AK Parti Grup Başkanvekili Zengin, "Ufuktaki Yeni Türkiye" programında konuştu:

Uluslararası Vuslat Platformunca Balıkesir'in Edremit ilçesinde bir otelde Büyükşehir Belediyesinin ev sahipliğinde düzenlenen "Ufuktaki Yeni Türkiye: 2053'e Doğru Türkiye'nin Stratejik Adımları" başlıklı konferanslar dizisi sürüyor.

Zengin, etkinlikte yaptığı konuşmada, daha önce de icra ettiği, zor ancak en onur verici görevlerden olan TBMM Grup Başkanvekilliğine hafta içinde yeniden getirildiğini hatırlattı.
Görevlendirmenin zamanlaması itibarıyla önemli olduğunu dile getiren Zengin, şöyle devam etti:
"Biz siyasetçiler öyle bir noktadayız ki her mesele bizim meselemiz. Bugün konuştuğumuz her şeyin yapılabilme iradesinin altında siyaset yatıyor. Eğer Türkiye'de siyasetin gücü olmasaydı, eğer Türkiye'de AK Parti'nin gücü olmasaydı, eğer Türkiye'de Sayın Cumhurbaşkanımızın iradesi, katkısı ve 20 yıldır Türkiye'yi yönetmesi olmasaydı bunların hiçbirini yapamazdık. O sebeple aslında bizim yaptığımız şey milletvekilleri olarak Meclis'te bütün bu Türkiye'de var olan meselelerimizle alakalı hayallerimizin gerçekleştirilmesi için siyasetin gücüdür."

Özlem Zengin, AK Parti'nin kuruluşundan itibaren bu partide çalışanlardan biri olduğunu anlattı.
Başörtülü milletvekillerinin kendisi dahil ilk kez 2015'te seçilebildiğini anımsatan Zengin, "Yani başörtülü aday olduk ve seçilerek yemin ettik. Daha evvel Merve Hanım seçilmişti ama yemin edememişti. Biz hem aday olduk hem seçildik hem de bir grup arkadaşımızla beraber -Ravza Hanım da içinde, Merve Hanım'ın kardeşi- bizler yemin edebildik. Ben de ilk kez 27. Dönem'de Türkiye'de ilk defa başörtülü bir kadın olarak Grup Başkanvekili oldum. Bunun çok önemli olduğunu düşünüyorum." ifadelerini kullandı.

Meclis'te ilk yeminini ettiğinde, her parti grubunun sadece kendi milletvekilini alkışlamasının kendisine tuhaf geldiğini aktaran Zengin, "Meclis'e gelmişiz. Kimse kimseyi tanımıyor. Hepimiz aynı şeyi okuyoruz. Neden birbirimizi alkışlayamıyoruz? Başlangıçtayız, en azından bir 'Merhaba, hayırlı olsun.' diyebiliriz. Şöyle düşünmüştüm: Meclis'in güçlü olmasının en önemli noktası, milletvekillerinin kendi ortak aklını oluşturması lazım." değerlendirmesinde bulundu
Zengin, gelecek hafta TBMM Başkanlığına çok önemli bir anayasa teklifi sunacaklarını bildirdi.
Teklifin içeriğine değinen Zengin, şu bilgileri verdi: 

"Grubumuz adına bu teklifi ben vereceğim. Bence Türkiye ve bizim siyasal tarihimiz için en önemli tekliflerden biri. Başı örtülü ve başı açık kadınların hukukunu koruyan bir teklif maddesi vereceğiz. Ben isterim ki milletvekilleri kendi ortak iradesini kullanarak, kendi aklını, kendi vicdanını kullanarak bu teklife kendisi karar versin; hangi oyu vereceğine. İşte o zaman Türkiye Büyük Millet Meclisi gerçek manada çok güçlü olabilir diye düşünüyorum."
İnsanların kendisine anlatılanlara kolay inanmaması gerektiğini, inananların birinci meselesinin sorgulamak olduğunu belirten Zengin, şunları kaydetti: 

"Çok kolay inandığımızı düşünüyorum. İnsanlar bazen sosyal medyada 'Acaba?' demeden,
'Gerçekten böyle mi?' demeden, sorgulamadan, dünya ve ahiret kaygısı taşımadan paylaşıyor, anlatıyor, yazıyor ve hatta hakaret ediyor. Ne kadar kolay birbirimizi yermek. Biraz merhamet lazım. Ben siyasetin de hayatın da biraz merhametle yönetilmesi gerektiğini düşünüyorum."
Özlem Zengin'e konuşmasının ardından Uluslararası Vuslat Platformu ve Darülaceze Başkanı Hamza Cebeci tarafından hediye takdim edildi.

Kaynak: