraklar halen Türkün harcının karıldığı yer olarak bilinir. İşte bugün bu harç, Mersin'den, Manisa'dan, Kayseri'den, Konya'dan, Karaman'dan, Eskişehir'den, Aydın'dan kısacası Türkiye'nin her yerinden buraya gelmiş kardeşlerimizle, Yörüklerimizle daha da güçlü bir şekilde bizi birbirimize bağlayacak. Dünyanın en eski anma etkinlerinden olan bu buluşma, Türkün atasına verdiği değerin de en büyük göstergesidir. Bundan yaklaşık 800 yıl önce vefat etmiş bir Oğuz Bey'i halen bugün anılıyorsa, adına şenlikler düzenleniyorsa bunun önemini iyi kavramak gerekir. Toprak olup giden sadece bedendir. Bu topraklara varlığını üfleyen ruh, bizlere miras kalan kadim medeniyetimizin bakiyesi ilk günkü gibi diri, ilk günkü gibi tazedir" ifadelerine yer verdi.
" Bu topraklar, atamız Fatih’in 500 yıl önceki ahitnamesinde buyurduğu gibi hangi dinden, hangi dilden, ırktan, mezhepten olursa olsun huzurun, güvenliğin, selametin yurdudur"
Bakan Dönmez konuşmasının devamında, "Peki, bu topraklarda ne var? Bu toprakların bizim için anlamı nedir? Bu topraklar, Efendimiz Muhammed Mustafa (S.A.V) sancağını daima ileri götüren alemdarların, Hoca Ahmet Yesevi'nin dergâhında piştikten sonra Türkistan'dan gelip Anadolu'yu yurt edinen gazi alperenlerin, göğsünde büyüttüğü çınarla dünyaya nizam ve adalet götürenlerin, kutlu bir dava için dirilişi heceleyenlerin yurdudur. Bu topraklar, atamız Fatih’in 500 yıl önceki ahitnamesinde buyurduğu gibi hangi dinden, hangi dilden, ırktan, mezhepten olursa olsun huzurun, güvenliğin, selametin yurdudur. Bu topraklar atamız Yavuz’un hilafet sancağıyla Müslümanları bir araya getiren, doğudan batıya bütün İslam coğrafyasına rehberlik edendir. Bu topraklar atamız Kanuni’nin adaletiyle dört kıtaya nam salanların, İlahi Kelimetullah için fütuhat aşkıyla yanıp tutuşanların yurdudur. Bu topraklar atamız Abdülhamid Han’ın heybetiyle, İslam’a ve onun şerefli Peygamberine dil uzatmaya kalkanların karşısında titrediği yiğitlerin yurdudur. İşte bu diyarlar, Müslümanlıkla yoğrulmuş olan bu Türk yurdunu ezansız bırakmamak için gece gündüz çalışanların yurdudur. Adı, şanı bilinmese de şehadete göz kırpmadan yürüyenlerin, toprağın kara bağrında sıra dağlar gibi duranların diyarıdır.Bu dağ, bu ova, bu bayır, bu gökyüzü İlah-ı Kelimetullah için aleme nizam getirenlerin, sadece kılıçla değil sevgiyle gönülleri fethedenlerin, bütün mazlum coğrafyalarda aradan geçen asırlara rağmen beklenenlerin mekanıdır" dedi.
"Ceddimiz Osman Bey, burada koşturmuş, kılıç kuşanmıştır"
Bakan Dönmez son olarak, "Hayma Ana'nın ferasetini, Ahlat’tan buraya gönlündeki fetih ateşiyle yürüyen Ertuğrul Gazi'nin cesaretini besleyen bu topraklar, 700 yıl dünyaya adaletle hükmeden imparatorluğun ad sahibinin doğduğu yerdir. Ceddimiz Osman Bey, burada koşturmuş, kılıç kuşanmıştır. Bugün adım attığımız tarlalarda Osman, Gündüz ve Sarı Batu Savcı beylerin atlarının nal izleri vardır hala. Yürüdüğümüz yollarda Şeyh Edabali'nin 'Ey oğul' sesi yankılanır. Tam 8 asır önce Ertuğrul Gazi'nin otağında yanan ateş aradan geçen yıllara rağmen milletimizin sinesinde hiç sönmediği gibi artarak devam etmiştir. İşte bu ateş, Türkiye'nin her alanda bağımsızlığı için çarpan yürekleri ısıtmış, onlara yol göstermiştir. Gökyüzüne baktığınızda, akıncıları, hürkuşları, aksungurları, ankaları, gökbeyleri, kızıl elmaları ve daha nicelerini göreceksiniz.Karaya baktığınızda altayları, korkutları, parsları, ejder yalçınları, tulparları göreceksiniz. Ve mavi vatana baktığınızda Ertuğrul Gazi’yi, Barbaros Hayreddin’i, Oruç Reis’i, Fatih’i, Yavuz’u, Kanuni’yi ve Abdülhamid Han’ı göreceksiniz" diye belirtti.
Konuşmaların ardından Jandarma Genel Komutanlığı Merasim Bölüğü gösterisi, Jandarma Havacılık ve Çelik Kanatlar Akrobasi Ekibi gösterisi, Ankara Kulübü Derneği seymen gösterisi, Jandarma Genel Komutanlığı Mehteran Takımı Birliği konseri ve Jandarma Genel Komutanlığı bandosu eşliğinde geçit töreniyle program son buldu.
Kaynak:
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? Google News’te KONHABER'e abone olun.