Bakan Bilgin'in açıklamalarından öne çıkanlar:
Kamuoyunda ben araştırma yaptırdım. Türkiye'nin asgari ücret beklenti ortalaması daha düşüktü. İşçiler 7 bin küsur istediler, 3 büyük şehirde talep edilen rakam 8 bin lira civarındaydı.
Sendikalar kendilerini eleştirel değerlendirmeli. Sendikalar büyük artış istemediler. 8 bin üzeri rakamlar toplu sözleşmeyi etkiler dendi. Talep etikleri asgari ücretle yaptıkları toplu sözleşme ücretleri arasında bu kadar fark olmaz.
Çalışanların çoğu asgari ücretten memnun
Bugünkü şartlarda verilebilecek asgari ücrettir. Çalışanaların çoğunluğu asgari ücretten memnun. Asgari ücretteki artış enflasyonu sınırlı etkiler.
Türkiye'de asgari ücretli oranı yüzde 38. Asgari ücret yüksek belirlendikçe üstündeki ücretler de yüzde 60-70-80 artıyor, konuma göre. Nitelikli emek de artış daha yüksek.
Asgari ücrete ikinci zam olacak mı?
Olağan dışı şeyler olmazsa bizi yıl sonuna kadar götürecek bir ücret belirledik, ihtiyaç olursa yeni zam olabilir.
Asgari ücret yüksek belirlendikçe, reel olarak yukarıdaki ücretlerde yüzde 100 artmıyor ama yüzde 60 artıyor. yüzde 70, yüzde 80 artıyor. Aşağıdan yukarıya artıyor. Nitelikli emekte bu artış daha yüksek. Türkiyenin stratejisi enflasyona rağmen büyümedir. Tasarruf cebimize koyduğumuz para değil yatırıma dönüşendir.
Memura ve emekliye zam
Bizim memur maaşlarıyla ilgili imzaladığımız madde var. Enflasyon farkını toplu sözleşmelerde veriyoruz. Bu sene de enflasyon üzerinde artış vereceğiz. Onu şimdi açıklamayayım.
Son ay enflasyonu hesaplandıktan sonra belirleniyor. Aralık ayı enflasyonu açıklandıktan sonra Ocak ayında belli olacak. Aralık ayında enflasyon düşüşü devam edecek. Biz tüm bunları değerlendirerek alım gücünü destekleyecek oranda karar vereceğiz.
Bitmemiş tamamlanmamış çalışmayı önceden açıklamak doğru olmaz. Biz ücret artışların dışında memur ve çalışanlarımızın ücretlerine çok önemli katkı yaptık. Ücret düzeyinde alınan vergileri vergi dışı bıraktık. Bu tüm ücretlere yansıdı.
Vergi dilimleri için çalışma
Maliye Bakanımızla talepleri birlikte değerlendirdik. Vergide dilimleri için çalışma yapılıyor. Maliye Bakanımız bunu açıkladığı zaman çok önemli etkisi olacak. Kamu çalışanların ücretlerini çok rahatlatacak.
'Ocak ayında aldığımız maaşı neden Temmuz'da alamıyoruz' eleştirileri ortadan kalkacak.
En alt düzeyde ücret alan emekliler var. Çok düşük kaldı. Açıklandığı gün fena değildi, enflasyon şartları içinde az kaldı.
Bunlar kim? Prim gün sayılarını tamamlamamışlar, daha çok Bağkur'lular. Devlet 'bu insanlarımıza borçlanma imkanı getirelim' demişler. Prim borçlarını bağladıkları emekli maaşından ödenmiş.
Bir sosyal destek bu. Bunların sayısı 500 bin civarında. Bunları da biz nasıl sosyal devlet ücretsiz, gelirsiz kimseyi bırakmaz diye bir düzenleme yaptıysa, bunlar da yeniden ele alınarak düzenlenecek.
EYT'de borçlanma konusu
EYT, teknik çalışmaları tamamlanmamış çalışma. EYT deyince 8 Eylül 1999'dan önce işe başlamış olanlar. Bunların bazı istisnaları var. Doğum yapmış hanımların, askerlik yapmış olanların borçlanması var. Birkaç istisnai durumlar var. Onların dışında en çok sorulan soru; prim gün sayım eksik, borçlanabilir miyim? 1999'dan sonra işe girdilerse EYT'yi kapsamayacaktır.
Mevcut yasamızda olan haklar devam edecek. Yurt dışında çalışanlar var. Olağanüstü bizim kurumlarımıza müracaat edenler var. Orada da benzer kafa karışıklıkları var. Onlar da 'prim gün sayılarımızı tamamlayalım, emekli olalım' diye kuyruklar oluşturuyor. Onlarda da aynı şey geçerli. EYT 8 Eylül 1999 öncesi işe başlamayı zorunlu kılıyor. Dünyanın neresinde olursanız olun. Aksi takdirde borçlanarak olmaz.
Yaş sınırı olacak mı?
Aralık ayında 1 milyon 900 bin prim günü ve hizmet süresi tamamlanmış olan insan var. Ocak'ta 2 milyon olacak. Yaş sınırı olmazsa bunlar EYT kapsamına giriyor. Şu anda istisnai kişileri belirlemeye çalışıyoruz. Onların dosyalarını müracaat etmeden belirleyemeyiz. Önceliğimiz budur.
Henüz yaş sınırına karar verilmedi. Kamuoyunda konuşulan yaşların hiçbiriyle ilgili henüz biz konuşmadık. Çalışmalar tamamlandıktan sonra tabloyu gördükten sonra belli olacak.
EYT'lilerin ortalama yaşı 49,9. EYT'li toplamda 5 milyon 700 bini bulabilir. Bu kadar çok müracaat beklemiyorduk. Bunları birleştirmek kolay değil.
EYT için tarih nedir?
Aralık sonu bu çalışma biter, Meclis'e gideriz diye düşünüyoruz. Bitmezse Ocak ayının ilk haftası Meclis'e götürürüz. 26 Aralık'ta Cumhurbaşkanımıza elimizdeki tabloyu arz edeceğiz. 1 hafta önce, 1 hafta sonra olmasının ne farkı var?
Kısmi emeklilik koşulları aynen devam edecek. EYT'li bir çalışanınız varsa ve kıdem tazminatını verirseniz o çalışan için 5 puanlık sosyal güvenlik desteği verilecek. Kıdem tazminatı işçinin hesabına yatırılacak, işverene değil. Maliyemiz kıdem tazminatı ödemekte zorlanan işverene kredi verecek.
Bütün bu projeler için kasada para var mı?
Avrupa'nın en iyi bütçeleri arasındayız. Türkiye,de her işlemin karşılığı var, bütçe gelirlerimizdeki artış tahminlerin üzerinde olmuştur.
Biz seçim ekonomisi değil, gerçekçi bir ekonomi uygularız. Popülizm yapmayan ama milletimizi yeniden enflasyon altına sokmayacak bir yol izliyoruz. Gerçekçi politikalarımız enflasyonun düşüşüyle birlikte refah bir ortam oluşturacaktır.
Kademeli emeklilik diye bir şey olmayacak. 8 Eylül 1999 barajdır. EYT şunun için var, yasa çıkmış ve yasa çıktıktan sonra mağdur olan bir kesmin sorununu çözmek için. Bakın Avrupa'ya var mı böyle bir şey?
Zorunlu emeklilik de kalkacak.
Sözleşmeli personele kadro
Önümüzdeki hafta Meclis'e veriyoruz. Meclis tatile girmeden vereceğiz. Kapsama giren tüm sözleşmeli personeli kadroya geçiriyoruz.
Sadece kadro alınan yerde 3+1 şartı getireceğiz. Kadroya geçenler 3 yılı tamamladıktan sonra tayin isteyebilecek. O kuruma sizi sözleşmeli olarak, ihtiyaç olduğu için almışlar ve bırakıp tayin istemek için doğal olarak şart getirdik.
3600 ek gösterge
3600 Ek Gösterge'de yeni talepler var. Ne zaman tamamlanırsa, Meclis ne zaman uygun görürse. Biz teknik çalışmalar yapıyoruz.
Siyasi karar bu. Süreç işliyor. Birinci dereceye gelebilecek üniversite mezunların emekli olduklarında bu hakka ulaşması talebi var orada.
İşsizlik tek haneye düşer mi?
Türkiye'deki büyüme devam ederse, iş gücüne katılma oranı artıyor. Türkiye'nin 31 milyon istihdam yaratması çok önemli. Ama bu durumda büyümenin devam etmesi lazım. Bizim büyümemizi sanayi sürüklüyor.
Bunları gerçekleştirdiğimiz zaman ben işsizliğin aşağıya doğru düşeceğini tahmin ediyorum. Sanayideki büyüme bize umut veriyor.
Türkiye, istihdam yaratarak büyüyor. Bu sorunlar geçecek. Doğal gazdaki bağımlılığımızı bitireceğiz. O zaman daha da rahatlayacağız. Türkiye'nin bu aşamaya gelmesi çok önemli. Sorunların kestirme bir yolu yok, başka bir çaremiz yok. Büyümeye devam edeceğiz.
Kaynak:
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? Google News’te KONHABER'e abone olun.