Bahri Dağdaş Uluslararası Tarımsal Araştırma Enstitüsü'nde yetiştirilen binlerce keklik, tarımda süne ve kene zararlılarıyla mücadele için her yıl ülkenin dört bir yanında doğaya salınıyor.
Reklam alanı
Tarım ve Orman Bakanlığına bağlı faaliyet gösteren enstitünün müdürü Fatih Özdemir, AA muhabirine, tarımda süne ve keneyle mücadelede kekliğin, bir çiftçi dostu olduğunu söyledi.
Bu çerçevede enstitüde 2016 yılından bu yana keklik üretimi yaptıklarını ifade eden Özdemir, keklikleri süne ve keneyle mücadele çalışmalarında kullanılmak üzere Türkiye'nin dört bir yanına gönderdiklerini belirtti.
"Yılda 50-60 bin keklik üretim kapasitesi olan bir yer burası"
Özdemir, çalışmaları 9 bin 500 dekar arazide sürdürdüklerini vurgulayarak, şunları kaydetti: "Keklik, süne ve kene gibi zararlılarla beslenen yabani bir kuş. Bu işe başlarken hedefimizde keklikle ilgili araştırmalar yapmak asıl amacımızdı. Süne ve keneyle mücadele için üretim ikincil amacımızdı. Bu çalışmalarda iki amacımıza da ulaştık. Bilim dünyasına pek çok veri ürettik, uluslararası en iyi dergilerde yayımlanan makalelerimiz oldu. Yılda 50-60 bin keklik üretim kapasitesi olan bir yer burası. Türkiye'nin en büyüğü hatta dünyada da en büyüğü."
Doğaya bırakılan kekliklerin yumurtadan çıktıktan sonra 4 ile 5 ayda salıma hazır hale geldiğini aktaran Fatih Özdemir, şöyle devam etti: "Yılda ortalama 15-20 bin keklik salıyoruz. Yedi yılda yaklaşık 140-150 bin bandında doğaya keklik saldık. Burada anaç hayvanlarımız, yumurta üretme merkezinde doğaya daha iyi adapte olmaları için yılın 365 gününü dışarda geçiriyorlar.
Mart ayı sonu, nisan başı gibi yumurtlamaya başlıyorlar. Aldığımız yumurtaları toplayıp, kuluçka merkezinde kuluçkaya bırakıyoruz. 21 günlük kuluçka süresinin son 3 gününü çıkış kabininde geçiriyorlar. Sonra büyütme kafeslerine geliyorlar. Son olarak büyüyen keklikler salıma hazır hale gelince, Bakanlığımızın ilgili birimleri Türkiye'nin hangi bölgesinde süne zararlısı varsa tespitini yapıyor, bizden keklikleri alarak doğaya bırakıyorlar."
Yetiştirilen kekliklerin eylül ve ekim aylarında doğaya salındığını dile getiren Özdemir, bırakılan kekliklerin en büyük düşmanının ise kaçak avcılar olduğunu sözlerine ekledi.


Bu çerçevede enstitüde 2016 yılından bu yana keklik üretimi yaptıklarını ifade eden Özdemir, keklikleri süne ve keneyle mücadele çalışmalarında kullanılmak üzere Türkiye'nin dört bir yanına gönderdiklerini belirtti.
"Yılda 50-60 bin keklik üretim kapasitesi olan bir yer burası"Özdemir, çalışmaları 9 bin 500 dekar arazide sürdürdüklerini vurgulayarak, şunları kaydetti: "Keklik, süne ve kene gibi zararlılarla beslenen yabani bir kuş. Bu işe başlarken hedefimizde keklikle ilgili araştırmalar yapmak asıl amacımızdı. Süne ve keneyle mücadele için üretim ikincil amacımızdı. Bu çalışmalarda iki amacımıza da ulaştık. Bilim dünyasına pek çok veri ürettik, uluslararası en iyi dergilerde yayımlanan makalelerimiz oldu. Yılda 50-60 bin keklik üretim kapasitesi olan bir yer burası. Türkiye'nin en büyüğü hatta dünyada da en büyüğü."
Doğaya bırakılan kekliklerin yumurtadan çıktıktan sonra 4 ile 5 ayda salıma hazır hale geldiğini aktaran Fatih Özdemir, şöyle devam etti: "Yılda ortalama 15-20 bin keklik salıyoruz. Yedi yılda yaklaşık 140-150 bin bandında doğaya keklik saldık. Burada anaç hayvanlarımız, yumurta üretme merkezinde doğaya daha iyi adapte olmaları için yılın 365 gününü dışarda geçiriyorlar.
Mart ayı sonu, nisan başı gibi yumurtlamaya başlıyorlar. Aldığımız yumurtaları toplayıp, kuluçka merkezinde kuluçkaya bırakıyoruz. 21 günlük kuluçka süresinin son 3 gününü çıkış kabininde geçiriyorlar. Sonra büyütme kafeslerine geliyorlar. Son olarak büyüyen keklikler salıma hazır hale gelince, Bakanlığımızın ilgili birimleri Türkiye'nin hangi bölgesinde süne zararlısı varsa tespitini yapıyor, bizden keklikleri alarak doğaya bırakıyorlar."
Yetiştirilen kekliklerin eylül ve ekim aylarında doğaya salındığını dile getiren Özdemir, bırakılan kekliklerin en büyük düşmanının ise kaçak avcılar olduğunu sözlerine ekledi.

Kaynak:
Reklam alanı
Son dakika gelişmelerden anında haberdar olmak için WhatsApp haber kanalımıza katılın.
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? Google News’te KONHABER'e abone olun.
Yasal Uyarı: Yayınlanan haberler, köşe yazıları, fotoğraflar, yazı dizileri ve her türlü eserin tüm hakları
Mirajans Medya İletişim Reklam Haber ve Prodüksiyon A.Ş.'ye aittir. Kaynak gösterilerek bile olsa eserin bütünü veya
bir kısmı özel izin alınmadan kullanılamaz.
⚡ BU HABERE EMOJİYLE TEPKİ VER!
👏
23
❤️
4
😊
0
😡
1
👎
0
😂
4
😢
1
😲
0
Toplam 33 tepki
Keklik kene yemez ki bu yalan yüzünden doğaya salınan bu evcil keklikler doğadaki yabani kekliklere hastalık bulaştırıyor. Doğaya evcil keklik salımı asla doğru bir yöntem değil...
Iste bu ! Bu insanlar alinlari opulecek ornek insanlar. Birde asalak olan, ota boka ovunen n kadar Insan bozuntulari var. Onlara kapak olsun... Badarilarinizin devamini diliyorum. Tebrikler...
Kaçak ve zamansız avcılığa zaten karşıyız lakin keklik neslinin tükenmesinin asıl nedeni kesinlikle zirai ilaçlardır. Öncelikle çiftçilerin dikkat etmesi gerekir. Kurallara uyan bir avcı zaten dağda keklik göremiyor ki kotası dahilinde avlanabilsin.
Yozgat tarafında zehirli kene var Kırım Kongo kanamalı hastalığı taşıyan bu taraflarda göz önünde bulundurulsa iyi olur ve dağ taş ta zirai ilaç olmaz bu taraflarda. Yazık şu güzelliği avlayan insanlara birşey demek isterim yanlış olur Burda emi geçen herkezden Allah razıolsun
arkadaşlar keklik hicbir zaman kene ve süne yemez bir haber yapıyorsanız dogru yapın, kekliğin neslini avcı azaltamaz, bunu diyenleri bir keklik avına goturun ne kadar av vurabilir? kekliğin soyunu ilaç tüketiyor yanlış haber yapmayın gercekten bilgili kişilere danısın bence
Sen avcısin anlaşılan Avcıları bu kadar savunuyorsun. Nasıl kiyabiliyorsunuz o hayvanlara vicdansizlar. Derdiniz karın doyurmak desem o candan ne kadar et çıkar ya kendi kendinizi tatmin ediyor erkekliğinizi o minicik canlarami gösteriyorsunuz Avcılık vahşiliktir.ilk çağlardami yaşıyoruz heryer yemek dolu çok şükür size ne zararı var o hayvanların size
Haberde \"kaçak avcı\" denilmiş. sadece izinsiz silahla avlanan avcı olarak düşünmeyin. keklik tuzağı kurarak avlananlar var. Şimdi hırsıza yol göstermek gibi olmasın çok farklı yöntemler var. özetle, yasak av yöntemlerini kullananlar hayvanın neslini tüketiyor.
Alkışlar olsun size, kar kışlar olsun kaçak avcılara.
Ne kadar keklik salınırsa salınsın özellikle zirai ilaçlar bu hayvanların yaşamasına en büyük engel; bu kuşların yüzlercesi zirai ilaçlar yüzünden telef olmaktadır. Kimyasal atıklar başa bela
Yorum Yap
Görgün: Türkiye, kendi silahını kendi aklıyla tasarlayıp üretmeye kararlılıkla devam ediyor
Konyaspor, Kayserispor maçının hazırlıklarına başladı
TBMM'de 'mezar başında rakı içme' tartışması
Hava yolu taşımacılığında gümrük işlemleri dijitalleşiyor
Türk Tarih Kurumunun 100 eserden oluşan "Genel Okuyucu Dizisi Kitapları" tanıtıldı
Bosna Hersek Temsilciler Meclisi Başkanı Denis Zvizdić: Kalbimiz her zaman Türkiye’yle beraber
Mevlana şehrinde "Şebiarus" yoğunluğu devam ediyor
Türkiye Taşkömürü Kurumu 263 yeni personel alacak
Konya'da tuvalette silah bulundu! Devreye polis girdi
Burhanettin Duran'dan Mevlana Celaleddin-i Rumi'nin 752. Vuslat Yıl Dönümü paylaşımı
Konya'da jandarma ekipleri 586 adet tabanca namlusu ele geçirdi
Konya'da uyuşturucu operasyonu! 4 kişi yakalandı
Haber Ara