Bahçeli, TBMM Grup Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, siyasetin soğuk tandırdan sıcak ekmek alma hesabı yapanların, rüyasında sinek avına çıkanların, şapkayı ayağına çarığı başına giyenlerin, yalanı kana kana içip bir damla hakikati yudumlamaktan mahrumiyet çekenlerin harcı olamayacağını söyledi.
"Kabuk bağlamış yaraları deşerek siyaset yapılamaz." ifadesini kullanan Bahçeli, toplumsal yapıyı önce ideolojik mahallelere ayırıp sonra da iki ayrı yakayı birleştirmek amacıyla köprü kurmaya çalışmanın adının siyaset olamayacağını kaydetti.
Bahçeli, "Türk siyasetinin bir ahlak reformuna, yeni bir kalkınma hamlesine, istikametini milletimizin hedef ve özlemlerinden alan muhtevalı bir toparlanmaya ihtiyacı vardır. Bunu da MHP ve Cumhur İttifakı gerçekleştirmeye muktedirdir." diye konuştu.
Türk milletinin ruhundaki mukadderat ve mukavemeti mayalandıran tarih ve kültür mirasıyla istikbal ve istiklalini muhafaza eden irade ve itibar zenginliğinin "siyasetlerinin mihveri" olduğunu vurgulayan Bahçeli, şöyle devam etti:
"Bu mihvere dayanarak önümüze çıkan veya çıkartılan müşkülatları birer birer aşıyor, değişim ve gelişim dinamiklerini kaynağımızla eklemleyerek dengeli ve dirayetli şekilde ilerleme kaydediyoruz. Günübirlik siyaset yapmıyoruz. Güdümlü siyaseti tanımıyoruz. Kuru gürültüden ibaret bir siyaseti takmıyoruz. Her rüzgara yelken açmıyoruz. Her söylenene kulak kabartmıyoruz. Kof söyleyene, boş söyleyene, çok söyleyene aldırmıyoruz.
Esaret ile özgürlük arasında mekik dokuyan çürüklerin kime çektiği, kime özendiği, kimlerle özdeşleştiği bellidir, belgelidir, bilinmektedir. Ama bizim hangi muhteşem köke çektiğimiz, nereden doğup nasıl doğrulduğumuz bariz ve billur bir gerçektir. Gönül verdik ülkemize, gönül kazanmak, gönüller almak istiyoruz."
"Yeni yüzyıla hazırlanıyor"
Bugün herkesin öncelikli görevinin dünyada yaşanan gelişmeleri kavramak ve insanlığın ortak geleceğine ilişkin yapıcı, iyi niyetli, adil, sorumlu ve sağduyulu teklifler getirmek olduğunu belirten Bahçeli, "Daha huzurlu, daha güvenli, daha gelişmiş, daha mamur, daha müreffeh bir Türkiye önceliğimiz, böylesi bir dünya da tasavvur ve tahayyülümüzdür." değerlendirmesinde bulundu.
Bahçeli, Türk milleti ve onun sinesinden bir hilal gibi parlayıp çıkan MHP'nin, hiçbir zaman dar görüşlü, kısa menzilli, basit hevesli, küçük hedefli olmadığını ifade ederek, "MHP ve Cumhur İttifakı, parlak bir geçmişi onurlu bir gelecekle buluşturmanın arayış ve amacıyla yeni yüzyıla hazırlanıyor. Bu meyanda siyasi çalışmalarımız istikrarlı, iddialı ve itinalı ölçülerde devam etmektedir." dedi.
Bahçeli, MHP olarak stratejik hedeflerini isabetle belirlediklerini, siyasi mücadelede muhalefet partilerine göre bir adım önde olmalarının esası ve sırrının burada olduğuna dikkati çekti.
Gündeme hakim olmanın yanında gelişmeleri hakşinas bir olgunlukla, hakiki bir fikir kuvvesiyle, hakkaniyete saygılı bir üslupla yorumlamanın, tıkanmaları aşmak için yeni yollar açmanın başlıca gayeleri olduğunun altını çizen Bahçeli, hiçbir zaman çorak yere tohum ekmediklerini, gölün kenarına kuyu kazmadıklarını, ilkelerinden ödün vermediklerini ve iradelerinden şaşmadıklarını söyledi.
Bahçeli, "Tutarlığımızdan caymadık, irfanımızdan sapmadık. Birileri gibi ülkü ve ülke sevdamızı asla bahis konusu yapmadık, siyasi müzayedeye bırakmadık, pazarlık malzemesi görecek kadar alçalmadık, ufalmadık, ufalanmadık. Biz milletimizin uğruna varlığımızı adadık. Bir doğru imanın, bin eğriyi düzelteceğine inandık." ifadelerini kullandı.
"İlk tuğla yanlış konulmuş, ilk düğme yanlış iliklenmiş"
CHP'nin hafta sonu yapılan kurultayını anımsatan Bahçeli, "CHP'nin 38. Büyük Kurultayı'nda Genel Başkanlık yarışını kaybeden Sayın Kemal Kılıçdaroğlu'nun 'Sırtımdaki hançerlerle seçime girmek zorunda kaldım.' itirafı gecikmiş, miadı geçmiş bir itiraf, beyhude bir sızlanmadır. O hançer tutan ellerin, yanına yöresine geldiğinde iyilik meleği olmadığını Kılıçdaroğlu'nun da bilmesi gerekiyordu." şeklindeki değerlendirmesini paylaştı.
CHP'deki Genel Başkan değişiminin konu ve gündemleri olmadığını dile getiren Bahçeli, şunları kaydetti:
"Kurultay delegeleri kararını vermiş, bize de saygı duymak ve hayırlı olsun demek düşmüştür. Üzüldüğümüz husus, Atatürk'ün kurduğu partinin büyük kurultayında şehitlere rahmet dilemek yerine casuslara, teröristlere, işbirlikçilere, kiralık gazetecilere selam gönderilmesidir. Kalem selamdan, selam kelamdan önce gelir. Bir selam bin hatırdır. Selam Allah'ın selamıdır ancak teröriste selam veren sırtına ihanetin semerini vurmuş demektir. Cumhuriyet'in ve CHP'nin 100. yılında, genel başkanlığa aday isimlerin kurultay salonundan terörist Demirtaş'a selam göndermesi PKK'yı selamlamaktır, kahpe pusuları selamlamaktır, kanlı saldırıları selamlamaktır, bölücülüğü selamlamaktır, melanet ve rezalete selam durmaktır. İlk tuğla yanlış konulmuş, ilk düğme yanlış iliklenmiş, ilk adım boşluğa atılmıştır.
CHP'nin 38. Büyük Kurultayı'nda Kuvayı Milliye reddedilmiş, Milli Mücadele inkar edilmiş, 100 yıllık geçmişin hatıralarıyla Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün emanetleri yok sayılmıştır. Çam dalından ağıl olur mu? Elbette olmaz. Biliniz ki bu tiplerden de millete ve ülkeye hayır gelmez, gelemez, gelmeyecektir. Biz Türk ve Türkiye Yüzyılı hedeflerini inşa, imar ve ihyanın peşindeyiz. Tavsiyem odur ki hiç kimse hesap hatası yapmasın, küçülmüş siyasetçilerin zillet projelerine Türkiye'yi asla teslim etmeyeceğiz.
Ne esef verici bir durumdur ki ülkesine sırt dönmüş, milletine yüz çevirmiş, milli meselelerle ihtilafa düşmüş ikiyüzlü bir muhalefet anlayışı karşımızdadır. CHP yönetimine hakim olan siyasi akıl rehinli ve hacizlidir. Bunların irtibatları ve ilişki ağları sancılı ve karanlıktır. CHP yönetimine diyorum ki Selahattin Demirtaş teröristtir, HEDEP bölücüdür, siyasetteki nifak tohumu ve ayrık otudur. Osman Kavala Sorosçudur, casustur, suçludur ve cezasını çekecektir."
Kaynak: AA
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? Google News’te KONHABER'e abone olun.