BBP lideri Destici, partisinin Ankara'da düzenlenen Genel İstişare Toplantısı'nda konuştu. Destici, Türkiye'nin 40 yılı aşkın süredir, varlığına, birliğine, bağımsızlığına savaş açmış olan, emperyalistlerin uşağı, ırkçı ve bölücü terörle mücadele ettiğini belirterek, "Ülkemizde terörden kaynaklanan ağır şartlar yaşanırken, Türkiye Cumhuriyeti; askeriyle, polisiyle, istihbaratıyla, sınırlarının içinde ve dışında, evlatlarının kanı pahasına, canı pahasına terörle mücadele ederken, uluslararası alanda, diplomaside ve ekonomide bu mücadelenin bedellerini öderken; Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin ve belediyelerin terör örgütüne alet edilmesine mani olunamıyor. Terör örgütünün uzantıları, Milli Mücadele'yi yöneten ve Cumhuriyet'i kuran Meclis'imizde kürsüye her çıktıklarında, devletimizi ve milletimizi hedef alan yeni ihanetlere imza atıyorlar. İnançlarımızı istismar ediyorlar; milletimizi laik-anti laik, Alevi-Sünni diye parçalara ayırmaya, toplumsal barışı sabote etmeye çalışıyorlar. Sayısız örnek verebilirim. Hepimiz gördük ama CHP ve iktidar hırsıyla onun peşine takılan ortakları görmedi, Anayasa Mahkemesi görmedi. Ve buna tahammül ediyoruz" dedi.
'TÜRK SİLAHLI KUVVETLERİ, SÜTTEN ÇIKMIŞ AK KAŞIKTIR'
Milletin kalbinde ihanetin devam etmesini kabul etmediklerini ve etmeyeceklerini vurgulayan Destici, "Yetmiyormuş gibi; bu ihanet, siyasi partilere verilen Hazine yardımı bahanesiyle finanse ediliyor. Daha iyi bölücülük yapsınlar, bunu yaparken de maddi sıkıntı çekmesinler diye Hazine'den her yıl 100 milyonlarca lira para veriliyor. Yazıktır, günahtır. Terör örgütünün talimatıyla listeye yazılıp, Gazi Meclis'in çatısı altında terör propagandası yapan biri, Türk Silahlı Kuvvetleri'ni de eleştireceklerini söyleyip, kahraman ordumuza 'Sütten çıkmış ak kaşık değildir' demiş. O hainlere buradan sesleniyoruz; Türk Silahlı Kuvvetleri, sütten çıkmış ak kaşıktır. Ve bizim onurumuzdur, gururumuzdur. Kahraman ordumuzu, Türk Silahlı Kuvvetleri'mizi, bebek katili bir haini liderleri kabul eden alçaklarla tartışacak değiliz. Bu güruhla aynı masaya oturup, seçimlerde iş birliği yapanlar; şunu bilin ki binlerce yıllık Türk devleti de hukuk da tarih de gelecek nesiller de sizi unutmayacak" diye konuştu.
'EMEKLİ MAAŞLARI, ASGARİ ÜCRETİN ALTINDA OLMAMALI'
Daha sonra ekonomiye değinen Destici, ekonomi üzerindeki baskının farkında olduklarını işaret ederek, "Hiçbir dünya ülkesi pandeminin zararlarını bütünüyle kapatabilmiş değil. Avrupa ve Orta Doğu'daki savaşlar, enerji ve gıda başta olmak üzere her sektörü etkiliyor. Savunma ve terörle mücadele, hala en önemli gider kalemlerimiz. Bununla birlikte sosyal devlet olma görev ve sorumluluğumuzdan asla vazgeçemeyiz. Yüksek enflasyon ve hayat pahalılığı karşısında, özellikle dar gelirli emekli maaşları ve asgari ücret, hiçbir mazeret ve açıklamayı haklı kılamayacak kadar yetersiz hale gelmiştir. Devlet, vatandaşlarını çaresizliğe mahkum etmez, edemez. Asgari ücret, bu yüksek enflasyon devam ettiği sürece yılda 2 kez, ocak ve temmuz ayında yılda 2 kez tespit edilmeye devam edilmelidir. Bu şekilde asgari ücretlimiz, yüksek enflasyona ezdirilmeyecektir. Yarın Asgari Ücret Tespit Komisyonu 2'nci toplantısını yapacak. Bizim teklifimiz ve önerimiz şudur; enflasyon artı en az yüzde 10 refah payı verilerek asgari ücret minimum 17 bin liranın üzerinde olmalıdır. Velhasılı, çalışanlarımızı, emeklilerimizi, hiçbir vatandaşımızı hayat pahalılığı şartlarına ezdirmemeliyiz. Daha önce de ifade ettik, emekli maaşları, asgari ücretin altında olmamalıdır" dedi.
'BELEDİYELERİN SUÇ İŞLEDİĞİNİ DÜŞÜNÜYORUZ'
Son günlerde birçok kişinin başıboş sokak köpeklerinin saldırısına uğradığını hatırlatan Destici, "Başıboş köpeklerin insanlara saldırıları, belediyelerin bu konuda görevlerini yapmamaları, vatandaşlarımız için önemli bir mesele haline gelmiş durumda. Yaşananlar sadece bugünün sorunu da değil. Cumhuriyet'in ilk yıllarından günümüze kadar dayanıyor. Mama lobilerinin dezenformasyon faaliyetlerine karşı tedbirler almak zorundayız. Bu sorunun çözümüne ilişkin en net ve kesin çözümü yine Büyük Birlik Partisi ortaya koydu. Uzun yıllardır şehirlerde, sahipsiz köpeklerin insanlara saldırılarıyla karşılaşıyoruz. Maalesef bu hadiseler kamuoyuna, cirosu milyonlarca dolarla ifade edilen köpek maması sektörü tarafından sanki insanların suçuymuş gibi sunuluyor. Yerel seçimlere sayılı günler kaldı. Şehirlerde bulunan sahipsiz hayvanlar ve bu hayvanların insanlara verdikleri zararlar, belediyelerin görev ve sorumluluk alanındadır. Bu konuyla ilgili görevini yapmayan belediyelerin suç işlediğini düşünüyoruz. Basit ve açık bir önerimiz var; Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün, konuyla ilgili karar ve uygulamasının örnek alınmasını teklif ediyoruz. Tabii 1932'de bu problemler yaşanmış ve Atatürk'ün onayı ile bıçak gibi kesilmiş, gereği yapılmış. Bugün de mutlaka ama mutlaka bunun gereğinin yapılması gerekiyor" diye konuştu.
'KENDİ ADAYLARIMIZLA SEÇİME KATILMA GÜCÜMÜZ VAR'
Destici, yerel seçimlerle ilgili de "Hazırlıklarımızı, seçim çevrelerinin tamamını kapsayacak şekilde hep birlikte yürütüyoruz. Belediye başkanlıkları, belediye meclisleri ve il genel meclisleri için, tüm seçim çevrelerinde adaylık başvuru sürecimiz devam ediyor. Sizlerin azmi, gayreti ve çabasıyla tüm seçim çevrelerinde kendi adaylarımızla seçime katılma gücümüz ve hazırlığımız var. Diğer taraftan devletin varlığını, ülkemizin bütünlüğünü ve milletinizin istikbalini önceleyerek içinde bulunduğumuz Cumhur İttifakı'nın da bir parçasıyız. Binaenaleyh bu minvalde seçim iş birliği noktasında da heyetlerimiz çalışmalarını sürdürüyorlar. Cumhur İttifakı'nı elbette değerli buluyoruz ve bunun içindir ki bugüne kadar bu hususta hep samimi, fedakar ve gayretli olduk. Tüm detayları, tüm ihtimalleri dikkatle ve ferasetle değerlendirecek, nihai kararı yine sizlerle birlikte vereceğiz" dedi.
Kaynak: DHA