Irmak Leyla Hançer 15 yaşındaydı. Ziyaretine gittiği babaannesinin evinde depreme yakalandı. Geride, yüreği paramparça bir baba kaldı.
Kızını depremde kaybeden baba, "Bu acı tarif edilemez. Hiçbir yerde tarif edilemez. Anne gider kolun kırılır, baba gider kolun kırılır, kardeş yıkılır ama evlat gittiği zaman ciğer, kalp, can hepsi gidiyormuş. O kendi ellerimle toprağa koymak daha acıymış evlat acısı" sözleriyle acısını anlattı.
Acılı baba, depremden dakikalar sonra kızının bulunduğu binaya gitti. Molozların altında sıkışan kızını buldu ve sabaha kadar bekledi. Ancak kızı, çoktan hayata gözlerini yummuştu.
Kızını depremde kaybeden baba, "Cenabı Allah'ın bir meleğiymiş ki, hiç can çekişmemiş yani hiç. Dünyaya nasıl gönderdiyse o şekilde aldı yani. O koca beton yığını olduğu halde kızım dünyaya geliş şeklindeydi. Tarif edilemeyecek bir acı, o el elini tutmak" sözleriyle yürekleri yaktı.
Kaynak:
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? Google News’te KONHABER'e abone olun.