Avukatları yargının kurucu unsurları olarak her zaman destekleme gayreti içinde olacaklarını vurgulayan Tunç, yeni yayımlanan avukatlık asgari ücret tarifesinin bunun bir göstergesi olduğunu söyledi.
Tunç, genç avukatların desteklenmesi gerektiğini ifade ederek, ''Yeni büro kuran meslektaşlarımıza destek olmak lazımdı. Bu anlamda bir kanun düzenlemesi yaptık. Uygulamasını da inşallah bu dönemde takip edeceğiz. Yine genç meslektaşlarımızdan ilk 5 yıl baro keseneğinin alınmaması yönünde bir düzenleme yaptık" diye konuştu.
Yargıyı avukatlarla beraber güçlendireceklerini kaydeden Tunç, şöyle devam etti:
''Vatandaşlarımızın yargı hizmetlerinden memnuniyeti üst seviyeye çıksın, hukuka güven daha da artsın. Hukuka güven deyince ikide bir bu hukuka güven endeksini önümüze koyuyorlar. Dünya Hukuka Güven Endeksi sıralamasında Türkiye çok gerilerde. 140 ülke arasında 116 falan diyorlar, ona inanmayın. O hukuka güven endeksine güvenmeyin. Çünkü orada Türkiye'nin bulunduğu noktanın üzerinde gösterilen ülkelerde hukukun h'si bile yok, demokrasinin d'si bile yok. Serbest seçimlerin olmadığı, hukukun uygulanmadığı, demokratik olmayan ülkeleri Türkiye'nin üzerinde göstererek sahte propaganda yapılıyor."
Milletin buna itibar etmeyeceğini vurgulayan Bakan Tunç, "Yargıda birtakım sıkıntılar olabilir ama bu yargıya, adalete güven anlamında bu derece Türk yargısını yıpratmaya yönelik, adalete güveni sarsmaya yönelik bazı hatalı kararlar değerlendirilip, tekrar o denetim süreci içerisinde hakkaniyetin yakalandığını elbette görüyoruz" dedi.
"O bir oy bize emanet edilmiş"
Bakan Tunç, seçimlerde sandık güvenliğinin sağlanmasında avukatların rolüne işaret ederek, ''Meslektaşlarımız özellikle seçim sürecinde sandıklara sahip çıkılması noktasında çok önemli görevler ifa ettiler. Onlar çünkü milletin emaneti. O bir oy bize emanet edilmiş. Her parti için söylüyorum, sadece bizim AK Parti için söylemiyorum. Diğer partiler de oylarına sahip çıkması lazım. Millet iradesinin eksiksiz bir şekilde tecelli etmesi, sonuçlanması lazım, biz buna inanıyoruz" diye konuştu.
Demokrasi ile yönetilen ülkeler arasında seçimleri en adil, şeffaf ve katılımı en yüksek yapan ülkenin Türkiye olduğunu söyleyen Tunç, "Avrupa'da seçimlerle ilgili endişe, diktatörlük vesaire böyle bir algı yönetimi... Hiçbir ülkede sandık seçim sonuç tutanaklarını internetten, kendi sayfalarından göremezsiniz ama Türkiye'de görürsünüz"dedi.
"Meşruiyet açısından anayasamızda bir problem var"
Tunç, yeni anayasa ihtiyacına işaret ederek, "Türkiye’nin demokrasisi için kim ne derse desin onlardan alacığımız herhangi bir ders yok. Elbette ki eksiklikler varsa bunlar süreç içerisinde tamamlanır, ki var. Biz ne ile yönetiliyoruz? Darbeci bir anayasa ile yönetiliyoruz. Vesayetçi bir ruh anayasamıza işlemiş" dedi.
Çeşitli düzenlemelerin yapılmasının yeni anayasa ihtiyacı gerçeğini değiştirmediğini vurgulayan Bakan Tunç, "Yeni anayasa neden gerekli? En baştaki sebep, bunu yazanlar, yazdıranlar darbeciydi. Seçilmiş bir hükümet, yasama değildi. Milletin temsilcileri değillerdi. Meşru değillerdi. Bir kere meşruiyet açısından anayasamızda bir problem var" diye konuştu.
Bakan Tunç, sözlerini şöyle tamamladı:
"İnşallah 28. Dönem Parlamentomuzda bir uzlaşma sağlanır ve Cumhuriyetimizin 100. yılında, Türkiye Yüzyılı'nın başlangıcında Cumhuriyetimizi demokrasi ile taçlandıran demokratik, sivil bir anayasaya kavuşuruz. Milletimiz bunu hak ediyor. Bu bizim milletimize olan borcumuzdur. Tüm partiler sorumlu davranarak, Parlamento'da uzlaşarak inşallah bunu gerçekleştiririz.''
Bakan Tunç, daha sonra avukatların sorularını yanıtladı.
Programa, AK Parti İstanbul İl Başkan Yardımcısı, Seçim İşleri Başkanı Muammer Birdal ve çok sayıda avukat katıldı.
Kaynak: AA
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? Google News’te KONHABER'e abone olun.