"Dış ticaret fazlası vermeye devam ediyoruz"
6,6 milyar dolarlık dış ticaret fazlasının bulunduğunu dile getiren Kirişci, şunları söyledi:
"Dış ticaret fazlası vermeye devam ediyoruz. Dış ticaret fazlası veren bir sektör olarak ihracatımızda büyük bir ivmeyle devam ediyor. Bunun içerisinde bütün tarım ürünleriyle ilgili olan var, gıda ürünleri var, yaş meyve ve sebze var, su ürünleri var. Özellikle onun altını çizmek istiyorum. Çünkü Türkiye Türk somonuyla başlayan bu su ürünleri alanındaki ihracatını önce üretimini artırarak başardı. 2002 yılında 62 bin ton olan üretimimiz, 525 bin tona çıktı. Buna kimse tesadüf, tevafuk, rastlantı falan diyemez. Artı ihracatımız da şu anda geçen sene 1,4 milyar dolardı, şimdi 1,7 milyar dolara erişmiş oldu. Bu 1,7 milyar dolar, ihracatta cumhuriyet tarihimizin tüm zamanların rekoru oldu. Biraz daha kendimizi zorlasak, inşallah bu yılın sonunda 2002 yılındaki tüm Türkiye'nin ihracatına eş değer bir ihracatı gerçekleştirmiş olacağız.
Tarım sektörünü ülkeye kambur olarak gören bir bozuk zihniyet var ve üreten insanlara da haksızlık eden bir zihniyet var, biz bundan şikayetçiyiz. Bir üretici olarak bu tür ithamlara maruz kalmak onlar için çok incitici, çok üzücü, çok esef verici bir durum. Biz kimseye haksızlık yapmamalıyız. Pandemide İspanyol çiftçisi, İtalyan çiftçisi ya 'benim için sağlığım önemlidir' deyip asla evlerinden dışarı çıkmazken bu üreticiler sayın Cumhurbaşkanımızdan izin istediler ve bu izinler sayesinde de bulundukları yerde üretim faaliyetlerini devam ettirdiler. Ne üretimde ne de tedarikte bir kırılma, bir bozulma olmadı. Biz bu insanlara müteşekkir olmalıyız diyorum. İyi ki o eli öpülesi üreticiler var, üretmeye devam etsinler. Bizim de sloganımız biliyorsunuz, 'sen üret yeter' diyoruz."
"Dün itibarıyla 694 gemi bu koridordan geçti, 19,3 milyon ton tahıl ve gıda ürünleri taşındı"
Bakan Kirişci, Tahıl Koridoru'na ilişkin geçmişte yaşanan süreci ve Türkiye'nin bu anlamdaki önemli rolünü anımsattı. Gelinen noktaya ilişkin bilgi veren Kirişci, "Dün itibarıyla 694 gemi bu koridordan geçti, 19,3 milyon ton tahıl ve gıda ürünleri taşındı. Ve burada aslan payını Avrupa ülkeleri alıyor" dedi.
Kirişci, Türkiye'nin Rusya-Ukrayna savaşındaki önemli konumuna işaret ederek, "Türkiye artık bir bölgesel oyuncu değil, global bir aktör. İster kabul etsinler, ister kabul etmesinler. Üretimiyle, ihracatıyla, savunma sanayiyle, tarımıyla, gıdasıyla, hemen her alanda bu böyle" sözlerini kullandı.
"Türkiye su stresi altında olan bir ülke"
Kirişci, acil olarak su sorunu yaşayan şehirlerin olup olmadığı yönündeki soruyu şu şekilde yanıtladı:
"Türkiye su stresi altında olan bir ülke. Ama 'Su stresi altındayız, su fakiri değiliz' deyip bizim herhangi bir şekilde tabir yerindeyse böyle israfı görmezlikten, su kayıplarını görmezlikten gelemeyiz. Mutlaka bu alanda hep birlikte 7'den 77'ye hepimizin adımlar atması lazım. Tarımsal sulama konusu Devlet Su İşleri olarak bizim görev alanımızda, yenilenmesi gereken kısımla ilgili çalışmalarımızı da büyük bir hızla sürdürüyoruz çünkü aslan payını su da tarım sektörü alıyor. Ama bir taraftan sanayi sektörü var, sanayinin de suyu tasarruflu kullanması, atık suyu yeniden kullanması, gri su dediğimiz suya ehemmiyet vermesi bunlar da önemli.
Bireyler olarak da sorumluluğumuz var. Yani çeşmenin önüne geldiğimizde ya bu suyu acaba varken israf etmeden tasarruflu kullanmak mı yoksa bu musluğun önünde yarın bir gün ağıtlar yakmak mı, buna karar vermemiz gerekiyor. Şehirlerimizle ilgili uzun yıllardan beri yaptığımız çalışmalar var. 2020 yılında 81 ilimizin su ile ilgili planlamasını yaptık, 2022 yılında nüfusu 100 binden fazla olan ilçeler de il gibi, onlarla ilgili de planlamaları gerçekleştirdik, bu iş ve işlemler yürüyor. Farkındalık önemli, 7'den 77'ye herkesin kendi üzerine düşeni eksiksiz noksansız yapmalarını sağlamamız gerek."
"Su fakiri değiliz"
Sivas ve Uşak'ta bu alanda yapılan çalışmalar hakkında bilgi veren Kirişci, "Bizim suyla ilgili bir problemimiz var' diyeceğimiz bir şeyimiz yok. Şu anda İstanbul'da dahil olmak üzere büyük kentlerimizde de böyle bir problemimiz yok. Barajlardaki su seviyesi tek başına yeterli değil, aynı zamanda bizim yeraltı su kaynaklarımız var. Yeraltı su kaynaklarını da kullanarak su temin ettiğimiz illerimiz var" değerlendirmesinde bulundu.
Kaynak:
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? Google News’te KONHABER'e abone olun.