Özellikle kız çocuklarının eğitime erişiminde düzenledikleri kampanyalar ve erken yaşta zorla evliliğin önüne geçecek yasal düzenlemelerle bu konuda çok önemli adımlar atıldığını vurgulayan Yanık, bu adımlardan da önemli sonuçlar alındığını ifade etti.
Erken yaşta zorla evlilik konusunda, özellikle 2001'de kabul edilip 2002'de yürürlüğe giren Türk Medeni Kanunu'nda evlilik yaşının yükseltilmesiyle başlayan bir süreç olduğunu hatırlatan Yanık, şöyle devam etti:
"Evlilik yaşı ebeveyn izniyle 15'ten 17'ye yükseltildi. 15 yaşını dolduran kız çocuğuna yönelik cinsel istismar fiilinin cezasının evlenmeyle kaldırılması yani 'tecavüzcüsüyle evlenme zorunluluğu' diye kamuoyunun hatırladığı bir başlık vardı, bunun kaldırılması çok önemli bir adımdır. Yine reşit olmayan kişiyle cinsel ilişkide bulunmak ve çocukların cinsel istismarı suçlarının cezaları artırıldı, 2014'te ağırlaştırıcı cezalarda artırıma gidildi. Eğitime erişim kısmı çok çok önemli. Eğitimde kalma süresinin uzaması, şiddet döngüsünün kırılması noktasında çok önemli. Dolayısıyla zorunlu eğitim süresinin 12 yıla çıkarılarak kız çocuklarının okullaşma süresinin uzatılması bu anlamda önemli."
"Erken yaşta zorla evliliklerin sayısı yüzde 71 azaldı"
Bakan Yanık, 2017'deki Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele 3. Ulusal Eylem Planı süreci kapsamında, erken yaşta zorla evliliğin yoğun olduğu illerde bir çalışma başlattıklarını anımsattı.
Bu çalışmaya 19 il ile başladıklarını, 4'ünün daha eklenmesiyle şu an 23 şehirde il acil eylem planları düzenlediklerini aktaran Yanık, bu illerde, erken yaşta zorla evliliğin yaptırılmaması için farkındalık eğitimleri, kamu kurum ve kuruluşlarının konuya hassasiyeti, takibi, kanaat önderlerinin farkındalığı ve yereldeki etki mekanizmasını harekete geçirmek amacıyla düzenli çalışmaların devam ettiğini belirtti.
"Erken yaşta zorla evliliklerin sayısı yüzde 71 azaldı." bilgisini veren Yanık, "Erken yaşta zorla evlilik dediğimiz husus 16-17 yaş sınırıdır. 16 yaş hakim kararıyla olağanüstü durumlarda, 17 yaş ebeveyn izniyle. 18 yaştan sonra zaten bireylerin kendi kararlarıdır. 16-17 yaş döneminde evlenen kız çocuklarının toplam evlenme içerisindeki oranı 2002'de yüzde 7,3, 2022 itibarıyla bu oran yüzde 2,34'e düştü. Bu anlamda çalışmalarımız aralıksız devam ediyor." diye konuştu.
"Erken yaşta zorla evliliklerle mücadele bizim için çok önemli meselelerden biri"
Yanık, erken yaşta zorla evliliğin sadece evlilik hayatını olumsuz etkileyen bir durum olmadığını anlatarak, şunları kaydetti:
"Erken yaşta zorla evliliğe özellikle kadınlar açısından baktığımızda, eğitim süresinin kısalması, istihdama katılımda zorlukların yaşanması, maalesef kendini geliştirme, sosyal, ekonomik hayata katılım ve evlilik hayatındaki o dengeyi sağlamada geri kalma, beraberinde bir şiddet döngüsünü de getiriyor. Bizim önemli başlıklarımızdan birisi, erken yaşta zorla evlilikle mücadele ederken öbür taraftan bu evlilikler içerisinde şiddet döngüsünün içine girecek kadınları da buradan kurtarmak."
Hiçbir sosyal davranış biçiminin sadece kendi sınırları içerisinde kalmadığını dile getiren Yanık, "O yüzden olumsuz bir davranışı durdurduğumuzda aslında oradan etkileşim yoluyla ortaya çıkan birçok başka olumsuzluğu da engellemiş oluyoruz. Bu anlamda erken yaşta zorla evliliklerle mücadele bizim için ayrıca çok önemli meselelerden birisi." ifadelerini kullandı.
Kaynak:
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? Google News’te KONHABER'e abone olun.