BBP Genel Başkanı Destici, partisinin Konya'daki iftar programında konuştu

Doğu Türkistan'da mazlumların 70 yıldan fazla bir süredir zulüm gördüğünü ifade eden Destici, "Çin'in işgali altında zulme, katliama, soykırıma ve asimilasyona tabi tutuluyorlar. Onları da unutmuyoruz. Bu mübarek ramazan ayında onların her daim kalbimizde olduğunu, Doğu Türkistan davasının her Türk ve Müslümanın davası olduğunu bir kere daha ifade ediyorum." diye konuştu.

Destici, Mescid-i Aksa'ya sabah namazına gelen Müslümanlara İsrail polisinin gerçekleştirdiği saldırı sonucu çok sayıda kişinin yaralandığını anımsattı.

Bu saldırılara tepki gösteren Filistinlilere İsrail polisinin gerçek mermilerle saldırması sonucu 7 kişinin hayatını kaybettiğini hatırlatan Destici, şöyle konuştu:

"Filistin'de de zulüm devam ediyor. Ne hikmetse her ramazanda siyonist İsrail, Mescid-i Aksa'da Müslümanlara zulmediyor, saldırıyor, katlediyor ve şehit ediyor. İsrail'in bu alçak ve kahpe saldırılarını kınıyor, reddediyor, hayatını kaybeden Filistinli kardeşlerimize de Allah'tan rahmet, yaralılarımıza da acil şifalar diliyorum. Aynen Doğu Türkistan davası gibi Filistin davası da bizim davamızdır. Ne olursa olsun, her şart ve zeminde aynen Doğu Türkistan davasına sahip çıkacağımız, onu unutmayacağımız gibi Filistin davasına da Mescid-i Aksa'ya da Kudüs'e de sahip çıkmaya devam edeceğiz Allah'ın izniyle."

"Bunlar toplumun, odaların dışına atılmalıdır"
Türkiye'nin salgın sürecinde yoğun mücadele verdiğini anlatan Destici, bugünlerde ise vaka ve ölüm sayısında büyük düşüş olduğunu dile getirdi.

Destici, salgınla beraber başlayan süreçte dünyada olduğu gibi Türkiye'de de ekonomik sıkıntıların yaşandığını aktararak şunları kaydetti: "Fahiş zamlardan en çok dikkati çekenlerin başında sebze ve meyve gelmektedir. Buradan ne üretici ne de tüketici memnundur. Gıda ve temel ihtiyaç maddelerinde günü fırsat bilenler halkın alım gücünü daha da zorlaştırmaktadır. Bazı ürünleri değerinin çok üstünde pazarlamakta ya da satmaktadır. Bu fırsatçılığı, karaborsacılığı, soygunculuğu yapanlara öncelikle yüksek düzeyde para cezası verilmeli. Yine mi yapıyor, o zaman iş yerini kapatacaksınız. Bir daha açamayacak ve hukuka göndereceksiniz. Hukuk gerekli cezayı verecek. Bu da yetmez, bu tür esnafların esnaf odasından, tüccarların ticaret odasından ve sanayicilerin de sanayi odasından çıkarılmaları gerekir. Hiç beklenmemeli ve bunlar toplumun, odaların dışına atılmalıdır."

Kaynak: