“77 bin 564 üyeyle yeniden yetkimizi perçinledik”
2001 yılında 4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları Kanunuyla birlikte Türkiye’de sendikalaşma sürecinin ivme kazandığını anlatan Yusuf Yazgan, “Bu çerçevede bizler de Büro Memur-Sen sendikamızı 2001 yılında 7 inanmış arkadaşımızla birlikte kuruculuğunu gerçekleştirdik. 2001 yılında zor bir iklim vardı sendikamız, Memur-Sen açısından zor bir süreç vardı büyük mücadeleler verildi, birçok bedeller ödendi, birçok arkadaşımızın bu amaçta alın teri döküldü ve birçok arkadaşımız bu süreçte büyük emekler verdi. Sendikamızın üye sayısı onları, binleri, on binleri getirdi ve sendikamız 80 bin üyeyle bugün büro hizmet kolunda yetkili sendika. 2013 yılında ilk defa yetkili sendika olduk ve bir daha da 2013’ten bu yana yetki bayrağını bir daha da aşağı indirmedik hep yukarlara yetki bayrağını çektik. Değerli 2016 yılındaki genel kurulla genel başkanlık sürecine 3 yıl ara verdik. 15 Mart 2020 tarihinde yapılan olağanüstü genel kurulla birlikte delegelerimizin teveccühüyle yeniden göreve geldik. Göreve geldiğimiz süreçte sendikamıza 5 bin yeni üye katarak geçtiğimiz yıl ki resmi gazetede 77 bin 564 üyeyle yeniden yetkimizi perçinledik ve üye sayımızı 80 binlerin üzerine çıkarma uğraşı veriyoruz” dedi.
“Milletin kendi anayasasını kendisinin yapmasından başka doğal bir şey olamaz”
Büro Memur Sen Konya Şube Başkanı Mehmet Çimen ise, ülkenin son zamanlarda zor günlerden geçtiğini söyledi. Dünya devletleri arasında önemli bir konuma gelen Türkiye’nin demokratikleşme çalışmalarına devam ettiğini anlatan Başkan Çimen, “Artık sivil bir anayasanın zaman kaybetmeden hayata geçirilmesi, milletin kendi anayasasını kendisinin yapmasından başka doğal bir şey olamaz. Darbeler geride kalmış, darbe dönemi bitmiştir ancak hala bu zihniyetin kırıntıları akşam yapıp sabah kalkınca rüyalarında görüyorlar. En üzücü şey bu ülkenin ekmeğini yiyip suyunu içen insanların hala bu zihniyette olmalarıdır. Bu mihvalde sözde emekli amirallerin yayınlamış olduğu bildiri bizleri üzmüştür. Bu insanlar Suriye’de, Karabağ’da Doğu Akdeniz’de ordumuz görev yaparken ordumuza ve milletimize moral olması için bir bildiri yayınlaması gerekirken, tam tersi bu bildiri yayınlamaları manidardır. Bu insanlar ülkesini ve milletini sevseydi ordumuz Libya ve Suriye’de görev yaparken sevgi dolu bir bildiri yayınlarlardı. Bu nedenle bunların yemiş oldukları ekmeğe nankörlük ettikleri açıktır. Bu kişilerin rütbelerinin alınarak ahkam kesmelerinin önüne geçilmeli, hukuk önünde hesap vermeleri sağlanmalıdır” diye konuştu.
Memur-Sen Konya İl Başkanı Nazif Karlıer de, yapılacak olan seçimlerde iki kişinin yarışacağını söyledi. Tercih edilen adayın arkasında dimdik durulması gerektiğini aktaran Nazif Karlıer, “Biz de onun arkasında dimdik duracağız, hiç bölünmeyeceğiz. Akşam kucaklaşacağız, yarın da ne yapmamız gerektiğini söyleyeceğiz. Tercih edilenin görevi ve sorumluluğu çoktur. Yükü ağır olacaktır” ifadelerini kullandı.
Kaynak:
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? Google News’te KONHABER'e abone olun.