Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkan başlıklar:
"Birliğimiz, kendi alanında dünyanın önde gelen yapıları arasında yer almaktadır"
Temelleri 22 yıl önce atılan birliğimiz, 19 yıldır da fiilen faaliyet göstermektedir. Bugün 30 farklı ülke ve bölgeden yaklaşık 1200 üye belediyesiyle kocaman bir aile haline gelen birliğimiz, kendi alanında dünyanın önde gelen yapıları arasında yer almaktadır. Birliğimiz, Balkanlar’dan Orta Asya’ya uzanan geniş bir coğrafyadaki dost ve kardeş belediyelerin aralarındaki işbirliğini geliştirmesine vesile olmaktadır.
Yeni programlar ve projelerle etki sahasını genişleten birliğimizin, ülkelerimiz, şehirlerimiz ve insanlarımız arasında güçlü köprüler kurmasından memnuniyet duyuyorum. Hiç şüphesiz birliğimizin kökleri Türk Konseyi’ne dayanıyor. Bilindiği gibi Türk Konseyi, 2011 yılında ilk zirve toplantısını yaparak resmen faaliyete geçmişti. Konsey, geçtiğimiz yıl İstanbul’daki 8’inci zirvesindeki aldığı bir kararla adını Türk Devletleri Teşkilatı olarak değiştirdi.
Türk devletlerinin bağımsızlıklarını ilan etmelerinin 30’uncu yılında yapılan bu değişiklik, Türkmenistan’ın da teşkilata gözlemci üye olarak katılmasıyla çok daha anlamlı hale geldi. Zirve toplantısında onaylanan Türk Dünyası 2040 Vizyon Belgesi de teşkilatın geleceğine ilişkin önemli bir adım oldu.
"Türk Dünyası Belediyeler Birliği’nin kuşatıcı yapısı önemlidir"
Binali Yıldırım kardeşimizin ülkemiz adına yer aldığı Aksakallıllar Heyetini de maziden atiye kurduğumuz köprünün bir sembolü olarak görüyorum. Hükümetler düzeyinde yürütülen çalışmaların, belediyelerle tabana yayılmış olmasından memnuniyet duyuyorum. Halihazırda 30 ülke ve bölgeden yerel yönetimin temsil edildiği Türk Dünyası Belediyeler Birliği’nin kuşatıcı yapısı önemlidir. Bu yapıyı Türk Devletleri Teşkilatı’nın vizyonunun erişeceği genişliğinde bir işaret olarak değerlendiriyoruz. Tabii burada kökleri öyle birkaç asırlık değil, binlerce yıllık ortak geçmişe dayalı bir güçten bahsettiğimizi unutmamalıyız. Karşımıza aradan geçen onca zamana ve yaşanan nice badirelere rağmen ortak tarih ve kültür bilinciyle yeniden bir araya gelen devletler aynı gönül bağı etrafında buluşan toplumlar gerçeği var.
"Kimse bizi bu aydınlık geleceğe ulaşmaktan mahrum bırakamaz"
Bu tablo aynı zamanda bize hepimizi çok daha parlak bir geleceğin beklediğine de işaret ediyor. Beraberliğimize, kardeşliğimize, müştereklerimize, ortak hayallerimize, bütün bunlara sahip çıktığımız sürece kimse bizi bu aydınlık geleceğe ulaşmaktan mahrum bırakamaz.
"Bugün çevremizde olup bitenlerden ibret alarak hareket etmeliyiz"
Ayrı düşmemize yol açan hadiselerden çıkardığımız dersler, bundan sonraki yol haritalarımızda bize en büyük rehberdir. Milli şairimiz Mehmet Akif, şöyle diyor: Tarihi tekerrür diye tarif ediyorlar. Hiç ibret alınsaydı tekerrür mü ederdi.
Evet, bizler de hem geçmişte yaşadıklarımızdan hem bugün çevremizde olup bitenlerden ibret alarak hareket etmeliyiz. Kendi güvenlik ve refahları için tüm dünyayı ateşe vermeye hazır olanların karşısına ancak bu şekilde çıkarsak başarılı olabiliriz.
Şayet bunu sağlayabilirsek önümüzdeki dönem Avrasya coğrafyasının dünyanın gözbebeği haline geldiğini hep birlikte görebiliriz.
Farklılıklarımızın birlik ve beraberliğimizin itici gücü değil de fay hatları haline getirilmesine göz yumarsak, bunun bedelini de yine hep beraber ödemeyi sürdürürüz.
"Birliğimizin kapsamını, etkisini, derinliğini artırmak için çok daha fazla çalışmalıyız"
Giderek etkisi artan küresel, siyasi ve ekonomik krizler, bu tür işbirliklerini daha kıymetli hale getiriyor. Türk Devletleri Teşkilatı ile Türk Dünyası Belediyeler Birliği nezdinde somutlaşan işbirliğimiz, coğrafi, demokratik, ekonomik ve elbette siyasi kapasite olarak hepimize eşsiz fırsatlar sunuyor. Atalarımız ‘bir elin nesi var iki elin sesi var’ diyor. Bu anlayıştan hareketle, teşkilatımızın ve birliğimizin kapsamını, etkisini, derinliğini artırmak için çok daha fazla çalışmalıyız.
"Siyasi ittifaklar ve güvenlik paktları sorgulanıyor"
Yeniden yapılanan küresel yönetim sistemi içinde ülkelerimizin hak ettiği yeri almasını ancak bu şekilde temin edebiliriz. Bunun için de birliğimizin bilgi ve tecrübe paylaşımı, eğitim, kurumsal iletişim, kardeş şehirler, sosyal ve kültürel etkinlikler, çalışma ziyaretleri ve yayınlarla ortaya koyduğu faaliyetleri artırarak sürdürmeliyiz. Coğrafyamızın genişliği bu çalışmalar için engel değil, tam tersine eşsiz bir zenginliktir. Günümüzde İpek Yolu gibi kadim ticaret yolları dahi, yeni karayolu ve demiryolu hatları inşa edilerek tekrar canlandırılmaya çalışılıyor. İkinci Dünya Savaşı sonrası kurulan siyasi ittifaklar ve güvenlik paktları sorgulanıyor.
Birleşmiş Milletler başta olmak üzere tüm devletleri bir araya getiren yapıların reforma tabii tutulması tartışmaları yaygınlaşıyor. Krizlerin pençesinde kıvranan toplumlar, kendilerine yeni çıkış yolları arıyor. Böyle bir iklimde bizim tarih, kültür ve medeniye mirasımıza sahip çıkmamız kadar tabii bir durum olamaz. Kendi aralarında çıkarlarına uygun şekilde gizli veya açık her türlü işbirliğini yapanların birliğimizin faaliyetlerine farklı gözle bakmalarını çifte standart olarak değerlendiriyorum.
"Bir araya gelmek, bu azim ve kararlılığın ilk adımıdır"
Biz bunların hiçbirine aldırmadık, aldırmayacağız. Şehirlerimizi tarihi ve kültürel kimliğini koruyarak geliştirmenin yollarını arayacağız. Şehirlerimizi günümüz ihtiyaçlarına uygun altyapılar ve eserlerle donatmayı sürdüreceğiz. Şehirlerimizi insanları arasında yakın bağlar kurarak aynı vücudun uzuvları gibi bütünleştireceğiz. Şehirlerimizi, birikimlerimizi ve imkanlarımızı paylaşarak, ortak evlerimiz haline dönüştüreceğiz. Bir araya gelmek, bu azim ve kararlılığın ilk adımıdır. Bunu sürdürmek ve büyütmek, gelişmenin işaretidir. Beraberce çalışmak ve neticeler elde etmekse başarının ta kendisidir. Hamdolsun biriz, beraberiz ve büyüyoruz.
"Biz belediyelerdeki çalışmalarımızı, kalkınma yerelden başlar anlayışıyla yürüten bir kadroyuz"
Şimdi bunu her alanda başarılarla taçlandırma vaktidir. Anadolu’daki bin yıllık varlığı, 600 asırlık cihan hakimiyeti ve önümüzdeki sene 100’üncü yılını dolduracak genç cumhuriyetiyle Türkiye, yüreğini sizlere sonuna kadar açmıştır. Ülkemiz tüm birikimini, imkanlarını ve potansiyelini sizlerle beraber kullanmaya hazırdır. Biz tüm bunları siyasi bir söylem olarak değil, kalbimizden kopup gelen bir hissiyat olarak ifade ediyoruz.
Sizlerin de bize aynı duygularla yaklaştığınızdan en küçük bir şüphem yoktur. Biz belediyelerdeki çalışmalarımızı, kalkınma yerelden başlar anlayışıyla yürüten bir kadroyuz. Burasını da birlik ve beraberlik yerelden başlar yaklaşımıyla daha büyük hedeflere, daha büyük vizyonlara yol almamızı sağlayacak bir platform olarak kabul ediyorum. Türkiye Cumhurbaşkanı olarak bu doğrultuda attığınız her adımda yanınızda olacağımı da özellikle belirtmek istiyorum.
Birliğimizin 6’ncı Olağan Genel Kurulu’nun tekrar hayırlara vesile olmasını diliyorum, bir kez daha hepinizi sevgiyle, saygıyla selamlıyorum.
Kaynak:
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? Google News’te KONHABER'e abone olun.