"Diyarbakır dün son derece önemli ve tarihi anlara tanıklık etti"
Diyarbakır dün son derece önemli ve tarihi anlara tanıklık etti. Sayın Cumhurbaşkanımız bazı eserlerin toplu açılışını yaptı. En önemli şey de Diyarbakır Cezaevi'nin kapatılması ve Kültür Bakanlığı'na devredilmesidir. Diyarbakır Cezaevi pek çok acıyla, kötü anıyla anılan bir cezaevidir. 12 Eylül darbesinden sonra böyle bir şöhreti ortaya çıktı. Türkiye'ye zarar veren ve Türkiye'nin de görünümünü de olumsuz etkileyen bir yönü vardı. Sayın Cumhurbaşkanımız 2021 yılında Diyarbakır yılında yaptığı konuşmada bunun sözünü vermişti.
"Hak ihlalleriyle anılan bir cezaevini kapatmak da onur ve gurur vericidir"
Son dönemde de cezaevindekileri başka cezaevlerine naklettik. Böylesi hak ihlalleriyle anılan bir cezaevini kapatmak da onur vericidir. Ankara Ulucanlar Cezaevi'ni de kapattık, tarih müzesine dönüştürdük. Aynı şekilde biliyorsunuz Adnan Menderes ve bakanlarımızın yargılandığı, hapis yattığı, idama yürüdüğü Yaslıada diye bilinen Yassıada'yı da bu kimliğinin dışına çıkarttık. Yassıada Demokrasi ve Özgürlükler Adası oldu. Diyarbakır Cezaevi, Ulucanlar Cezaevi ve Yassıada darbecilerin ve darbelerin bu milletin evlatlarına ödediği bedellerin sembol yerleridir. Diyarbakır Cezaevi'nin müzeye dönüştürülmesiyle hayırlı işler de anılacak bir mekan oldu.
"İşkence ve kötü muameleye sıfır tolerans politikasını uyguladık, uygulayacağız"
Cezaevlerinde yatan herkes bizim vatandaşımızdır. Ailelerinin Türk devletine birer emanetidir. Türkiye'de işkence ve kötü muameleye sıfır tolerans politikasını uyguladık, uygulamaya devam edeceğiz. İşkence ve kötü muamelenin zamanaşımı yok. Deliller ortaya çıktığı takdirde hukukumuz yakaşına yapışıp yargısına çıkaracak mekanizmalara sahip. Bugüne kadar kamuoyunda işkence ve kötü muamele ortaya atılmış iddia varsa hepsini araştırıyoruz. Bir ihmal varsa adli ve idari tahkikatı başlatıp her türlü işlemi yapıyoruz. Kim yanlış yaparsa gözünün yaşına bakmadık bakmayacağız.
"CHP'nin teklifi sadece bir meslek icra eden kadınları kapsıyor"
[Başörtüsüne anayasal güvence] CHP'nin TBMM'ye verdiği teklif şu anda olmayan sorunu sorun haline getirmek bir sorun teşkil ediyor, olmayan sorunu yasal dayanıklı soruna dönüştürür. Okuyan kadınları kapsamıyor, kamu işçilerinde ve diğer alanlarda kapsam dışı kalıyor. CHP'nin teklifi sadece bir meslek icra eden kadınları kapsıyor.
"CHP'nin teklifi başkanlık sistemidir, 50+1'de oy arayışıdır"
CHP'nin başörtüsüyle ilgili verdiği teklifin sebebini şu sözlerle anlattı: "CHP, bu teklifi neden verdi? Bu teklif neden şimdiye kadar gelmedi de şimdi geldi. Sebebini çok net söylüyorum başkanlık sistemidir, seçilmek için 50+1 oyunu zorunlu kılıyor. 50+1'de oy arayışıdır. İnancı gereği başını örten kadınlara, insanlara şaşı bakarsanız onların oyunu alamazsınız m.50+1 CHP'yi bu hale getirdi. 50+1'de farklı alanlardaki insanlardan oy alma durumu var."
"24. madde başını örten kadınlarımızı değil başı açık olan kadınlarımızın da haklarını koruyacak"
Bozdağ konuşmasını şöyle sürdürdü: "Kılıçdaroğlu bu sözleri söyleyip teklifi verince Cumhurbaşkanımız "Başörtüsü sorunu eğitimde, siyasette herhangi bir yerde sorun teşkil etmiyor. Eğer bir güvence istiyorsanız anayasa değişikliği yapalım, kolaylıkla değiştirilemez" deyince biz bir çalışma yaptık. Nihayetinde karara varıldı. 24. maddede değişiklik yapılmasına karar verildi. Ona göre bir düzenleme yapılacak. Bu madde sadece başını örten kadınlarımızı değil başı açık olan kadınlarımızın da haklarını, hukuklarını koruyan ve ikisini de teminat altına alan bir düzenleme olacak. Düzenleme büyük bir kabul görecektir. CHP'nin de destek vermemek için fazlaca bir bahane bulacağını düşünmüyorum. İki maddelik bir düzenleme yapılacak. İkincisi de 41. madde. Aile türk toplumunun temelidir. Türk toplumunun, devletinin güçlü olmasını istiyorsak ailenin güçlü olması gerekir. Sadece Türkiye'de değil birçok ülkede aileyi korumak için anayasada değişiklik yapıldı."
"Başörtüsü için referanduma gidilirse büyük çoğunlukla kabul görür"
Bozdağ başörtüsü için referandum çağrısı konusuyla ilgili şu açıklamayı yaptı: "Referanduma giderse büyük çoğunlukla kabul edilecektir. Bunun referanduma gitmesini ben muhalefetin arzu edeceğini düşünmüyorum. Kim ailenin korunmasına karşı çıkabilir, kim inancı yüzünden haklarından mahrum bırakılmasını adil ve doğru görebilir. Muhalefetin bu milleti hiç tanımadığının göstergesi. Böyle bir konu millete giderse CHP'li seçmenler de "evet" der. "
"Yargı paketinde sona gelindi"
Bozdağ, yeni yargı paketiyle ilgili "Yargı paketinde sona gelindi, yakında kamuoyuyla detayları paylaşacağız. Vatandaşımıza dokunan ve onları memnun edecek önemli düzenlemeler olduğunu ifade etmek isterim " dedi.
"Bir iç tüzüğü değişikliği Türkiye'nin hayrına olur"
Bakan Bozdağ, Meclis'te çekiçli protestoyla ilgili şunları söyledi: "Meclis vekillerin değil, milletin meclisidir. Milletin değerlerini, milletvekillerinin hepsi iç tüzüğe göre çalışacak ve koruyacak. Herkesin özgürce meramını anlattığı bir yerdir. Genel Kurul'a bıçakla, silahla, çekiçle girilmez. Genel Kurul'a bunların hiçbirinin girmemesi lazım. Vekillerin dokunulmazlığı olduğu için güvenlik tarafından aranmıyor. Yasaklara önce vekillerin uyması gerekiyor. Meclis iç tüzüğünün ihlal edilmemesi gerekir. Başkanlık Divanı'nı yöneten arkadaşlarımızın da Türk milletini rahatsız eden bir nokta olduğu zaman parti mensubu gibi değil TBMM'nin başkanı olarak yönettiği için TBMM Başkanı gibi davranması icap eder. Bir iç tüzüğü değişikliği Türkiye'nin hayrına olur. "
"Meclis'te 2 bine yaklaşan bir fezleke rakamı var, Türkiye'ye yakışmıyor"
Bozdağ, "Meclis'te 2 bine yaklaşan bir fezleke rakamı var, TBMM'ye yakışmıyor. Biz düşüncelerimizi hakaret etmeden, yasaların suç saydığı herhangi bir fiil işlemeden de anlatabiliriz. Fezlekenin hiç olmadığı ya da çok az olduğu bir Meclis dönemini Türkiye görsün isteriz" dedi.
Bu yasa kadar haksız saldırıya uğramış çok az yasa var"
Bozdağ, dezenformasyon teklifinin yasalaşmasıyla ilgili şunları söyledi: "Bu yasa kadar haksız saldırıya uğramış çok az yasa var. Bu yasa, bireyin onurlu ve saygın bir vatandaş olarak yaşamasının yanında devletin de huzur, güvenlik içinde olmasına teminat getiriyor. Kişilerin canını, malını ve onurunu koruyan pek çok düzenleme var. En çok tartışılan 29. madde. çerçevesinden bakarsak; birisi bir iş yapacak korku ve panik yaratacak, kamu düzeninin, ülke güvenliğinin ve genel sağlığını ülkede birbirinin karşısına dikerek, sokakları savaş alanını çevirerek yaparsa devreye giriyor."
"Büyük bir iftiradır, yenilir yutulur değil"
Bozdağ, kimyasal silah iftirasıyla ilgili, "Büyük bir iftiradır, yenilir yutulur değil. Hem Türk Silahlı Kuvvetleri'ne bir iftiradır hem de Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ne bir iftiradır. Terör örgütlerinin ağzıyla konuşup terör örgütlerinin her uydurduğuna doğru diye atlayanların bu milletle olan bağını tartışmakta hiçbir çekince yok. Bunun cezası mevzuatımızda var. Savcılık soruşturma başlattı, soruşturma devam edecektir. Türk Tabipleri Birliği'nin üyeleri böyle bir başkanı taşımak zorunda değiller. Milletine, devletine düşman, terör örgütüne hayran birisiyle TTB'nin anılmasını doğru görmem" sözleriyle tepki gösterdi.
Bakan Bozdağ, yakında Finlandiya heyetinin de Türkiye'ye geleceği bilgisini verdi.
"Karşıda denenmedik kim var, Kılıçdaroğlu denenmedi mi?"
Bozdağ adaylık konusuyla ilgili şunları söyledi: "Karşıda denenmedik kim var, Kılıçdaroğlu denenmedi mi? Güzel lafları art arda diziyor. Bu millet nasıl yapacaksınız diye soruyor. Vatandaş "seni niye deneyim?" diye soruyor. Türk halkı, siyasetçilerinden çok daha akıllı, basiretli."
"AK Parti her dönem tazelendiği için güçlü"
Bozdağ AK Parti'nin her dönem yenilendiği için güçlü olduğunu belirtti: "Çalıştığımız için, ürettiğimiz için bu millet bize oy veriyor. Onun için de biz her seçimde yeniyi vadediyoruz. CHP parlamenter sistemi geri getireceğiz diyor, geriye bakıyor, biz ileriye bakıyoruz. AK Parti her dönem tazelendiği için güçlü. Millet koşanı, çalışanı istiyor. Vatandaş kimin çalıştığını görüyor."
Kaynak:
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? Google News’te KONHABER'e abone olun.