Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkan başlıklar:
"İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarında 34'üncü günü geride bıraktık"
Enerji ve gıda fiyatlarındaki aşırı yükselişin tetiklediği enflasyon son 60-70 yılın zirvesine çıkarak sıkıntıları daha da artırdı. Bu zorluklar karşısında etkin mücadelenin yollarını ararken işgal edilmiş Filistin topraklarında başlayan çatışmalar hepimizin yüreğini dağladı. Bugün itibarıyla İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarında 34'üncü günü geride bıraktık. İsrail tarafından acımasızca öldürülen 11 bine yakın Gazzelinin yüzde 73'ü kadın ve çocuklardan oluşuyor.
"Batılı ülkeler ise İsrail'in tüm bu katliamlarını uzaktan seyrediyor"
Batılı ülkelerin tam desteğini alan İsrail yönetimi, insanlığa dair ne kadar değer varsa hepsini çiğneyerek okulları, camileri, kiliseleri, hastaneleri, üniversiteleri, sivil yerleşim yerlerini bombalamaya devam ediyor. Çocukları dahi katletmeyi meşrulaştıran bir fanatizmle karşı karşıyayız. Sürekli insan hak ve hürriyetlerinden, demokrasiden bahseden batılı ülkeler ise İsrail'in tüm bu katliamlarını uzaktan seyrediyor.
Bu ülkeler ve kuruluşlar, bırakın çocuk katillerini eleştirmeyi, ateşkes çağrısı dahi yapamayacak kadar acziyet içindeler. Mukaddes kitabımız Kur'an-ı Kerim'i yakanlara fikir özgürlüğü bahanesiyle göz yumanlar, Filistin bayrağına dahi tahammül edemiyorlar.
"Diplomatik girişimlerimizi sürdürüyoruz"
7 Ekim'den beri şahit olduğumuz ikiyüzlülük örneklerini artırmak mümkündür. Gelişmeler Müslümanlar olarak birliğimizi güçlendirmemiz gerektiğini bizlere bir kez daha göstermektedir. İnsani ateşkesin sağlanması ve çatışmaların yayılmasının engellenmesi için diplomatik girişimlerimizi sürdürüyoruz. Bölgeye insani yardım ulaştırmak için de yoğun şekilde çalışıyoruz. Bugüne kadar 230 tonu aşan 10 uçak dolusu insani yardım malzemesini Mısırlı kardeşlerimizin de desteğiyle El Ariş Havalimanı'na sevk ettik. 2 sivil insani yardım gemisinin bölgeye gönderilmesiyle ilgili hazırlıklarımız devam ediyor. Eşimin himayesinde inşallah 15 Kasım tarihinde İstanbul'da devlet ve hükümet başkanlarının eşlerinin katılımıyla uluslararası bir toplantı gerçekleştirilecek. Böylece Gazzeli kardeşlerimizin yaşadığı acıların dindirilmesi için güçlü bir dayanışma sergilenecek.
"Şu an 11 bin çocuk, kadın öldürüldü, dünya sessiz"
Akan kanın durması noktasında Ekonomik İşbirliği Teşkilatı olarak sergileyeceğimiz duruş çok çok önemli. Filistin davamızın savunulmasında birlikte sesimizin yükseltilmesi çok ama çok mühim. Hatırlayın Charlie Hebdo olayında 25 kişi öldürülmüştü. Dünya liderleri Paris'te hep birlikte yürüyüş yaptılar. Şu an 11 bin çocuk, kadın öldürüldü, dünya sessiz. Başta Amerika, Batı hep birlikte sessizler. Çocuk ve kadın… Bunları her gün televizyonlarda izliyoruz. Burada özellikle Ekonomik İşbirliği Teşkilatı olarak hep birlikte Müslümanlar olarak sesimizi bugün çıkarmayacaksak, yükseltmeyeceksek sesimizi ne zaman yükselteceğiz?
"İşbirliği potansiyelimizi güçlendirmeliyiz"
Daha şeffaf, daha adil bir uluslararası ekonomi ve finans sistemine her zamankinden daha fazla ihtiyaç duyuluyor. Türkiye olarak mevcut konjonktürde uluslararası ekonomik sistemdeki bu aksaklıklara karşı insan odaklı girişimlerimizi sürdürüyoruz. 500 milyonluk nüfusu ve 1,5 trilyon doları bulan toplam geliri ile Ekonomik İşbirliği Teşkilatı bu açıdan şüphesiz önemli bir konuma sahip. Bununla birlikte teşkilat üyelerinin birbirleri ile ticaretinin sadece 85 milyar dolara tekabül etmesi düşündürücüdür.
Bu rakamın bizlere yakışmadığına inanıyorum. Ticaret hacmimizi ilk etapta 100 milyar dolar seviyesine çıkarmak için gayretlerimizi artırmalıyız. Ticaretten enerjiye, ulaştırmadan çevreye kadar işbirliği potansiyelimizi güçlendirmeliyiz. 2025 vizyon belgemizin de stratejik hedefleri arasında yer alan ve maalesef 20 yıldır hayata geçirilemeyen Ekonomik İşbirliği Teşkilatı Ticaret Anlaşması'nı artık yürürlüğe koymamız gerekiyor. İstanbul'da ev sahipliği yaptığımız Ekonomik İşbirliği Teşkilatı Ticaret ve Yatırım Bankası EKOBANK'ın tüm üyelerin katılımıyla daha faal hale getirilmesi bu maksada hizmet edecektir.
"Sizleri de bu vesileyle medeniyetler kavşağı Erzurum'a davet ediyorum"
Turizm ve seyahat sektöründe de işbirliğimizi güçlendirmeliyiz. Turizm bakanlarımızca ekim ayında düzenlenen toplantıda bu konular geniş şekilde ele alındı. Toplantıda Erzurum'un Ekonomik İşbirliği Teşkilatı 2025 yılı Turizm Başkenti seçilmesine verdiğiniz destek dolayısıyla teşekkür ediyorum. Sizleri de bu vesileyle medeniyetler kavşağı Erzurum'a davet ediyorum.
"Unutmayın birlikten kuvvet doğar"
TANAP başta olmak üzere son yıllarda gerçekleştirdiğimiz ciddi enerji altyapı yatırımları sayesinde gerek ülkemizin gerek bölgemizin enerji arz güvenliğine önemli katkıda bulunuyoruz. Ekonomik İşbirliği Teşkilatı ülkeleri olarak birlikte atacağımız adımlarla bu alanda daha fazla rol alabiliriz. Unutmayın birlikten kuvvet doğar. Bu şiarla enerji alanında yeni teknolojilerin geliştirilmesi, yenilenebilir enerji ve hidrojen gibi daha temiz girişimler için müşterek yatırımlarımızı artırmamız bu manada faydalı olacaktır. Tüm üyelerimizi Türkiye'nin imzaladığı, Bakü'de kurulacak Ekonomik İşbirliği Teşkilatı Temiz Enerji Merkezi Şartı'nı imzalamaya davet ediyorum.
"2017 yılında Sıfır Atık Girişimini başlattık"
Çevre sorunlarının küresel bir tehdit haline gelmesi karşısında hepimizin üzerine düşeni yapması lazım. Ayrıca yine eşimin öncülüğünde 2017 yılında Sıfır Atık Girişimini başlattık. Birleşmiş Milletler çatısı altında küresel bir girişim haline gelen söz konusu proje hakkında son olarak 1 Kasım tarihinde Sıfır Atık Yüksek Düzeyli Şahsiyetler Danışma Kurulu'nun ilk resmi toplantısını tertipledik. Bu girişimimize destek vermeye devam edeceğinize inanıyorum.
Hazar geçişli doğu-batı orta koridor girişiminin değeri mevcut gelişmeler karşısında daha fazla artmıştır. Hepimizin faydasına olan koridorun işlerliğini eşgüdüm içinde geliştirmeye devam etmeliyiz.
"Saflarımızı sıkıştırmalıyız"
Aynı anlayışla Karabağ'dan Afganistan'a kadar ortak coğrafyamızın yaşanan meydan okumalar karşısında da saflarımızı sıkıştırmalıyız. Karabağ'da 30 yılı aşkın süre devam eden işgalin tamamen sona ermesiyle birlikte bölgemizde kalıcı barışa bir adım daha yaklaştığımızı görüyoruz. Ermenistan'ın Azerbaycan'a yönelik yükümlülüklerini yerine getirmesi bu süreci kolaylaştıracaktır. Azerbaycan'ın batı bölgeleriyle Nahçıvan'ı birbirine bağlayacak ulaştırma hatlarının en yakın zamanda tesis edilmesi de stratejik önemi haizdir.
"Zor zamanlarında tüm kardeşlerimizin yanında olmaya devam edeceğiz"
Afganistan'da sürdürülebilir istikrarın ve güvenliğin tesisi için de Ekonomik İşbirliği Teşkilatı olarak birlikte çaba sarf etmeliyiz. Türkiye olarak kısa süre önce Herat vilayetinde depremle sarsılan Afgan halkına yardımlarımızı sürdürüyoruz. Salı günü yaklaşık 510 tonluk gıda, sağlık, giyim ve diğer yardım malzemesi taşıyan iyilik trenimiz Afganistan'a doğru yola çıktı. İnşallah bundan sonra da zor zamanlarında tüm kardeşlerimizin yanında olmaya devam edeceğiz.
"Kıbrıs Türklerinin seslerini duyurmak hepimizin sorumluluğudur"
Ekonomik İşbirliği Teşkilatı'nın gözlemci üyesi olan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin zirvemizde Cumhurbaşkanı sayın Ersin Tatar tarafından temsil edilmesi, Kıbrıslı kardeşlerimize reva görülen haksız uygulamalar karşısında önemli bir mesajdır. Ekonomik İşbirliği Teşkilatı olarak gayrı hukuki uygulamalarla haksız bir şekilde baskı ve izolasyon altında tutulan Kıbrıs Türklerinin seslerini duyurmak hepimizin sorumluluğudur. Bu doğrultuda burada bir kez daha Kıbrıs Türkleriyle her alanda ilişkilerin tesis edilmesi ve geliştirilmesi çağrımı tekrarlıyorum. Bu yönde adım atan tüm kardeşlerime teşekkür ediyorum. Rabbim birliğimizi, beraberliğimizi ve dayanışmamızı daim eylesin diyorum.
Kaynak: AA
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? Google News’te KONHABER'e abone olun.