Kentte yaşayan ve 40 yıldır berberlik yapan Osman Yurdakul, plaklara olan merakıyla 15 yıl önce antika pazarlarından plak ve kaset almaya başladı. Zamanla diğer eski objelere de ilgi duyan Yurdakul, berber dükkanını antika eşyalarla doldurdu. Yurdakul'un dükkanına tıraş olmaya gelen müşterileri, plak ve kasetlerin yanı sıra geçmişte kullanılan telefonlardan tablolara, ibriklerden kilim, televizyon, tıraş malzemeleri gibi farklı türlerde 200'e yakın eski eşyanın bulunduğu dükkanda geçmişe yolculuk yapıyor.
'MÜŞTERİLER DE GETİRİYOR'
Dükkanında yeğeniyle birlikte çalışmaya devam eden Osman Yurdakul, "Nerede antika, eski eşya var topluyoruz. Antika pazarına gidiyoruz, oradan bir şeyler buluyoruz. Bazen de müşteriler getiriyor. Ben iş anlamında eskisi gibi çalışmıyorum. Ama her an elim burada, bu dükkanda, bırakamıyorum. Yeğenimle beraberiz ve sabah akşam geliyorum. Seviyorum burayı ve gözlerim gördükçe içim açılıyor. Müşterilerimiz görüyor, dayanamıyor onlar da eski eşya getiriyor bize. Hiç ummadığımız şeyler getiriyorlar. Örneğin bir terazi, kimin aklına gelir ki böyle bir terazi, artık kalmadı. Toplamaya devam ediyoruz" diye konuştu.
Önce müzik merakıyla plak topladığını anlatan Yurdakul, "Aşık Veysel, Neşet Ertaş, Ferdi Tayfur, İbrahim Tatlıses ve Orhan Gencebay derken bir bakmışım ki dükkana eski paralar, hayat mecmuası gelmiş. Tespihler benim için çok önemli. Tespih toplamayı bıraktım çünkü duvarlarda yer kalmadı artık. Topladığım eşyaların hepsi birbirinden değerli, ayıramıyorum, hepsini seviyorum. Müşteriler de memnun, nostalji onlar için. Burada kendilerini huzurda hissettiklerini söylüyorlar ve bazen sadece çay içmeye bile geliyorlar. Dükkanımı ileride değiştirme planım yok ve tekrar yapılandırmayı da düşünmüyorum. Antikalarla bizim için daha güzel oluyor. Eşyalarımı asla kimseye vermem. Eski eşyaları bundan sonra da toplamaya devam edeceğim. Çünkü bu bir hastalık, bırakamam" dedi.
Kaynak: DHA