Narin'in babası Arif Güran ifade vermeye devam ediyor. Arif Güran'ın mahkemedeki ifadelerinden öne çıkanlar ise şöyle;
"GELİP İTİRAF ETSEYDİ BAŞIMIN TACI OLURDU"
Güran, Nevzat Bahtiyar'ın cinayetten sonra kendisi ile oturduğunu belirterek şunları söyledi.
Arif Güran: Herkes bir şeyler söylüyor. Hala da söylemeye devam edecekler. Bir insanın vicdanı varsa bir babanın kızını öldüren kişi daha sonra onunla yan yana oturur mu?
Mahkeme Başkanı: Benden cevap mı bekliyorsunuz? Bilmiyorum
Arif Güran: Eğer benim kızım Güranlar tarafından Nevzat’a verildiyse bu insan parayla silah zoruyla gidip bunu yaptıysa olaydan sonra "Bunlar oldu, bana yaptırdılar" deseydi gelip söyleseydi Nevzat benim başımın tacı olurdu
Arif Güran müşteki sıfatıyla araç konusunu anlattıktan sonra Mahkeme Başkanı "Bu olaydan dolayı bu adamın sana kin beslediğini mi düşünüyorsun?" diye sordu
"KAMERA BENİM EVİMİ NET GÖRÜYOR AMA BAKMADILAR"
Arif Güran şu ifadelerle yanıt verdi:
"İlk söylediğimde kimse inanmadı 50 bin TL için çocuk öldürmezler dediler ama böyle bir konumuz oldu. Defalarca söyledim benim kızım tepeye çıkmamış. Senaryo üzerinden senin abin 18.30’da köyden süratle geçti kızını götürmüş olabilir dediler. Delil istedim yaklaşık 6 akşam jandarmada durdum herhangi bir zorluk görmedim. İlk gün de söyledim 'Komutanım kamera benim evimi net görüyor' dedim"
Mahkeme Başkanı: Devletin sizin bu ısrarla söylediğiniz kameraya bakmadığını mı söylüyorsunuz
Arif Güran: Bizim bakmaya yetkimiz yok, dediler
Mahkeme Başkanı: Belki de bakmışlardır
Arif Güran: Güneş vuruyor diyorlar. Kızımın en son görüldüğü saatler o kamera 18.30 sıralarını gösteriyor
Mahkeme Başkanı: Oraya drone getirmeyi akıl eden devlet o Dara-2 kamerasını mı akıl edemeyecek?
"KELLEM DE GİTSE DOĞRU BUDUR"
Arif Güran, araç meselesini anlattı:
“Salim’e, ‘Nevzat’tan arabayı aldığım zaman sen de oradaydın’ dedim. Şu an 80 bin lira zararım var. Neden hep bana oluyor? Nevzat’ı aradım, geldi. Neredeyse kavga edecek duruma geldik. Nevzat durumu asla kabul etmedi, parayı vermeyeceğini söyledi. Ben de kekelemesiyle dalga geçtim. Kellem de gitse, doğru budur. Bu konuşmalar böyle sakin geçmedi. Sorunun aramızda çözülmesini istedim, araya biri girdi. Önce Nevzat anlattı, sonra ben. Hacı Cevat Kaya, Nevzat’ın 40 bin lira ödemesi gerektiğini söyledi.”
Mahkeme Başkanı, Arif Güran’dan 1 dakika beklemesini istedi.
"KÜÇÜK KIZ SESİ DİNLETİYORLARDI"
Baba Arif Güran, müşteki olarak anlatmaya başladı:
“Ben kızımın kaçırılma meselesine nereden girdim söyleyeyim. İnsanlar telefonla arayıp küçük kız sesi dinletiyorlardı. Bunları duyunca kızımı aramaya başladım. Ben kimseye zarar vermem, melek değilim ama biri bana zorbalık yaparsa ben de karşılık veririm, ama kavgacı değilim.”
Mahkeme Başkanı, Arif Güran'ı kesmeden dinliyor.
Arif Güran devam ediyor:
“Arama köpeklerinin kanala yoğunlaştığını söylediler. İnsanlar çok kalabalıktı. Yaklaşık 2 buçuk kilometre köyün arkasına gittim, sonra köyün alt kısmına indim. Köpeklerin mısır tarlasına doğru yoğunlaştığı bilgisini verdiler, hızlıca yürüdük. Sonra Muzaffer amcamın oğlu beni aradı, bir trafik kazası olduğunu, Narin’e benzediğini söyledi. Az da olsa benzettim, gidip bakmak istedim. Komutanımla hastaneye gittik, gözümle görmek istedim.”
Baba Arif Güran'ın ifadesi alınmak üzere kimlik tespiti yapıldı. Arif Güran'ın konuşmakta zorlandığı görülmesi üzerine Mahkeme Başkanı Arif Güran'ın oturarak konuşmasını istedi.
Kaynak: Haber Merkezi