TEKNOFEST'e katılan kardeşlerime teşekkür ediyorum. Bu yıl 3 şehirde düzenleniyor. Katılım ve gösterilen ilgi bizi çok sevindiriyor. Çünkü TEKNOFEST benim adeta evladım gibidir. 2017 yılında bir kucağıma torunum Aybike'yi diğer kucağıma fikri oluşan TEKNOFEST'i alma şansı yakaladım. Bu güzel festivalin büyümesine bizzat şahitlik ettim.
"Bu yıl 1 milyon genç başvurdu, işte Türkiye Yüzyılı bu"
TEKNOFEST'e bu yıl her seviyeden 1 milyon gencimizin başvurduğunu öğrendim. İşte bu tablo Türkiye Yüzyılı tablosudur. Milli mücadeleyi zafere ulaştıran Büyük Taarruzun yıl dönümü olan 30 Ağustos'ta paylaştığımız 100. yıl marşında ne diyor?
Özgürlük tutkusu damarlarımda, çelikten her nefer semalarımda. Sarmaşık dal gibi sarılmışız birbirimize, Tek yürek bu millet en zor anında...
Kimseye boyun eğmeyen bu milletin damarlarında dolaşan özgürlük tutkusunu anlamak isteyen gelsin burada sizlere baksın.
"Bu memleketin sahibi milletimizin bizati kendisidir"
TEKNOFEST katılımcılarına baktığımda Türkiye'nin geleceğini görüyorum. Bu memleketin sahibi sizlersiniz. Bu memleketin sahibi 81 vilayeti ve 85 milyonuyla milletimizin bizati kendisidir.
Sevgili gençler, ecdadın bin yıldır bu vatan topraklarını kanlarıyla yoğurarak verdiği mücadelenin sırrı, ülkenin sahibinin millet olduğunda gizlidir. Adı ne olursa olsun ülkeyi kalkındırmak için başa geçenlerin tek vazifesi millet adına bu sorumluluğu yerine getirmekten ibarettir. Her kim aksini iddia ederse bu vatan topraklarıyla başka emelleri vardır. Onlar bu milletin can düşmanıdır.
"Artık TEKNOFEST kuşağı var"
Durmadan dinlenmeden çalışacağız ki geleceğimize sahip çıkabilelim. Ülkemiz bir zamanlar rahmetli Cem Karaca'nın şarkısındaki gibi işçisin sen işçi kal denildiği her alanda önünün kesildiği dönemler yaşadık. Ama şimdi, sıkıysa de. Artık uzaya füzeleri gönderen bir gençlik var. Artık İHA SİHA'larımız var. Akıncılarımız var. Bütün bunlarla beraber semalardayız. Artık TEKNOFEST kuşağı var. Dünyayı aşıp da gözünü uzaya diken azimli, birikimli çalışkan gençlerimiz var. Türkiye olarak bu safhaya gelene kadar çok oyun bozduk. Çok tuzak atlattık. Ama önümüzde hala dikkat etmemiz gereken tehditler bulunuyor.
Maziden atiye köprü kuramayan kendi duruşunu koruyarak çağa ayak uyduramayan milletlerin akıbeti berbat olmaya mahkumdur.
"Bu ülke ne yol geçen hanıdır, ne de bedavacı yatağıdır"
Bu mazlumların hali bize eğitimden sağlığa, sanayiden teknolojiye her alanda ülkemizi hep daha fazla güçlendirmemiz gerektiğini anlatıyor. Devlet olarak biz iyiyi kötüden maduru şarlatandan tefrik ederek gereken ayrıştırmayı zaten yapıyoruz. Hiç merak etmeyin bu ülke ne yol geçen hanıdır. Ne bedavacı yatağıdır, ne de kimsenin istila edebileceği sahipsiz bir ülkedir.
İşte biz aynı zamanda kendimizi sömürgecilerden zalimlerden, insanlığın kalanını kana ateşe boğanlardan ayıran vasıflarımızla güçlüyüz. Medeniyetimizin özünü oluşturan bu vasıflarımızı tek edip zalimlerle aynı olduğumuz gün bizim kıyametimizdir.
Ekonomiden altyapıya kadar çözmemiz gereken sorunların olduğunu biz de söylüyoruz. Sorun çözmek için tesbit ve teşhis ifade etmek başkadır. Fitne peşinde koşmak başkadır. Madem batı standartlarında demokrasi istiyoruz. Öyleyse nefret suçları hususunda da benzer düzenlemeleri hayata geçirmeliyiz.
"Biz gençlerimizi hayırda yarıştırmanın peşindeyiz"
Biz TEKNOFEST gibi hamlelerle gençlerimizi hayırda yarıştırmanın peşindeyiz. Hem birbirine karşı hem de turistiyle emekçisiyle ülkemize katkıda bulunanların derdinin ne olduğu bellidir.
Kaynak: AA
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? Google News’te KONHABER'e abone olun.