İftar programında konuşan Erbaş, ibadetlerin birçoğunun ramazanda müjdelendiğini belirterek, "Oruçlarımız, namazlarımız, fitrelerimiz, zekatlarımız, sadakalarımız ve tüm iyiliklerimizle bu ay, ruhumuzu dirilten ve kulluk bilincimizi güçlendiren bir bereket iklimidir." ifadesini kullandı.
Erbaş, ramazanın bir irfan mektebi olduğunu ve insanların beşeri ihtiyaçlarından sosyal ilişkilerine kadar her şeyi yüce Allah'a kulluk ve sorumluluk ekseninde sürdürme bilinci ve iradesi kazandırdığını belirtti.
Kur'an-ı Kerim'in en temel hayat rehberi olduğunu anlatan Erbaş, şunları kaydetti:
"Kur'an-ı Kerim, getirdiği hakikatler ve ilkelerle bizleri en doğru olana yöneltir. Rabb'imizle, kendimizle ve çevremizle ilişkilerimizde samimiyete, itidale ve doğruluğa davet eder. İyiliğin, güzelliğin, merhametin, yardımlaşmanın ve bir arada yaşamanın yollarını öğretir. Öyleyse sonlarına yaklaştığımız bu mübarek günleri, Kur'an'ın hayat veren ilkeleriyle buluşmak için bir fırsata dönüştürmeliyiz. Hayra yönelmenin her zamankinden daha faziletli olduğu bu günleri, kendimizle yüzleşmeye, kitabımızla buluşmaya, hayatımızı muhasebe etmeye, hata ve günahlarımızdan arınarak bütün benliğimizle Rabb'imize yönelmeye vesile kılmalıyız. Bunu başarabildiğimizde, arzu ettiğimiz dünya ve ahiret huzurunun kapıları ardına kadar açılacaktır. Allah'ın sonsuz rahmeti, bereketi ve mağfireti gönüllerimizi ve hanelerimizi büsbütün kuşatacaktır."
"Milyonlarca insan hayatta kalma mücadelesi vermektedir"
Başkan Erbaş, bugün dünyadaki insanların çoğunun küresel sorunlar karşısında zor ve çetin günler yaşadığına dikkati çekerek, "Irkı, dili, inancı farklı ancak acısı, ızdırabı ve çilesi aynı olan milyonlarca insan, yoksulluğun, savaşların, işgallerin, zulümlerin girdabında hayatta kalma mücadelesi vermektedir. Meselenin daha acı tarafı ise bütün bunlara, adaleti ve merhameti unutan insanların doymak bilmeyen hırsı, tamahkarlığı ve bencilliğinin sebep olmasıdır. İslam'ın hayat tasavvuruna, adalet anlayışına ve ahlak ilkelerine duyduğumuz ihtiyaç, her geçen gün kendisini daha fazla hissettirmektedir." değerlendirmesinde bulundu.
Müslümanların yaşantılarının insanlara örnek olması gerektiğini vurgulayan Erbaş, "Hem Rabb'imize hem de bütün insanlara karşı sorumluluğumuzdur. Zira insanlar, bizim yaşantımıza, tutum ve davranışlarımıza bakarak İslam hakkında kanaat sahibi olmaktadır. Dolayısıyla insanlığa umut ve huzur vadeden bir inancın temsilcileri olduğumuzu asla aklımızdan çıkarmamalıyız." ifadelerini kullandı.
Bir insanın kalbinin İslam'a ısınmasına ve hidayetine vesile olmanın Müslümanlar için bu dünyadaki her şeyden daha hayırlı olduğunu kaydeden Erbaş, "Fakat temsil noktasındaki zafiyetimiz sebebiyle bir insanın İslam’ın hayat veren ikliminden uzaklaşmasının da bizim için en büyük vebal olacağını unutmamalıyız." görüşünü paylaştı.
İftar programına, Türkiye'nin Brüksel Büyükelçisi Hasan Ulusoy, Avrupa Birliği nezdinde Daimi Temsilci Büyükelçi Mehmet Kemal Bozay, Türkiye'nin NATO Daimi Temsilcisi Büyükelçi Basat Öztürk, Diyanet İşleri Başkanlığı Dış İlişkiler Genel Müdürü Erdal Atalay ve Brüksel Din Hizmetleri Müşaviri Abdullah Gümüşsoy da katıldı.
Bu arada, Diyanet İşleri Başkanı Erbaş, Belçika programı kapsamında Türkiye'nin Brüksel Büyükelçisi Ulusoy ile Belçika Diyanet Vakfını da ziyaret ederek yürütülen faaliyetler hakkında yetkililerden bilgi aldı.
Kaynak:
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? Google News’te KONHABER'e abone olun.
